İnanın ben bu insanların insanlık anlayışını anlayamıyorum, dine bu kadar sığınıp da insanlığı bu kadar es geçmelerini anlayamıyorum... 15 gazeteci yazar, "Kabaraş Gelini"nin iddialarına ve iddialarını savunan gazetecilere sahip çıkmış. Bu yazarlardan dinci bir gazetecinin yazarı da, medyada "Kabataş Gelini" olarak adlandırılan kadın için, ispatlanamayan iddiasından dolayı, "Sanki cinayet işledi, onu savunan gazeteciler de sanki suçun daha büyüğünü işledi." demiş.
Olaya küçük bir iddia gözüyle bakabilir miyiz? Çünkü Gezi olayları, bu olay üzerinden şekillendirilmeye bile çalışıldı. Sanki laikler, dincilere saldırıyormuş gibi bir hava yaratıldı ve bu olay milyonları ilgilendiren bir konu haline geldi. Başbakan bile bu gelin üzerinden söylemlerde bulunmadı mı? Gezi olayını destekleyenlerin, masum insanlara sırf başörtülü diye negatif yaklaştıklarına getirmedi mi lafı? Bundan daha büyük bir olay olabilir mi? Hani diyorlarlar ya klişe hale gelse de, halkı birbirine düşman etmek, birbirleri arasında kin ve nefete sebep olmak, kutuplaşmak, vesaire... Bu tür olaylar bu amaçlı kullanılmıyor mu? Ve bu iddia üstelik kameralarla bile ispat edilemedi. Bir de kadına saldıran erkeklerin 10'larla ifade edilmesi... Gerçekten o kadar bir erkek, çocuk arabalı bir kadına herkesin içinde, sokak ortasında saldırabilir mi? Laik de olsa bizim milletimiz o kada vicdansızlaştı mı? Hangi millet bu kadar vicdansızdır ideolojileri ne olursa olsun? Belki vicdansızdır ama şu koşullarda ispatsız bir iddiaya inamak hiç de akıl harcı değil. Peki bu kadar asılsız bir iddiayı o kadar kişi niye savundu? Onlar yandaş mıydı? Büyük ihtimal. Çünkü insan görmediği bir şeye inanmak ve direkt savunmak yerine, olayın neticelenmesini beklemez mi? Adaletin sonuçlarını beklemez mi? Demek ki kuru gürültüye savunu yapanlar da art niyetlilermiş ki, savunuya geçmişler. Peki bu gazeteciler buna benzer o kadar yaşanan olaylarda neredeler de, bu olayı devlet meselesi haline getiriyorlar. Her durmun işleyen bir mercisi yok mu? Demek ki halkı birbirine karşı kışkırtmak için fırsat kolluyorlar. Ve hala da doğruluğu ispatlanmayan bir olayın savunuculuğunu yapıyorlar. Bu gelin çıkıp da, "evet egoma yenildim ve yalan söyledim" dese ne yapacaksınız? Bu sefer de "baskı sonucu, gelin yalan söylüyor" mu diyeceksiniz? Siyasetten pek anlamam ve günümüz siyaset anlayışını da ideolojileri yerleştirmeye çalışan bir araç olarak görürüm ama insanların yandaşlık uğruna vicdanlarını bir kenara bıraktıklarını da görüyoruz ne yazık ki. Bence bu gelinin iddiasını savunan gazeteciler, kadın cinayetlerini, kadınların Türkiye genelinde mağduriyetlerini ve eşitsizliklerini dile getirsinler bir iddia üzerinde bu kadar yoğunlaşacaklarına. Bırakın adalet halletsin gerçekten böyle bir mağduriyet varsa eğer. Bu iddiayı savunan gazeteciler evet suçludur bir iddiayı ülke gündemi haline getirdikleri için. VE ÖZÜR DİLEYİP DİLEMEMELERİ KENDİ BİLECEKLERİ İŞ AMA SAĞLIKLI İŞLEYEN BİR ADALET MEKANİZMASI VAR İSE, İFTİRANIN CEZASI, HEM DE TOPLUMSAL HALE GETİRİLMİŞ BİR İDDİANIN CEZASI NE İSE ÇEKMELİLERDİR. ÇÜNKÜ NEFRET VE KİNE SEBEP OLMAKTAN DAHA BÜYÜK SUÇ OLABİLİR Mİ? NEFRET VE KİN CİNAYETLERİN, SAVAŞLARIN SEBEBİDİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder