10 Mart 2015 Salı

Eşcinsellik ve transseksüelliğin sonu, androjenliğin başı!


Bana transfobik diyorlar. Ne alaka? Ben erkek bedenindekilerin kadınlığına niye karşı olayım ki? Benim içimde de bir kadın var sonuçta. Erkeklerin kadın gibi olmasına da karşı değilim. Nasıl görünmek istiyorlarsa, o şekilde şekil verirler kendilerine. Benim bu konda dile gelmem, transseksüelliğin sadece kadın gibi düşünülmesinden. Niye herkes cinsiyet kimliğini toplumsal cinsiyet algısına göre şekillendirsinki bedensel olarak? Bakın tekrar söylüyorum; herkesin bedeniyle oynamasına karşı değilim ama cinsiyet kimliklerinin doğal bedende de yaşayabileceği gözardı edilmesin. Peki Eurovision'daki "sakallı diva"ya ucube gözüyle bakan transseksüellere ne demeli? Kendilerine eleştiri yapılmasını istemezler ama onlar toplumsal cinsiyete uymayan transseksüelliği eleştirsinler!

Denizli'deki buluşmalarımıza katılan transseksüllerden birisi, kesinlikle ameliyat olmayacağını söyledi: "Ben transseksüel ameliyatını olunca erkekler bana kadın gözüyle bakmayacaklar ki... Niye kendimi zahmete sokayım bu konuda? Kendimi de kandırmanın bir manası yok.". Bakın bunu ben söylemiyorum, bir transseksüel söylüyor. Bir şey sorayım; heteroseksüel bir erkeğin, heteroseksist bir toplumda, ameliyat geçirmiş bir transseksüele kadın gözüyle bakma yüzdesi kaçtır? Transseksüeller diyecek ki, "Biz erkekler için ameliyat olmuyoruz...". Transseksüelleri tercih eden erkeklerin de gizli eşcinsel olduğunu söyleyen transseksüeller kendileri değil mi? Hatta ameliyatını olmamış transseksüelleri erkeklerin daha çok tercih ettiklerini de söylemiyor mu transseksüeller? Ama transseksüellerde kendileriyle beraber oldukları erkeklerin erkekliklerine bir toz kondurmama durumu söz konusu. Yani kendileriyle beraber olan erkeklerin kesinlikle eşcinsel olmadıklarını iddia ederler. Hem transseksüellerle beraber olan erkeklerin gizli eşcinsel olduğunu savunurlar, hem de kendilerinin ne kadınlığına, ne de beraber oldukları erkeklerin erkekliğine toz kondururlar.

Transseksüellerin homofobisi, bütün gizli eşcinseller kendileriyle barışırlarsa, beraber olacakları erkek kalmayacağı korkusu mudur? Tabi onlarla beraber olan erkekler eşcinsel değildir değil mi? Erkek geçinene soruyorlar: "Aktif eşcinsel misin?". O da cevap veriyor: "Yooo, ben erkeğim, beraber olur geçerim!". Peki adama sormazlar mı, "Beraber olduğun kişi niye kadın değil de bir erkek veya transseksüel?" diye.

Peki transseksüeller bedenleriyle barışamamış eşcinseller midir? Yani eşcinselsem ben de eşcinselim, transseksüelsem ben de transseksüelim; bedenimle ne zorum olabilir ki benim? Hem içimdeki cinsiyeti kesilip-biçilmemiş bedenimle daha çok tatmin ediyorum.

Buluşmalarımıza katılan trans bir erkek de, "Ben, erkekliğimi kadın bedenimde daha sağlıklı tatmin ediyorum ve kesinlikle geçiş ameliyatı olmayacağım.". Transseksüellik bedensel değil ruhsal bir şeyse, transseksüellerin çoğu o zaman niye bedenleriyle uğraşıyor? Derdiniz kendinizi birilerine bedensel olarak kabul ettirmekse, boşuna zahmet; çünkü heteroseksist bir toplumda transseksüellere uzun süreli bir ilişki vaat etmiyor gizli eşcinseller; her anlamda; ya erkeklere gidiyorlar, ya da kadınlarla heteroseksüel bir yaşam kuruyorlar.

Ben eşcinsellikle transseksüelliği ayırt etmiyorum artık. Erkek seven erkek bedenindeki kişiler diyorum onlara. Kimisi bedeniyle barışık oluyor, kimsi bedeninden kurtulmak istiyor. Bütün mesele bu.

LGBTİ'ler bilinçlendikçe, toplumsal cinsiyetten bağımsız bir LGBTİ olmaya başlıyorlar Batı'daki gibi. Erkek bedeninde kadınlar, kadın bedeninde erkekler veya kendilerini tanımlamak yerine oldukları gibi bırakıp içlerinden geldiği gibi yaşıyorlar. Mesela ben kadın ruhumu erkek bedenimde tatmin ediyorum. Veya beraber olurken cinsiyeti-minsiyeti unutuyorum; biyolojik bir erkekle beraber olmanın keyfini çıkarıyorum. Onun içinde de benim gibi bir cinsiyet kimliği olduğunu biliyorum. O istediği kadar kendini heteroseksist sisteme, toplumsal cinsiyete göre tanımlasın. Aynı şekilde transseksüeller de toplumsal cinsiyetin şekillendirmesinden dolayı, kendilerini eşcinsel olarak tanımlayan ve eşcinsel ilişki yaşayan erkek biyolojilerini asla kabul etmiyorlar. Bunun adı heteroseksüellik mi, homofobi mi?

Hetero, homo ve biseksüellerden başka, transeşcinseller, transbiseksüeller, bicinsiyetler, panseksüeller, poliseksüeller, tricinsiyetler, acinsiyetler, aseksüeller, interseksler ve diğerleriyle birlikte 50 civarındaki cinsel kimlik çeşitliliği, artık insanların tek bir cinsel kalıba sokulmaması gerektiğinin göstergesi değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder