9 Şubat 2015 Pazartesi

İnsan öldürmede psikolojk sınır..!


IŞİD 60 yaşında bir adamı boynundan baltayla kesiyor.

Denizli'de bir erkek karısını boşanmak istediği için boğazından bıçakla yaralıyor.

Amerika'da 16 yaşında bir çocuk, sınıf arkadaşını silahla öldürdükten sonra selfie çekip bir de başka bir arkadaşına gönderiyor.

Bunlar Radikal gazetesinin manşetlerinden. Daha dünyada buna benzer ne olaylar oluyordur bize ulaşmayan. Bunlar bulunduğumuz çağda hiç de sağlıklı davranışlar değil. Ama öldürmek hala olağan bir davranışmış gibi gözüküyor. Karşısındaki işine gelmiyorsa öldürüyor, en azından öldürmeye çalışıyor. Birileri, dünyaya öldürmenin insanca bir şey olmadığını haykırabilir mi? Öldürmek nedir; bir insanın, başka bir insanın yaşama hakkını gasp etmesi, elinden almasıdır. Böyle bir şey olabilir mi? Senin tarzın, tavrın benim hoşuma gitmiyor veya çıkarıma ters, seni öldürmem gerekiyor diyor ve öldürüyor. Öyle değil mi?

Kadın boşanmak istiyor; adam hayır boşanamazsın diyor ve öldürmeye çalışıyor, ve öldürüyorlar da genellikle. Ülkemizdeki kadın cinayetleri bunun en gerçek örneği.

Irak Şam İslam Devleti ise, şeriat kurallarına uymayan herkesi öldürüyor. Kadınları öldürüyor, eşcinseleller öldürüyor, yaşlıları öldürüyor, çocukları öldürüyor... Gerekçesi de şeriat kurallarına uymamaları. Şeriat kuralları ne; dine dayandırılan heteroseksistçe kurallar.

Peki bir çocuğun bir çocuğu öldürmesini nasıl açıklayabiliriz? O yaşta nasıl bir şekillenmedir bu? Nasıl bir öldürme arzusudur, nasıl bir öfke veya nefrettir? Yani bir çocuk nasıl böyle bir şey düşünebilir? Kavga eder, bir şeyler yapar anlaşamıyınca ama öldürmek nasıl aklından geçebilir bir çocuğun?

Bazı yobazlar eşcinselliğin özenilerek olduğunu falan iddia ediyor ya, ve eşcinsel hak mücadelesini özendirecek diye yasaklıyor ya... Peki insanların birbirini öldürmesine özendirmeye ne diyeceksiniz? Neden dizilerde, filmlerde falan marifetmiş gibi şiddet ve öldürme sahneleri yer alır? Normalleştirmiyor mu bu tür serbestlikler şiddet, nefret ve öldürmeleri? Hayatın bir gerçeği olarak görülüyor sanırım şiddet ve öldürmek. Yani yeri geldiğinde şiddete başvurulabilir, öldürülebilir denmek isteniyor sanırım. Ve insanlar da ne kadar can yakıcı da olsa, alışmışlar sanırım şiddet ve öldürmeye, öldürülmeye. Ölürken veya sevdiğini kaybedince bağırıyor, çağırıyor ama 2 metre ötesinde kendisine dokunmayan cinayetlere seyirci kalıyor.

Bütün bunlar hayatın gözümüzdeki değerinden, yani değersizliğinden mi kaynaklanıyor? Bir insanın ölmesi demek, bir daha yaşayamaması demektir. Bütün bunların sebebi, insanoğlunun daha insan olamadığının göstergesidir. Çünkü yaşama hakkına saygı duyulmadan insan olunamaz. İçindeki şiddet ve öldürme duygusunu terbiye edemeyenlerin acilen yardıma ihtiyacı var.

IŞİD'in hunhar caniliğini facebook sayfamda paylaşınca, arkadaşım, "Niye paylaşıyorsun bunları; insanın psikolojisini bozuyor." dedi. Peki görmezlikten gelmek, bıçak bizim boynumuza dayanınca geç kaldığımız felaketmiz olmaz mı? Teknoloji ilerliyor, insanlık geriliyor; insan öldürmede psikolojik sınır mınır kalmamış artık! Bu yazıyı niye mi yazdım; insan öldürmekle hiçbir noktaya varamayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder