9 Ocak 2015 Cuma

Demokratik İslam var mı?

İslam adına bazı Müslümanlar saldırı düzenlediği zaman ve bu saldırıların akıl ve mantık çerçevesinde savunulacak bir tarafı kalmayınca, diğer kesim Müslümanlardan "İslam bu değil" sesi yükseliyor. Peki İslam ne? İslam gerçekten eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir şey mi? İnsan haklarına riayet eden evrensel bir İslam var mı? Herkesi, her şeyi eşit derece de gözetiyor mu İslam? Mesela beni aynı heteroseksist yasalar gibi İslam da tanımıyor ve reddediyor ve benim gibi bir çok şeyi de. O zaman İslam herkes için güzel ve de mükemmel bir şey değil. Sadece kendi yapısına, hayat görüşüne uygun olanlar için güzel bir şey olabilir İslam. Yani o da tutuculuk, muhafazakarlı, cinsiyetçilik gibi bir şey. Var mı sahi herkesin iyiliğini güzelliğini düşünen bir İslam? Mesela inanç duygusu kuvvetli olup da inanç sisteminin dışında kalmak istemeyen ama İslam'ın kabul etmediği kesimler var. İslama göre onlar lanetli. Hani din herkese açıktı. Yoksa İslam bazılarının tekelinde mi? İnsan haklarına riayet eden ideal İslam'ın olduğu topraklar var mı? Ne yazık ki insan haklarıyla, eşitlikle, özgürlükle, eşitlikle bağdaşmıyor İslam. Ve insanca yaşanılan İslam kültürleri bana göre yok ne yazık ki. Bir nebze iyi sayılanlar da zaten tam anlamıyla Müslüman sayılmıyor. Mesela Türkiye diğer İslam ülkelerinin gözünde ne kadar Müslüman? Çünkü onlara göre ideal İslam şeriatçı olandır. Dinde zorlama yok denir ama direkt veya dolaylı bir baskı vardır. Yok mudur? Saldırırlar din adına ama sonra da onlar gerçek Müslüman değil denir? Açıkçası din; özgürlüğü, ifade özgürlüğünü kabul edemiyor. Çünkü özgürlük dinin yapısına ters. Çünkü dinde tam anlamıyla özgürlük olsa, o zaman din diye bir şey kalmayabilir. Çünkü din birileri için muhafazakarlık adına baskı aracıdır görüldüğü üzere. Toplumdan bağımsız bir şey yapınca falan hemen din gerekçe gösterilmez mi? Ve en önemlisi din hiç tartışılamıyor. Yani insan haklarına aykırı tarafını bile dile getiremiyorsun. Çünkü o zaman inananları rencide ve de dolayısıyla tahrik etmiş oluyorsun. Din özgürlerin özgürlüğüne dokunurken, özgürler hiç tahrik olup da özgürlük adına insan haklarına aykırı bir şey yapmıyor ama. Tamam, din adına herkes beline kılıcını kuşanıp kelle avcılığı yapmıyor, gökdelenleri uçurmuyor olabilir ama farklı seviyelerde baskı yapıyor ve o baskıların yerine ve zamanına göre şiddetinin artmayacağının garantisi yok. Bir de Tanrı'nın ve elçilerinin kanlı temsilciliğini yapmak insanlara mı düşmüş? Herkes din adına yaptığı hatanın hesabını Tanrı'ya versin. Dini eleştirenler ne diye eleştiriyor hiç baktınız mı, hiç düşündünüz mü; insanların insanca yaşaması için. Durduk yerde niye din eleştirilsin ki? Şeriat ülkelerinde insanlar sizce insanca mı yaşıyorlar? Yanlış olan bir şeye tepki vermek kadar doğal, güzel, olağan bir şey olabilir mi? Din de, Tanrı da bence haksızlıklara karşı eleştiriyi onaylar. Yani Tanrı adına, din adına kan akıtanlar aslında kendi düşüncelerine dini unsurları alet ediyorlar. Farklı seviyelerde din ve Tanrı adına bir şey yapanlar da kendi yapılarına, çıkarlarına alet ediyorlar bence. Yoksa din bir ibadet şeklidir ve herkesin kendi dünyasında yaşaması gereken bir şeydir, öyle olmalıdır. Eğer din dışarıya çıkarılıyorsa, din yaşam ve yönetim biçimlerine alet ediliyor demektir. Bir şekilde günümüzdeki ana yasaların bir çeşidi gibi kullanılmaktadır. Öyle olmasa herkes Tanrı'nın emirlerini yerine getirir ama bunu kimseye dikte etmez. Bakınız, insanlar iyi insan olmak için dinin gerekliliklerini yerine getirmeye çalışıyor ama din olmadan da iyi insan olunabilir, olunabiliyor. Yani insanlar günümüzde yasalarla, eğitimle iyi insan yapılmaya çalışılmalı. Uhrevi bir şeylerle herkes kendi kafasına göre mükemmelliyetçilik yapmaya çalışırsa, o zaman herkesin iyi insan olma anlayışı farklılık arz eder ve birbirlerine karşı zarar vermeye başlarlar. "Gerçek İslam, gerçek Müslümanlık bu değil" demek bile, dinin nasıl kötü niyetli kullanılabileceğinin bir ifadesidir. Din gerçekten herkesin kendi içinde yaşadığı bir şey olsun ki, dışarıya dayatma şeklinde yansımasın; dolayısıyla da insan haklarına aykırı bir durum olmayınca, dine eleştiri diye bir şey bile oluşmaz. "Özgürlükçüler kendi işine baksın" diyemezsiniz. İslamın şeriat boyutundaki ülkelerde insanlar, insanca yaşayamıyorlar çünkü. En özgürlükçü olan Türkiye'de bile insanlar din baskısı yüzünden özgürce yaşayamıyor, ki şeriat ülkelerindekiler mülteci konumundalar veya insanlık dışı yaşamaktalar.

Fransa'daki karikatüristlerin katledilmesi çok üzdü beni. Oysa karikatüristler, bir çeşit insan hakları mücadelesi veren ve sanatını insan hakları doğrultusunda konuşturan kişilerdir. Hatta antidemokratiklerin 1 numaralı frenleyicisidirler. Bir çok politikacıdan daha çok etki yaratırlar çalışmalarıyla haksızlıklara karşı. O yüzden haklarında çok dava açılır ya. O yüzden en çok onlar susturulmaya çalışılır ya. Aslında sanatçılar; kalemleriyle, fırçalarıyla, sesleriyle, figürleriyle, kısaca yumuşak ama etkili bir şekilde sanatçılıklarıyla insan hakları mücadelesi vermektedirler. Yobazlar neden silahla mücadele verirler; çünkü haksızdırlar ve dolayısıyla sözle savunamayacaklardır kendilerini. Susturmak tek çareleridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder