18 Kasım 2014 Salı

Transseksüellik bedensel mi, beyinsel mi?

Heteroseksizm, yani erkek egemen sistem, yani cinsiyet ayrımcılığı, yani bedensel erkeklik ve kadınlık dışında farklı bir cinsiyet kimliğini kabul etmeyen bir yapı, yalan söylemek için yeterli bir sebep midir? İngiltere'de trans bir erkek, iki yıl önce transseksüelliğini saklayarak heteroseksüel bir kadınla tanışıyor ama evlenme aşamasında açıklıyor gerçekleri. Önce şok geçiren kadın, sonra durumu kabulleniyor ve şu anda evlenme arifesindeymiş çift.

İnsanlar, olay İngiltere'de geçmesine rağmen, kadının transseksüel erkekten hiç şüphelenmemesini anlayamıyorlar. Tamam fiziksel olarak erkekten hiçbir farkı yok ama hiç mi yatağa girmemişler, hiç mi sevişmemişler diye düşünüyor insanlar. Yoksa tıp, mükemmel penis ameliyatını gerçekleştirdi de bizim mi haberimiz olmadı? Yoksa kadınlar vajinal birleşme olmadan da seks yapabiliyor mu artık?

Heteroseksist bir dünyada transseksüel olmak çok zor olduğu için, transfobi yalan söylemenin bir gerekçesi olabilir. Ama bir heteroseksüelin heteroseksist bir dünyada trans bir erkekle beraberliği kendi içinde halledebilmesi çok daha zor olsa gerek. Bunu başarabilmek, şekilci dünyadan kendini kazasız belasız soyutlayabilmek demektir. Beraberliğin başarıya ulaşıp-ulaşmaması da o kadar önemli değil. Bunu deneyebilmek bile gerçekten insan üstü bir şey. Toplumsal bakış açısına karşı dalga geçebilecek bir iradeye de sahip olman gerekiyor. İşte burada transseksüellerin kendilerini kabul ettirinceye kadar başvurduğu yalanın bir benzeri, heteroseksüel kişilerde de söz konusu olabilir, mi acaba? Ben şahsen transseksüel olsam, hadi transseksüelliği de boş verin, bir eşcinsel olarak benimle beraber olacak erkekle kısa süreli şansımı denemek dışında, uzun vadeli bir beraberlik beklentisi içine giremem. Ben heteroseksüel olsam, ermiş-derviş falan değilsem eğer, karşımdaki kişiye-transseksüele sonsuz bir beraberlik sözü verebilir miyim onu da bilmiyorum? Yani sonsuz beraberlik sözü derken evlilik-mevlilikten bahsediyorum. Evlilik bir "söz" değil midir; peki bu sözden dönmek kolay bir şey midir? Belki de yapısal farklılıklardan dolayı, olaya dürüstlük ve şeffaflık açısından çok daha sert bakıyorum.

Biliyor musunuz ben en çok kendimi kandırmayı sevmiyorum. Yalanlar üzerine kurulmuş bir dünyayı sevmediğim için huysuz bulunuyorum. Kimseye güvenemediğim için anı yaşıyorum. Açık bir şekilde deneme-yanılma yoluyla bir şeyleri keşfetme biçimim, başkalarının iki yüzlü yaşamına samimiyetsiz geliyor. Gerçek özgürlüğün ben şeffaflık olduğuna inanıyorum. Mesela yazı yazarken imla işaretlerini silerek düzeltmeyi bile sevmiyorum aslında. İnsanlara çok mükemmel görünme çabasını da sevmiyorum. Bir şeyleri halledeceksem, bunu kendim için yapmalıyım. Ama gerçekten halledilmesi gereken bir şeyse halledilmeli. Yani birilerine iyi görünmek adına değil. Örtbas edilmemeli doğal yapı; bu görsel olarak da, davranışsal olarak da...

Hatta bunu transseksüeliğe bile uygulayabiliriz. Doğru olan heteroseksist dünyanın kadınlığı erkekliği midir? Katılmıyorum. Ben eğer bir transseksüelle beraber olacaksam, doğal bir transseksüelle beraber olurum. Gerçekten, bir eşcinselim, belki içimde kadınlık var ama ameliyat olmuş bir trans erkekle beraber olmaktansa, yani yapay ve estetikten yoksun bir penisle beraber olmaktansa, bedeni kadın olan bir transla beraber olmayı tercih ederim. Zaten bir çok eşcinsel ve transseksüel toplumsal baskılardan dolayı cinsiyet kimliklerine ve cinsel yönelimlerine uymayan beraberlikler yaşamıyorlar mı? Yani bu bile operasyonel bir berberlikten daha hazmedilebilir geliyor bana.

Bir çok trans, sorunun beraberlik ve toplumsal olmaktan çok, kendi içlerinde olan çatışma olduğunu söylüyorlar ama... Şöyle düşünün... İnsan heteroseksizmi içselleştirmese, beynini heteroseksizmin erkeklik ve kadınlık formülüne şartlandırmasa, nasıl penise erkeklik, vajinaya kadınlık etiketi yapıştırabilir. Bakınız, cinsiyet kimliğine, yani kişilerin çocukluktan itibaren kendilerini kadın veya erkek hissetmelerine bir şey demiyorum; niye kadını veya erkeği bedensel bir kalıba sokuyorlar, diyorum. Bu bence öğrenilen bir şey. Her zaman aynı örneği veriyorum ama... Çocukluktan itibaren erkek-lik vajinalı öğretilse ve kadın-lık penisli öğretilse ve bu şekilde normal karşılansa, transseksüeller o zaman ne yapacaklardı? Hatta dünyanın çoğunluğunun penisli kadın veya vajinalı erkeklerden oluştuğunu düşünün... Haah! O zaman ne yapardı transseksüeller acaba? DNA'larda kadınlar vajinalı diye bir yazılım mı var? Beden "beden"dir, hissel bir şey değildir. Yani cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği gibi hissel bir şey değildir. Bedeninle hislerini olduğu gibi örtüştüremez misin?

Transseksüellere bakıyorum da, ne kadar her şeyi kendimiz için yapıyoruz deseler de, bütün planları heteroseksist toplum üzerinden şekilleniyor. Her yazdığımda tekrar tekrar söylesem de şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Benim düşüncelerim transseksüellik karşıtlığına dair değil kesinlikle. Öyle olsa kendimi transseksüel olarak da tanımlamazdım. İsteyen her türlü ameliyatını olabilir ve sonuna kadar destekliyorum ama bu benim düşüncelerim. Yani doğaya müdahale edilmemeli. İçinden geldiği gibi yaşa, her şey olduğu gibi kalsın. Hani toplumsal değil diyor ya transseksüeller bedensel geçişe; peki makyaj ne, etek ne, topuklu ayakkabı ne, abartılı feminenlik ne, kadınsal kıskançlıklar ne, kadınsal teslimiyetçilik ne, erkeği yüceltmek neyin nesi.... Bunlar için mi kadın olma çabaları? Aynı şey erkek transseksüeller için de geçerli; bildiğimiz anlamdaki erkeklik için mi bütün çabalar?

Dediğim gibi, isteyen istediği şekilde yaşasın ama düşünce özgürlüğü kapsamında herkes de kendini ifade edebilmeli. Zaten heteroseksizm, yapısına ve düşüncesine uygun trans kadınlığa da sesini çıkarmıyor; gene de tam anlamıyla kabul etmiyor ama. Eşcinsellik gibi çıkıntılılığı, transseksüellikle törpülemeyi tercih ediyor heteroseksizm. İran bunun en güzel örneği; eşcinsel olma, transseksüel de olsa erkek veya kadın ol! Peki sonra; erkek veya kadın olunuyor mu? Gene ötekisin, gene ötekisin. Heteroseksizmin istediği şekilde kendimizi gerçek anlamda kabul ettiremeyiz; bu şekilde heteroseksist yapıyı rahatsız etmemiş oluruz sadece. Doğamızın arkasında durarak kabul ettirebiliriz heteroseksizme kendimizi ancak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder