19 Ekim 2014 Pazar

Toplumsal sebepler niye tek taraflı çalışıyor?


İstanbul'da bir transseksüel daha aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle yaralanmış. Dün Yeni Akit gazetesi ölen bir kişinin arkasından bile nefretini kusmuştu eşcinsellere karşı "cinsel sapkınlık" diyerek. Her kusulan nefretin bir insan hayatına mal olabileceğini hesap mı edemiyorsunuz, istediğiniz bu mu zaten? Tabi ki de tereddütsüz ikinci dediğim. Ne geçiyor elinize nefretle? Birilerine mi yaranıyorsunuz, çıkarınıza böylesi mi uygun düşüyor? Tabi ki bu konuda da ikinci dediğim geçerli. Peki nerde insanlık, nerde vicdan, nerde dinin erdemleri..? Bence bu konudaki bilgisizliğe dayalı bilinçsizliğiniz, kısaca cahilliğiniz, duyarsızlığa da sebep oluyor. Nasıl olsa o lanetli, sapmış, belasını bulmuş, diye düşünüyorsunuzdur sizden olmadığına inandığınız, öteki olarak gördüğünüz için. Oysa ötekileştiren sizsiniz. Size hiçbir şey yapmadığı halde yersiz korkuya kapılan ve bu korkuyu nefrete dönüştüren de sizsiniz. Sahi neyiniz var sizin? Hasta mısınız? Aynen öyle: homofobi ve transfobi, bilgi ve sevgiyle tedavisi yapılabilen bir hastalıktır çünkü.

Biliyorum ki sizin nefretinizin verdiği cesaretle, yani homofobi ve transfobinin sanki ifade özgürlüğüymüş gibi akıtılmasıyla gey ve translara karşı gerçekleştirilen saldırıların sebebi size göre toplumsal ve dinsel nedenlerle hak edilmiş bir durum; su testisi su yolunda kırılıyor değil mi? Saldırganların da, katillerin de, homo-transfobiklerin de hep haklı gerekçesi din gibi, ahlak gibi, tahrik gibi, erkeklik gibi toplumsal sebepler. Peki bu toplumsal sebepler niye hep ötekilerin, masumların ve mağdurların aleyhine çalışıyor? Toplumsal sebepler niye sadece ötekileştirilen insanların öldürülmesine, ayrımcılığa maruz kalmasına, yaralanmasına haklı gerekçe olarak sunuluyor?

Niye mağduriyetler, ötekileştirilmeler toplumsal sebeplere bağlanmıyor? İnsan durduk yerde seks işçisi olur mu? Transseksüellerin seks işçisi olmasının sebebi toplum değil midir? Tabi heteroseksist toplumun cevabı hazır; erkekse erkek olsun, kadınsa kadın olsun, adam gibi iş yapsın. Onlar da öyle yapıyorlar. Kadın iseler kadın bedenine sahip olmaya çalışıyorlar; bu geçişi kendileri de istese, topluma kabul edilmek de var işin ucunda. Ama iş bulamıyorlar. Ne yapsınlar? Toplum, yarattığı mağdurları hiç görmediği gibi kendi tarafında olanların suçlarını da toplumsal sebeplerden dolayı diye aklamaya çalışıyor. Bu çifte standardı görmemek için kör olmak gerekir. Böyle bir adaletsizliği görmeyenlere karşı da, görmek istemedikleri için ne söylesen boş.

Toplumsal sebepler yüzünden eşcinsellere, transseksüellere yapılan saldırıları normal mi karşılayacağız şimdi? Zaten öyle yapılmıyor mu? Heteroseksizmin lehine olan bu toplumsal sebepler niye iyileştirilmeye çalışılmıyor? Çünkü heteroseksizmin işine öyle geliyor. Şu hayatta her şey heteroseksizme hizmet etmiyor mu zaten? Dolayısıyla yasaları da, yaşam biçimini de ona göre ayarlıyorlar ve sıkışınca da toplumsal sebepler bahanesinin arkasına sığınılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder