14 Ekim 2014 Salı

Erkeklerin vicdanı ne zaman devreden çıkıyor, ne zaman devreye giriyor?


Arabesk şarkıcısı Bergen'in yaşarken bir zamanlar evli kaldığı Halis Serbest, Bergen'in gözüne kezzap atmasına ve öldürmesine iten sebeplerin de kendisi kadar suçlu olduğunu söylüyor. Bu sebepler de Bergen'in annesi ve ataerkil toplummuş. Kadın cinayetlerinin neredeyse hepsinin arkasında namusa dayalı ataerkil yapı var. O zaman hiçbir katil tam anlamıyla suçlu değil Halis Serbest'in dediğine göre ve ataerkil sisteme karşı çıkan her kadın şiddeti, cinayeti hak ediyor demektir de böyle bir zihniyete göre. Her gün bir veya birkaç kadın erkekler tarafından öldürülüyor. Katiller sadece ataerkil toplumun kasapları veya askerleri mi oluyor? O ataerkil toplumu kim oluşturuyor? Eline silah veya bıçak alanlar da o ataerkil toplumun bir ferdi değil mi, ataerkil toplumla aynı kafada değiller mi?

"Ben cezamı çektim ve çıktım" diyor. Peki Bergen geri geldi mi? Ataerkil toplum böyle istiyor diye bir insanın yaşama hakkı elinden alınır mı? Katillerin cezası niye sadece 15-20 yıl, hatta daha az oluyor; öldürülen kişilerin yaşama hakları ellerinden tamamen alınırken? Ataerkil toplum niye cezasını çekmiyor? Bergen, Halis Serbest'i öldürüp 10 yıl hapis yatsaydı nasıl olurdu? Üstelik onunki yaşama hakkını savunmak için olduğundan çok haklı bir gerekçesi olacaktı. Bütün kadınlar yaşama haklarını savunmak için ataerkil sisteme savaş açsa ve onları öldürse nasıl olur? 5'er, 10'ar yıl da hapis yatıp çıksınlar. Normal mi karşılanacak böyle bir durum; kadınlar yaşama haklarını savunmak için cinayet işlemiş olacak üstelik. Yani % 100 haklılar. Öldürme gerekçelerine başkalarını alet etmelerine hiç ihtiyaçları yok; şiddete ve olası cinayete karşı önlemlerini almış olacaklar. Böyle bir durumu kabul edebilir mi heteroseksizm? Diyebilir misiniz, "kadınlar cezalarını yatmışlar, çıkmışlar"? Onların, yani kadınların gerçekten öldürmek gibi bir yapıları da yok. Halis Serbest diyor ya, "ben göze kezzap atacak, insan öldürecek bir adam mıyım; suçlusu ataerkil toplum" diye. Kadınlar da "biz adam öldürecek insan mıyız; yaşama hakkımızı savunduk, suçlusu erkekler" diyebilir.

Bergen'in hayatını yazan Hakan Tok'u da, Bergen'in üzerinden para kazanmakla suçlamış H. Serbest. Peki senin Bergen'in üzerinden film çektirmen veya çektirecek olman ticari değil mi? Filmden kazanılacak parayı engelliler vakfına mı bağışlayacak acaba merak ediyorum. Bir kere senaryosunu kendinin yazdırdığı bir film ne kadar tarafsız olabilir?

Velhasıl Bergen öldürülmüştür ve geriye gelmeyecektir. Haklı da olsanız, gerekçeniz de olsa, bu suçun cezası hapis yatarak falan ödenemez. Benim yaşama hakkım elimden alındıktan sonra, sen milyon yıl hapis yatsan kaç yazar? Hatta kendini öldürsen bile neye yarar? Bergen geri gelecek mi, hayatını yaşayabilecek mi? Sırf bunun için bile katillerin insan içine çıkmaması gerekir. Bir de kalkıp haklı gerekçe sunuyorlar. Bergen'in suçlusu ataerkil sistem ise, sana mı kalmıştı Bergen'e ceza kesmek? Bir kadını seveceksin, onunla evleneceksin, sonra da öldüreceksin, sonra da "suçlu ataerkil toplum" diyeceksin? Ataerkil toplum, "git kendini uçurumdan at" dese atacak mısın? İnsan kendini ölen veya öldürdüğü kişinin yerine koymuyorsa, gerekçeler bahanedir, safsatadır. İnsanlar kafalarını şunu iyi soksun; öldürmenin haklı gerekçesi olamaz. Nokta. Bunun akıl ve mantık dahilinde başka hiçbir açıklaması yoktur.

Halis Serbest, "Cezaların hükmü de beratı da vicdanda başlar ve biter" demiş. Acaba erkeklerin vicdanı ne zaman devreden çıkıyor, ne zaman devreye giriyor? Geri dönülmez yola girildikten sonra mı? Bergen ölmeseydi vicdan devreye girecek miydi? Hayır. Bergen'in görme hakkı gasp edilirken bile vicdan devreye girmiyorsa, öldürüldükten sonraki vicdan hikayedir. Bergen yaşasaydı Halis Serbest, Bergen'in peşini bırakacak mıydı acaba? Tabi haklı gerekçesi var; ataerkil toplum erkeklerin peşini bırakmadığı sürece, onlar da kadınların peşini bırakmayacaktır. Ataerkil topluma kendilerini ispat etsinler, ataerkil sistemin öngördüğü cezayı çeksinler, sonra da vicdanlarını rahatlatmak için gerekçeler devreye girsin. Oh ne güzel!

Yazım için internette fotoğraf tararken, Halis Serbest'in Bergen'in gözüne kezzap atıp kör ettikten sonra sadece yedi ay hapis yattığını öğrendim. Yani bir insanın görme hakkının elinden alınmasının cezası yedi ay mı olmalıdır? Zaten insanı kör eden bir insan, gün gelir öldürür de. Çünkü bir insanı kör eden insanın göz dönmüş demektir. Ve Bergen'i hapisten çıktıktan sonra öldürüyor zaten. Suçlusu da ataerkil toplummuş! Ne kadar günümüze benziyor 20 küsur yıl önceki durum. Hala değişen bir şey yok. Hala kadınlara karşı işlenen suçlar görmezlikten geliniyor. Çünkü hala ataerkil sistem devam ediyor, ataerkil sistem tarafından yönetiliyoruz. Suçlu gene ataerkil toplum. Vicdanımız da rahat suçlu ataerkil sistem olduğu için.



2 yorum: