20 Ekim 2014 Pazartesi

Bir transseksüel daha öldürülmüş başına balta ile vurularak


Duydunuz mu, İstanbul'da bir transseksüel daha öldürülmüş başına balta ile vurularaK? Nefretin boyutuna bakar mısınız; balta ile bir İNSAN öldürmek... Evet, transseksüeller de bir İNSANdır. Kanlı canlı İNSAN. Ananızı, babanızı, çoluğunuzu-çocuğunuzu balta ile bu kadar kolay ve nefretle öldürebilir misiniz? Transseksüel de bir evlattır, bir ana-babadır, bir insandır. Sosyal medya sayesinde haberdar oluyoruz bir çok nefret cinayetinden. Kağıda basılı gazeteleri takip etmediğim için, gazetelerde yer alıyor mu nefret cinayetlerine dair haberler bilmiyorum ama medyanın internet sayfalarında pek göremiyorum. Bağımsız bazı haber sitelerinde görebiliyoruz ancak.

Aslında duyarsızlık diz boyu. İnsanlar genel anlamda duyarsız ama ötekileştirilenlere karşı daha duyarsız. LGBTİ'lerin bile pek umrunda değil nefret cinayetleri. Ancak öldürülen LGBTİ'leri tanıyanlar üzülüyordur en fazla. Çünkü herkes kendini kurtarmakla meşgul. Genel anlamdaki homo-transfobinin bir gün kendini de vurabileceğini düşünmek istemiyor. Öyle veya böyle kendini koruyabileceğini düşünüyor sanırım. Korunulmasına korunulur da, bir gün kendini koruyamayacak konumlara düşebilir insan. Transseksüeller genellikle seks işçiliği yaptıkları için kurban seçiliyorlar. Hangi LGBTİ'nin hayatı garanti heteroseksist ve homo-transfobik dünyada? İşsiz de kalabiliriz, evsiz de kalabiliriz ve kötü koşullara hepimiz de mahkum kalabiliriz. Ne yazık ki LGBTİ'ler arasında da mevcut birbirlerine karşı duyarsızlık, ayrımcılık...

Her trans cinayetinden sonra aslında söyleyecek sözüm tükendiği halde bir şeyler ifade etme ihtiyacı hissediyorum; çünkü bir insan hunharca öldürülüyor. O insanın öldürlürkenki yerine koyabilir misiniz kendinizi? En son nefret cinayetinde olduğu gibi, başınıza balta ile vurulurken hayal edebilir misiniz kendinizi? O anki acıyı, o anki çaresizliği, o anki hayat veda edişi... Lanet etmez misiniz bu acımasız dünyaya? Sizi yok sayan, yok etmek isteyen acımasız heteroseksist dünyaya küfür etmez misiniz, ağzınızı bozmaz mısınız? O anda yakıp-yıkmak istemez misiniz içinde yaşadığınız dünyayı? Ben yaşayamadıktan, gözü dönmüş katiller aracılığıyla yaşama hakkım elimden alındıktan sonra ne önemi olabilir ki o dünyanın? Birazcık vicdan varsa, birazcık acıma duygusu varsa insanın içinde, ölüm noktasına gelmeden de nefret cinayetlerine maruz kalan transseksüellerin yerine koyabilir insan kendini.

İnanın ben heteroseksist dünyanın yönetiminden hiçbir şey beklemiyorum artık. Onlar devam ettirsinler cinsiyetçi sistemlerini, devam ettireceklerdir de ama biz LGBTİ'ler kendimize karşı birazcık duyarlı olalım, kendimize sahip çıkalım, kendi haklarımızı için mücadele verelim, sesimizi duyuralım. En azından birlik beraberlik içinde olalım, birbirimize destek olalım. Çünkü birbirimizden alacağımız cesaretle daha güçlü hissedebiliriz kendimizi ve elimizden geleni yaparız acımasız dünyaya karşı. Birlik-beraberlikten doğacak gücümüzün sesine de bazı vicdanlar tepki verecektir büyük ihtimal.

TRANS CİNAYETLERİ NEFRET CİNAYETİDİR DEVLETİN SESSİZ KALDIĞI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder