17 Eylül 2014 Çarşamba

Kadın isterse...

Çok anti-heteroseksistçe gelecek ama heteroseksizme karşı kadınların gücünü görünce, heteroseksizmi alt etmenin hazzını yaşıyorum. Amerika Billboard Müzik Dergisi listesinin ilk 5'inde uzun bir aradan sonra tekrar kadınlar yer almış... Dün bir haber gerçek olmayıp dedikodu da olsa, magazin gündemimizi meşgul etti. Buna benzer bir magazin olayı da gündemimizi daha önce meşgul etmişti. Tabi şu gerçeği gözardı demeyiz. Magazin dünyasıyla, heteroseksist dünya apayrı dünyalar. Sosyo-ekonomik olarak farklılıklar var. Ve de magazin dünyası azınlıkta bir dünya olduğu ve suya sabuna dokunmadığı için ötekilerin dünyası kabul ediliyor. O dünya televizyon ekranının arkasındaki dizi film gibi bir şey... Kimse de zaten o hayatı gerçek hayata geçirmeyi düşünmüyor. Sadece hayal edilebiliyor. Mesela kadınlar kendilerine saygı duyacak kibar erkekleri hayal ederler ama iş uygulamaya gelince bu kibar erkeler hayatlarında yer almaz. Kibar erkek mi yoktur, tercih mi edilmemiştir? Kibar erkek heteroseksist hayata fazla mı hafif gelmektedir acaba? Erkek dediğin güçlü, koruyan kollayan mı olmalıdır arada-sırada şiddetine razı gelerek? Bu sefer de şiddeti meşrulaştıran ilan edilmeyeyim! Çünkü kadınlarımız, başlarına gelen felaketlerin yarı yarıya heteroseksiszmin öğrettiği kadınlıktan geldiğini ya görmüyorlar, ya görmezlikten geliyorlar.

Her neyse, işte magazin dünyasında kadınlarımızın erkeklerini başka bir erkek için bıraktığına dair haberler, kadının erkek karşısında eşitliğinin bir ifadesi olarak görüyorum ben ve bunu bütün kadınlarımız hayata geçirebilmeli. Niye işlerine gelmeyince hep erkekler bırakır kadınları da, kadınlar katlanamadıkları halde hayat boyu katlanmaya devam ederler aynı erkeğe? Biliyorum erkek egemen dünyada yaşıyoruz ve kadınların bir dayanağı yok bu konuda. Özgürlüklerini kazanmak isteyince ya sokakta kalıyorlar, ya da şiddete maruz kalıyorlar, cinayete kurban gitme ihtimalleri de yüksek. Ama aslında heteroseksist bataklıktan kurtulmanın bir çözüm yolu mevcut. Bütün toplumsal engellere rağmen kadınların sosyal ve ekonomik özgürlüklerini kazanmak için mücadele vermeleri gerekiyor. Batı şehirlerine bakarsanız, özellikle Ege Bölgesi'nde İzmir ve Denizli'de, boşanma oranları yüksektir (aileden sorumlu bakanlık da boşanmanın önüne geçmek için bu şehirleri ziyaret etmektedir bu konuda). Çünkü kadın çalışma özgürlüğünü kazanmıştır. Kadının çalışması da olağan hale gelmiştir. Bunda, tekstil sektörü gibi kadınların çalışmasına uygun görülen iş ortamının olması da etkilidir tabi. Ama kadın isterse, mutlaka kendine bir çalışma ortamı yaratacaktır. Ama heteroseksist devlet de boş durmamaktadır. Kadının eğitim hayatından uzak tutmak için programlar yapmakta, kadını eve kapatmak için onları teşvik edecek projeler sunmaktadır; evlilik primi, çok çocuk yaparsa erken emeklilik gibi... Seçim kadınların!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder