22 Eylül 2014 Pazartesi

Harcamalarının bonusları bile bizi ihya eder!

Zenginin malı, züğürdün çenesini yorarmış... Bizimki de o hesap mı gerçekten? Medyada çok okuyoruz ünlülerin fütursuzca harcamalarını. En son gene Ebru Gündeş'in TV'de kış sezonunda giyeceği kıyafetler için 400 bin lira harcama yaptığını okuduk. 400 bin lira! Bazıları için bu para kuruş gibi bir şey, bazıları içinse hayatları boyunca dünyanın en ağır işini yapsa da bir arada göremeyecekleri ve de hayatlarını çok refah bir şekilde sürdürebilecekleri bir para.

Bu harcamalar bir gereklilik mi, yoksa ihtişamın getirdiği bir görgüsüzlük mü? Her televizyona çıkan bu kadar pahalı kıyafetler mi giyiyor, yoksa bu kadar pahalı giyinerek piyasa değerini arttırıp yüksek kazanç mı sağlıyor? "Bakın ben bir starım, beni programınıza dahil edecekseniz, benim giderlerimi de göz önünde bulundurarak ona göre bir teklifle gelin" demek mi isteniyor? Öyle de oluyor sanırım.

Tabi bazı sanatçıların diğerlerine göre doğuştan getirdikleri ve kitleleri sürükleyebilecek yetenek gibi artıları olabiliyor ama o artılar da ne kadar sanatsal anlamda, ne kadar magazinsel anlamda değerlendiriliyor tartışılır. Yani bu kadar yüksek harcamaları sağlayan kazançlar, ne kadar hak edilmiş oluyor acaba? Gerçek anlamda sanat yapanların, zorluklar içersinde hayatlarını sürdürdüklerine şahit olmuyor muyuz? Tabi vitrin her zaman ilgi gördüğü için, değeri de fazla oluyor emeği geri planda kalanlar verse de. Bu dizide de böyle, televizyon programında da böyle, görsel ve işitsel işlerin hepsinde de böyle.

Gene niye bu konuya değindiğimi sorabilirsiniz. Alan memnun, satan memnun; bana ne oluyor gene sabah-sabah değil mi? Ben de mi hazımsızlık çekiyorum acaba cukkayı götürenlere karşı? Zannetmiyorum. Yani hayat koşulları zor ve insanlar, hayvanlar zor durumdalarken, insan bu rakamları duyunca, ister istemez üzülüyor veya neden böyle oluyor, diye sormadan edemiyor. Bir tarafta açlık sefalet, bir tarafta ihtişam. Sorsan herkesi insancıl, herkes duyarlı, herkes yardım sever...

Mutlaka insanlıklarını da yapıyorlardır, oluşmuş piyasa şartlarından onlar da kaçamıyor olabilirler ama gerçekten bu düzenin dışına hiç çıkılamaz mı, bu düzenin değiştirilmesi için gereken çaba sarf ediliyor mu? Ne mi öneriyorum? Eğer şartlar bu tarz bir israfı gerektiriyorsa, ben olsam bu israfla elde ettiklerimin karşılığını da layığıyla veririm daha paylaşımcı olarak.

Herkes geleceğini düşünerek arkasını sağlama almak ister ama zenginlerin fakir metabolizmadan bir farkı yok ki, daha çok paraya ihtiyacı olsun. Yani 400 bin liralık kıyafet yerine 4 bin liralık kıyafetle de hayli hayli bir televizyon sezonu çıkarılabilir. Kalan 396 bin lirayla da neler neler yapılmaz ki? Ebru Gündeş'in bir dönemlik harcamalarının bonusu bile 300 bin liraymış. İnsan kendini bir tuhaf hissediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder