19 Ağustos 2014 Salı

Kadınlık nasıl bir şey?

Kendini ateşe atan kadın: Bergen


Kadınlık nasıl bir şeydir? Ben biyolojik olarak erkeğim ama cinsiyet kimliği olarak kendimi ne kadın, ne de erkek olarak hissediyorum. Kendimi hiçbir tarafa ait hissetmediğim için ne erkekliği anlayabiliyorum, ne de kadınlığı. Kadınlık veya erkeklik diye bir şey var mı ondan da emin değilim. Biyolojik cinsiyetlere toplumsal rollerin yüklendiği bir kimlik de olabilir kadınlık veya erkeklik diye düşünüyorum.  Kadına duygusal demişler, erkeğe mantıksal; yok öyle bir şey bana göre. Kadını hapsetmek için uydurmuşlar bir çok şeyi. Kadın anaçtır, kadın şefkatlidir, kadın fedakardır, kadın cefakardır, kadın affedicidir, kadın aşık olmadığı kişiyle beraber olamaz, kadın evcimendir, kadın çocukları için yaşar.... Uzar da uzar bu saçmalıklar, tabi bana göre saçmalık. Heteroseksizmin kadına dayatmasıdır bütün bunlar. Kadın da benimsemiştir ama toplumsal kadınlığı. Niye; işine mi gelmiştir böylesi? Bu akıllılık mıdır, yoksa başka bir şey midir?

Ölüm yıldönümünde İzzet Çapa gazetedeki köşesine almış şarkıcı Bergen'in hayatını. Konservatuvarlı olan Bergen sahne aldığı gazinoda çıkan bir anlaşmazlıkta kurtarıcısı olan kabadayıya aşık oluyor ama adam evli çıkınca bir süre sonra ayrılıyorlar. Adam karısından boşanıyor ve evleniyorlar ama şiddet sebebiyle geçinemeyip boşanıyorlar. Adam şoförüne, Bergen'in suratına kezzap attırıyor ve bir gözü ancak kurtarılabiliyor Bergen'in. Sonra kör gözü Bergen'e şöhret kapılarını açıyor ve ikon haline getiriyor onu. Bergen ne yapıyor; “Kocam cezasını zaten çekti ama asıl cezayı bir ömür çekecek. Kendi yarattığı eserle hayatı boyunca yaşayacak, bundan büyük ceza mı olur ona? O beni anlar. Kendi etti, kendi çeksin...” diyerek hapisteki kocasını affedip yeniden evleniyor onunla. Ne oluyor; huylu huyundan vazgeçer mi? Gene şiddet ve gene boşanıyorlar. Ama adam kadının peşini bırakmıyor ve altı kurşunla Bergen'i ödürüyor. Bergen bu adamı affettiği ve öldüğüyle kalıyor, adam afla gene çıkıyor hapisten.

Heteroseksizme enayilik yapmaktan başka bir şey değil kadının erkeğe ve kadınlığa bakış açısı. Kadın nasıl mutlu olabiliyor hayatını karartan erkeğe bu kadar fedakarlık yaparak? Mazoşistik bir durum mu bu? Birisi bana gerçekten kadınlığı açıklasın da ben de anlamaya çalışayım ve bu kadar kafa patlatmayayım kadının erkeklikten kurtarılması konusunda. Kadınlığın erkekliğe nasıl bir bağımlılığıdır bu? Tamam hayatı paylaşın erkeklerle ama niye kendinizi ölümüne feda edersiniz? Siz olmayınca erkeklerin bir anlamı oluyor mu? Oysa önce kendinizi düşünseniz, hem kendiniz olacaksınız hayatta, hem de erkekleriniz olacak hayatınızda.

Kadınları çok düşünmemin arkasında, aslında tüm ayrımcılıklara karşı hassas yapımın olması da yatıyor. Mesela hayvanlara karşı yapılan gaddarlıklara daha duyarlıyım. Duyarlılığımın yanı sıra heteroseksizme karşıtlığım da var kadınlara yapılan haksızlıklara tepkiselliğimin arkasında. Yani celladına çok meraklı olanların kurtarılmasını istememle beraber, erkeklerin de cellatlıklarının ellerinden alınmasını istiyorum. Yani heteroseksizmden temizlemesini istiyorum dünyanın daha yaşanılabilir olması için.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder