3 Ağustos 2014 Pazar

Finein Sultanları'nın başarısı tesadüf değil


Olumsuzluklardan dolayı sıkıntılı geçirdiğim haftanın sonunda, Filenin Sultanları'nın başarıları ilaç gibi geldi. Aslında hiç umutlu değildim başarılı olacağımız konusunda. Hele 3'te 3 yapacağımız hiç aklımın ucundan bile geçmiyordu. Çünkü Amerika, Rusya ve Japonya dünyanın en güçlü üç ülkesi kadın volyebolunda ve Japonya gibi Amerika ve Rusya'yı da 3-0 yenebilirmişiz biraz daha dişimizi sıksak. Ama maçların 5. sete taşınması ve tie break setlerinde genellikle kaybetmemize rağmen son Dünya Grand Prix turnuvasında kazanmamız psikolojik duvarı da aştığımızı gösteriyor.

Niye umutlu değildim bu turnuvada başarı konusunda; çünkü as oyuncularımız Naz, Neslihan, Eda ve Polen'den yoksunduk. Zaten 6 oyuncu ile oynanan bir oyun voleybol. Buna rağmen dünyanın en güçlü ülkelerini yenebiliyorsa kadın voleybol takımımız, demek ki artık belli oyunculara bağlı değil başarımız. 2003'teki Avrupa ikinciliğiyle voleybolumuz bir ivme kazanmış ve voleybol sevgisi genç kızlarımıza aşılanmış o dönemki başarıyla ki genç oyuncularımız profesyonel oyuncularımızın yerini doldurabiliryorlar. Hatta bu genç kızlarımız tarihinde ilk defa Avrupa Ligi şampiyonu da oldular bu yıl.

Şahsen ben bu başarıyı beklemediğim ve takımımızın hezimete uğramasına şahit olmamak için Amerika ve Rusya maçlarının sonlarını izledim. Esra'dan sonra 4 numara smaçörü olarak gerçekten dünya düzeyinde Gözde ve Neriman gibi iki oyuncu yetiştirmişiz. Ve Güldeniz kendi kulüp takımının ve milli takımın jokeri, sihirli değneği gibi. Ne zaman zor durumda kalınsa sorumluluk alabilecek bir kapasite ve yetenekte bir oyuncu. Meliha İsmailoğlu 4 numaranın yeni garanti oyuncusu olduğunu kanıtladı servisi, manşeti ve smaçlarıyla. Yani 4 numara smaçörü komple bir oyuncudur. Her şeyi yapabilir, gerekirse bu turnuvada Neriman'ın yaptığı gibi pasör çaprazı mevkisinde bile oynayabilir. Eda gene sakatlanmış ama gelecekte dünyanın 1 numaralı oyuncusu olacak Kübra için iyi bir sınav oldu bu turnuva. Voleybolda blok çok önemlidir ve orta oyuncunun asıl görevi bloklarla karşı takımı demoralize ederek çökertmektir. Eğer bu turnuvada başarılı olduysak orta oyuncunun görevini layığıyla yapan Kübra ve diğer oyuncuların blokları sayesinde oldu. Ve boyunun avantajıyla balkondan smaçları da durdurulamıyor Kübra'nın. Bahar'ı çok eleştiriyoruz ama tutturdu mu da bir tutturuyor servislerini, karşılanması ne mümkün. Son maçta servisleriyle resmen göz yaşı döktürdü Bahar Rus oyunculara. Ve gelelim pasör Asuman'a... Gerçekten tebrik ederim onu. Ülkemiz bir pasör cenneti; Elif, Özge, Naz, Nilay ve diğerleri... Ve Asuman onların arasından bu sorumluluğu alarak takımı mükemmel şekilde yönetti isabetli ve yerinde paslarıyla. Ligimizde de pasörlerimiz dışarıdan transfer ettiğimiz pasörleri yedekte bekletmişti geçen yıl. Zaten kadın voleybolunda, yabancı libero ve pasöre hiç ihtiyacımız yok. Orta oyuncu da çıkarıyoruz, 4 numaralarımız da sağlam oluyor fazla çıkaramasak da. Ama dünyada da komple dört numara smaçörü çok fazla çıkmıyor ki. Şanslıyız ki bizden Esra, Gözde ve Neriman çıkmış.

Yeni karşılaşmalara Neslihan yetişecekmiş, Polen de. Pasör çaprazlarımız tamam olduktan ve 4 numara da Neriman ve Gözde'ye emanet edildikten sonra kim tutar Filenin Sultanları'nı. Aslanlar gibi geleceğin 4 numarası Meliha da zaten hazırda bekliyor. Eda olmasa da Büşra da var yedekte. Neden olmasın; bakarsın Dünya Grand Prix'de şampiyon bile oluruz. Zaten daha önceki yıllarda üçüncülüğümüz var bu turnuvada. Unutmadan, milli takım antrenörümüz Barbolini'yi çok eleştirmiştik. Demek ki sabretmemiz gerekiyormuş. Adam İtalya'yı yıllarca şampiyon yapmış. Demek ki bir şeylerin oturması için zaman gerekiyormuş. Tebrikler Sultanlar ve tebrik ekip. Uluslararası en büyük gururumuzsunuz.

Son olarak şunu da söylemek istiyorum. Kadın voleybolunda başarımız bir tesadüf değil. Bu spor branşında bir şeyler artık yerine oturmuş, yoluna girmiş. Ligimiz bile dünyanın en iyi liglerinden biri olarak gösteriliyorsa, dünyanın yıldız oyuncuları öncelikli olarak ülkemizi tercih ediyorsa, Rusya gibi, İtalya gibi kadın voleybolunda ekol olmaya doğru gidiyoruz demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder