"Denizli LGBTİ ve Aileleri" olarak buluşmalarımız bir aksaklık olmadığı sürece haftada bir olmak üzere rutin olarak devam ediyor. İlk buluşmamızda kendimize hedefler koyduk ama şimdilerde biraz akışına bıraktık bu hedefleri. Buluşmaların sürekliliği bile hedeflerin önemli ayaklarından biri bence.
Belki politik düzeyde hiçbir zaman istediğimiz düzeye gelemeyeceğiz ama buluşmalardaki inanç ve samimi paylaşımlar, fikir alış-verişleri bizleri tatmin ediyor, mutlu ediyor, farkında olmadan iyi bir analiz ortamı da oluşuyor ve birbirimizi tanıdıkça kimliksel önyargılarımız yıkılıyor, içimizdeki tereddütler kalkıyor...
Bir terapi, bir rahatlama sağlayan buluşmalar alışkanlık haline gelip bağımlılık yaratacağına da inanıyorum. Çünkü bu buluşmalarda kendimizi daha rahat ifade edebildiğimiz için, daha bir kendimiz oluyoruz. Burdan kazandığımız cesaret ve özgüven hayata da yansıyacaktır büyük ihtimalle.
Buluşmalarımız çok kalabalık olmuyor ama her hafta aynı gelenler olduğu gibi heteroseksüeller de dahil olmak üzere yeni gelenler de oluyor. Her şeye rağmen vazgeçmeyip bu buluşmaları belli bir saat ve günle özdeşleştirerek hafızalara yerleştirebilirsek, katılımcıların sayısını arttırıp buluşmaların sekteye uğramasının da önüne geçebiliriz.
Neler konuşuyoruz... Herkes kendi yaşamından kesitler sunuyor, hayallerini anlatıyor, deneyimlerini anlatıyor, kimlikleriyle ilgili düşüncelerini anlatıyor, kısaca laf lafı açıyor ve hayata dair her şeyi konuşuyoruz. Eğleniyoruz, sıcak ve samimi ortamın oluşturduğu güven duygusunu yaşıyoruz, yeni dostluklar kazanılıyor... Bir anlamda Denizli'deki LGBTİ'ler arasında bir iletişim zinciri de oluşuyor bu sayede. Uzun vadede yalnızlaştırıldığımız dünyada kaçınılmaz olarak birbirimize ihtiyacımız da olacaktır.
Sadece Denizli'de yaşayanlar değil de üniversiteden falan farklı memleketli olanların katılımıyla, başka kültürlerdeki eşcinselliğe bakış açılarını da gözlemliyoruz. Çünkü sadece bulunduğumuz ortamla ilgili bir yaklaşımın negatif etkileri olabiliyor. Farklı kültürel paylaşımlar eşcinsellik veya transseksüellik konusunda içimizdeki dengeleri de ayarlıyor.
Eşcinsel veya heteroseksüel ayırdı olmadan önümüzdeki günlerdeki söz verilmiş bireysel ve grupsal katılımları da gözönünde bulundurduğumuzda cinsiyetler ve cinsel yönelimler arasındaki önyargılar da yıkılacak ve birlikte yaşamaya doğru yol alacağımızdan şüphem yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder