7 Ağustos 2014 Perşembe

Beach dünya!


Uzak kaldığım ve uzak kalacağım dünya hakkındaki görüşlerimi paylaşmadan edemedim. Yaz gelince herkesin görgüsüzce akın ettiği deniz kenarındaki uç dünya... Görgüsüzce dedim, çünkü işin ekonomik boyutunu ve bu kadar harcamanın haksız bir harcama olduğunu düşündüğümüzde görgüsüzlükten başka bir şey değil bu. Adamlar başkalarının hakkını yiyerek, insanın aklının hayalinin bile almayacağı harcamalar yapıyorlar. İnanın bu beach dedikleri yerler bedava olsa kimse gitmez. Bir anlamda maddesel bir varoluş bu. Çünkü halk plajına giden ünlüler falan aşağılanıyor ya.

Son günlerde bir kişinin 4 bin lira harcama yapmasına rağmen bir de üstüne dayak yemesiyle gündeme geldi bu beach dünya. Radikal gazetesi de bu beach dünyanın rakamlarla mönüsünü vermiş. Giriş ücretleri 40-60 liraymış. Bu paraya insanlar üç gün çalışıyor be! Bir şişe su 10 liraymış. Bizim buralarda adım başı kaynak çeşmeleri var, bedavaya içiyoruz. Bir tek midye 20 liraymış. O ne ya; ben midye yemezsem metabolik bir eksiklik mi olur acaba? Park ücreti 20-30 liraymış. Araba görgüsüzlüğü olduğu sürece, park kazığı da olacaktır haliyle. Modernliğin ve gelişmişliğin göstergesi bisiklettir. Daha ehliyetim bile yok, olmayacak da. Ne kaybediyorum; hiçbir şey.

Bazı yerlerde giriş ücreti alınmıyormuş ama 80-125 liralık yemek yiyecekmişsin. Oha! Deli Dumrul'un hikayesine dönmüş. Deli Dumrul kuru bir çaya köprü yapıyor, geçenden 40 akçe, geçmeyenden döve-döve 80 akçe alıyor. Var mı bir farkı? Yani öyle ya da böyle kazıklanmaya mecbursun. Bir lahmacun 30 liraymış. Dişinin kovuğunu doldurmayacak bir parça ekmek yiyeceksin ama bir günlük kazancını teslim edeceksin. "Asgari ücretlinin beach'lerde ne işi var?" dediğinizi duyar gibiyim. Doğru ya, beach dünya sadece hak yiyenlerin, bile-isteye kazıklandığı burjuva bir dünya; sorry!

Benim beach dünyam, yaz günü gölgede hayatımı başkalarının hakkını yemeyerek en ucuza mal ettiğim, imkanlarımı başkalarıyla da paylaşarak görünüşte küçük ama zihinsel anlamda çok zengin bir dünyam. Çevremdekiler de bu beach görgüsüzlüğüne özenip maaşlarından biriktirerek sahile falan gidiyorlar ama döndüklerinde öldüm-bittim havasındalar. Yani tatil yaparak değil, sıcak havanın yorgunluğuyla dönüyorlar. Tabi herkesin hayata bakışı ve yaşayışı farklıdır. Ben de kendi düşüncelerimi paylaştım sadece eleştirel bazda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder