7 Ağustos 2014 Perşembe

Barış için bilgi toplumu olmak şart


Dünyanın bir tarafında magazinsel bir hayat, bir tarafında insanlar savaşlar yüzünden yaşam mücadelesi veriyorlar. Bugünkü haberlerden birinde, Irak'taki Türkmenlerin  "Irak Şam İslam Devleti" örgütünün saldırıları yüzünden yeri kazıp su içmeye çalıştıklarına dair haber okudum ve insanlık adına utandım. Ne için veriliyor bu savaş? Biri bana açıklayabilir mi? Bildiğim kadarıyla şeriat devleti kurmak için. Nerde kaldı sizin Müslümanlığınız? Sonra İslam'ın insanların özgürlüğünü kısıtladığını söylediğin zaman, dine hakaret sayıyorlar. Sadece Müslümanlık değil ki, Hristiyanlık da, diğer dinler de insanların özgürlüklerini kısıtlıyor.

Bu arada bir not düşeyim; Türkiye'nin en büyük eşcinsel sohbet sitesi, üyelerinin tepkisini çekmemek içinde dini konuların olduğu yazılara yer vermiyormuş. Yani eşcinseller bile kendilerine karşıt bir unsuru (İslamiyet eşcinselliği lanetliyor bilindiği üzere), ürkütmemeye çalışıyor. Ne için; çıkarsal anlamda varolabilmek için. Yoksa siteleri kapatılabilir. Yani haklarımızdan vazgeçerek, içinde yaşadığımız kültürel unsurlar izin verdiği ölçüde varolalım değil mi?!

Aslında söylemek istediğim bir-iki cümleydi ama bir giriş yapmak istedim ve konu konuyu açtı gene. Eğer bana bir sihirli değnek verilseydi savaşları bitirmek için, ertesi gün barış olur muydu bütün dünyada; olmazdı. Çünkü savaşlar başlı başına bir unsur değil ki; insanların cahilliklerinden kaynaklanan bir çatışma. Çatışma sebepleri çok saçma ve bencilce. Ve kendilerini nereye veya istenilen olumlu bir noktaya götürmeyeceğini bilmiyorlar veya egolarını tatmin etsinler de, isterse ölüme gitsinler. Aynen ikincisi belki de. İnsanlar bilimsel bilgiye inanmadıkları ve bilgi toplumu olmadıkları, bilimsel yaşamadıkları sürece, cahillikleri yüzünden birbirleriyle savaşmaya devam edeceklerdir.

Neyin savaşı bu; "Benim dediğim doğru, ben haklıyım, herkes bana uyacak" cahilliği ve koskoca evrendeki bir gezegenin topraklarını paylaşamama mücadelesi. Çok zavallıca. Çünkü hiç kimse hiç kimseye uymaya mecbur değil. Herkes kendi hayatını yaşasın ve de hakkıdır zaten, doğru olan da budur. Sen kendini başkalarına dayatırsan, o da ne kadar sessiz kalabilir ki? Savaş dediğimiz işte budur. Hele koskoca dünyaya sığamamaları insanların, toprak yüzünden kavga etmeleri... Bencillik düpedüz. Oysa paylaşmayı öğrensek, herkes mutlu ve huzurlu olacak, hayat paylaşılınca daha yaşanılası olacak dünya. Bu kadar zor mu bu iki cümlelik gerçeği görmemek, bilmemek.

O yüzden insanlar bir şey yaparlarken iki kere değil, iki yüz kere veya daha fazla düşünsün yapacaklarının nelere mal olacağını göz önünde bulundurarak. İdeolojiler insan hayatından daha değerli olamaz. Hele ideolojiler için iktidar olmak çok zalimce. İktidar olan bir kişi sadece kendi inançlarını değil tüm insanları, tüm çevreyi; bitkileri, hayvanları da düşünmesi gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder