7 Temmuz 2014 Pazartesi

Türkiye'nin geldiği nokta

KPSS sınavında her yıl sorulan Atatürk İlke ve İnklapları'na dair sorular bu yılki sınavda sorulmamış. Onun yerine Recep Tayyip Erdoğan'ın Orta Doğu'yu anlatıyor diye gençlere tavsiye ettiği Falih Rıfkı Atay'ın "Zeytindalı" isimli kitabıyla ilgili sorular sorulmuş. İlk hedefimiz ne oluyormuş; Orta Doğu!

Gene aynı KPSS sınavında, saç rengi nüfus cüzdanı fotoğrafındaki renginden farklı olan bir kadın göz altına alındığı için sınava girememiş. Bir yıllık emeğe boşa gittiği için ağlayan kadına, kadın polislerden birinin bağırarak "Ağlama sahtekar, utanmadan başkasının yerine sınava giriyorsun" diye aşağılamasıysa, akıllara ziyan bir durum. Şimdi bu durumun hesabını kim verecek? Yoksa tek suçlu saçlarını boyatan kadın mı? Yanlışı yapanlar derhal cezalandırılmalı, bu kadın da tekrar sınava sokulmalı. Tabi eşitlik, özgürlük, demokrasi varsa bu ülkede. Aynı şey bir siyasinin kızına yapılabilir miydi?

"Dünün mazlum müslümanları artık iktidarda. Şimdi onların zulmettiği,yeni bir mazlum Müslüman topluluk var." Bu da Hakan Şükür'ün ülkemizin şu anki durumlardan birini ifade eden cümlesi.

Beren Saat kendinin yer aldığı reklama "Edep Yahu" yazan gruba tepkisini sosyal medyadan "Ne kadar özledim çocukluğumdaki ülkemi!! Aydın pazarlar olsun" mesajııyla cevap vererek ülkemiz durumlarından birini daha özetlemiş.

Financial Times gazetesi, "Başbakanın keyfi ve despotik tavırları ülkenin refahı için bir tehdit arzediyor" yorumunu yapmış. Erdoğan'ın başkanlık sistemi hayallerini otoriter bir yönetimin işareti olarak gördüklerini belirterek, cumhurbaşkanı olması durumunda "Atatürk'ten ziyade Putin" gibi olacağını ileri sürmüş.
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder