25 Temmuz 2014 Cuma

Kadın sünneti, erkeğin kadına en büyük zulmüdür

Her gün duyarlılık gerektiren ve insanın kanına dokunan çok haberle karşılaşıyoruz ama bazıları bana çok hunharca geliyor. Dün de insanın doğuştan getirdiği yaşamsal ihtiyacıyla ilgili, insanlık dışı, kadınların zevk almamaları için sünnet edilmelerine dair böyle bir haber vardı. Aslında insanlık adına utanmaktan başka söylenecek hiçbir sözün olmadığı, hatta kadınlar için sözün bittiği noktaydı bu haber. Heteroseksizmin kadınlara uyguladığı bu ilkel ve cani geleneğin dünyanın bir çok ülkesinde hala devam ettiğini biliyorduk ama IŞİD örgütünün Irak'ta ele geçirdiği bölgelerdeki tüm kadınların sünnet olması gerektiğine dair fetva vermesiyle tekrar hatırladık.

Konuya hangi açıdan ele alabiliriz ki erkek egemenliğinden başka? Başka bir açıklaması olabilir mi kadın sünnetinin akıl ve mantık çerçevesinde? Kadının, erkek için robot benzeri köleye dönüştürülmesinden başka bir şey değil bu durum; erkeğe hizmet vermek için tüm duyarlılığını yitirmiş bir nesneye dönüştürülmesi hatta; duymayacak, görmeyecek, bilmeyecek, konuşmayacak, zevk almayacak ve erkeğe hizmet edebilmek için sadece karın tokluğuna yaşayacak. Erkek egemen toplumlarda kadından istenen, beklenen bu değil mi? Başbakanımız da konunun farklı bir seviyeden versiyonunu dile getirmiş aynı günün haberlerinde yer aldığı üzere; "Çok seçici olmayın, evlenin." Oldu! Zaten bunun için temelleri atılmadı mı muhafazakar iktidarın? Aslında bazı ülkelerde kadınlar fiziksel olarak sünnet edilse de, tüm dünyada beyinsel olarak sünnet ediliyorlar. Belki de işin en daramatik boyutu bu.

Artık neden kadınların bu duruma tepki göstermediğini, neden heteroseksizmi beslediklerini, neden heteroseksistçe bir düşünceye sahip olduklarını, teslimiyetçiliklerini ve çok da inanmadığım kadının çaresiz bırakıldığı durumunu irdelemek istemiyorum. Çünkü zorbalığı yapan kadar, sessiz kalan mağdurlar da sorumludur mağduriyetten. Çünkü insanlık seviyesine ulaşamamış kültürlerin kuralıdır bencillik. Sen bencilliğe dur demezsen, herkes çıkarını düşünmeye, kendini düşünmeye devam edecektir ve mağdurların da buna düzen demeye hakkı olamaz.

Kadın sünnetinin ne olduğuna kısaca değinmek gerekirse... Birleşmiş Milletler'in genital sakatlanma olarak gördüğü kadın sünneti, kadının cinsel anlamda zevk aldığı bölgenin yani klitorisin, kadının cinsellikten zevk almaması için kesilmesidir. Bu uygulama Afrika ve bazı Asya ülkelerinde yapılmaktadır. Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Teşkilatı, Uluslararası Af Örgütü ve çeşitli dünya devletleri bu uygulamayı sağlık açısından zararlı bulmaktadır ve sona erdirmeye çalışmaktadır. Afrika ülkelerinde sünnet olmayan kadın evlenemiyormuş. Bu resmen kadının hadım edilmesi gibi bir şey. Yani hayatla ilişiği kesilerek erkeğe teslim ediliyorlar. Kadın sünnetini dinler desteklemese de din adamları desteklemekte ve kabile geleneği olsa da Müslüman toplumlarda daha fazla görülmektedir.

Not: Kadın sünnetine ait son paragraftaki bilgiler Wikipedia'dan alıntılanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder