1 Temmuz 2014 Salı

Kapı açık, beni benimle bırak giderken!



Gay Mag-azin dergisinin röportaj yapacağı gay ikonlardan biri de Nükhet Duru. Nükhet Duru'nun müzik yoluyla verdiği mesajları o kadar özümsemişim ki sanki gerçek Nükhet Duru İstanbul'da yaşayan Nükhet Duru değil de Denizli'de yaşayan Halil Kandok'muş gibi hissediyorum. Ve Nükhet Duru ile yapılacak röportajların hep eksik kalacağına, hep yüzeysel olacağına dair kaygılar taşıyorum. Çünkü sorulacak sorular belli olunca, alınacak cevaplar da tatmin edici olmayacak diye düşünüyorum. Çünkü bir insanın hayat felsefesi kalıplaşmış sorularla ifade edilemez; yaşanılan sürecin analiz edilmesi hem doğru soru sordurtacak, hem de o soruların cevabı zaten o süreçte en doğru şekilde vardır. Değişim kaçınılmazdır ama koskoca bir yaşamı yok sayacak kadar da son bir saatte akılları durduracak bir değişim beklenemez. Belki doğru soruyla aforizmatik şekilde konsantre bir cevap da çıkabilir ortaya ama doğru atmosferi yakalamak ve yaratmak gerekir bunun için de.

Ben de zaman zaman Nükhet Duru'ya sorular sormak istedim ama gerçekten şarkılarında çok daha pozitif bir şekilde buldum cevapları. Çünkü Nükhet Duru yapısına uygun olmayan hiçbir şarkı söylememiş gibi bir durum söz konusu. Daha ilk şarkısından itibaren. Belki ilk 45'liğinde özgün bir çalışma yapmamış olabilir ama o şarkılarda bile mutlaka kendinden bir şeyler bulmuştur o dönemki hayat tecrübesi itibariyle. Sonuçta insan düşe kalka öğrenirken bile kendi yapısına uygun düşüp kalkıp öğreniyor. İlk 45'liğinde bile bir deneysellik varmış Nükhet Duru'nun. Türküyü ve Türk müziğini caz tarzında yorumlamış. Bu bile zorlu yolu tercih ettiğinin göstergesi. İlk çıkış şarkısında da neyi, nasıl söyleyeceğini kendisi belirlemiş. Kendisine sunulanı, onu popüler kültürde en yukarılara çıkaracak olmasına rağmen hayır demiş ve müzik yolculuğunda tarzını kendisi belirlemiş, en zorla, en anlaşılamayacak olanla zirveden giriş yapmıştır.

Gay ikonluğun altı doldurulmalı aslında. Ama içinde yaşanılan dönem de belirliyor gay ikonluğu. Ama dönemsel varoluş dışında da kalıcı bir "sağlam duruş"luk olduğuna inanıyorum. Bugün eğlenceyle olan varoluş, sana gelecekte nasıl bir garanti sağlayacak acaba? Bırakın geleceği, seni anlık olarak bile ne kadar mutlu edecek veya ne kadar üzmeyecek. Yani yüzeysel bir varoluşun sana getirisi de yüzeysel olacak, götürüsü de yerden kalkamayacağın şekilde düşürebilir. Her dönemde vardır ihtişamlı bir şekilde varoluş arzusu ama tüketim çağında bu daha fazla.. Eşcinsellerin günümüzde varoluış şekillerine bakıyorum da toz pembe... Belki yaşlarının getirdiği bir şeydir ama bunu sadece yaşa vermek de fazla iyimserlik. Biz de eşcinsel olduk ama ihtişam veya eğlence bizi görgüsüz yapacak boyutta değildi. Biz de sevdik sevdalandık ama hayatımızın odak noktası olmadı aşklarımız. Hep bir "insanca yaşama hakkı"mızı elde etmenin mücadelesi vardı içimizde. Şu anki Y kuşağının görünürdeki mücadelesi falan çok abartılmamalı diye düşünüyorum. Onlar X kuşağının çocukları, X kuşağının kredisiyle parlıyorlar. Gerçek anlamda bir özgürlük anlayışları var mı şüpheli. Özellikle eşcinseller arasında, çevremde ben öyle "ödün vermez" mücadele ruhunu göremiyorum. Günümüz eşcinsel ikonlarına bakarsanız da bunu görebilirsiniz. Hepsi şişirme ve de eşcinsellerin havasıyla gay ikon. Zaten gay ikonluğu sipariş üzerine olmaz. Peki günümüzde gay ikon ilan edilenlerin nesi var? Ne yapmışlar? İsim vermek istemiyorum ama adı olan, kendisi olmayan kişiler.

Her insan misyonuyla gelir dünyaya ama bazılarına evren fazla sorumluluklar yükler ve sağlam durabilmeleri için de canlarını daha çok yakabilir. Bu da onların dile gelmesine, bir şeyler anlatmasına sebep olur insanlara bir şeyler verebilmek, onlara faydalı olmak amacıyla. Bazı insanlar evrenin projesinin parçasıdırlar. Yetenekleri vardır doğuştan getirdikleri, bu yeteneği doğru kullanabilecek akla da sahip olurlar ama gene de projenin diğer parçalarıyla daha anlamlı hale gelirler. Nükhet Duru da böyle biridir. O mesajların ileticisidir, iletişimcisidir. Görev verilmiştir ve evrenin görevini yerine getirmek için dünya yolculuğuna çıkmıştır. (Burada bir parantez açmakta fayda var. Sanat hayatın en güzel ifade aracıdır, en güzel orta yol bulucusudur. Politika değildir hayatın düzenini sağlayacak olan, sanattır. Politika, bencillerin sonuca hiçbir zaman varamayacakları kavgadır. Politikayla bir yere varılacak olsaydı, dünya cehenneme dönmezdi. Ne yazık ki cennet dünyayı cehenneme döndürüp ütopik cennet arayışına girmiş insanlık. Kendisini tamamlayan, doğru ifadede bulunmasına yardımcı olan diğer yoldaşlarıyla tesadüfen kesişmemiştir Nükhet Duru'nun yolu. Hepsini o bulmuştur. Nükhet Duıru olmasaydı anlamlı mesajlarına hiçbir zaman kavuşamayacaktık. Bellki o mesajlar hep olacaktı ama doğru ifade edilemeyecekti. Ama o mesajlar hala algılanamadı ayrı mesele. Olsun; hayat kısa bir süreç değil ki; geleceğe de miras bırakmak gerekiyor sıkışınca kullanılması için. Evet Nükhet Duru yol arkadaşları olan Mehmet Teoman, Cenk Taşkan, Ali Kocatepe, Onno Tunç ve diğerleriyle tamamlanmış, mesajlarını bu işbirliğiyle ifade edebilmiştir ama bu projenin baş aktörüdür veya aktristidir Nükhet Duru. Abartı değil bu; eğer Nükhet Duru olmasaydı...

Herkesin ikon anlayışı farklıdır kendilerini tamamlama biçimine uygun olarak. Nükhet Duru yaşadığı zorlu çocukluk ve sağlık problemleriyle yeniden doğuşun bir ifadesi olarak engellere karşı bir ayakta kalma, bir dik durma sembolü olabilir ama benim onu sevmemin sebebi bu değil. Dedim ya... Herkes bir misyonla gelir bu dünyaya ama bazıları özeldir ve görevlerini layığıyla yapıp diğerlerine örnek olurlar. Örnek Alanlar da daha sonraki yaşamlarına tecrübe edinmiş olurlar bu yaşamda öğrendikleriyle. Ben de evrenin açısının iletişim bölümüne denk düşenlerdenim. Görevim bilgi taşıyıcılığı ama bu yaşamıma daha öğrenmeye geldiğime inanıyorum. Yani şu anda hayat okulundayım ve iletişim bölümü öğrencisiyim. Kendimi konuşarak çok iyi ifade edemiyor, el hareketleriyle de ifadelerimi tamamlamaya çalışıyorum: o yüzden yazıyorum. Oysa şarkı söyleyerek, dans ederek mesaj vermek en büyük isteğimdi. Çünkü sanat yoluyla mesaj vermek iletişimin en üst boyutudur. Benim Nükhet Duru'yu sevmemin tek sebebi budur işte; yaptığı müziktir, yaptığı müziğin anlamıdır, anlamlı oluşudur. Çünkü o diğerleri gibi "Kapı açık, arkanı dön ve çık" demek yerine, "Beni benimle bırak giderken" demeyi tercih etmiştir. "Beni benimle bırak" ifadesi başkalarına da teklif edilmiştir ama bu ifade bazılarına fazla gelmiştir. Daha sonra duyduğu zaman da "ben de böyle bir şey istiyorum" demiştir.  Ama o ifadeyi taşıyabilmektir asıl mesele. İşte, Nükhet Duru'nun taşları yerine oturmuş bir müzik yapmasından da önemlisi, bu müziği doğru ifade edişi yorumculuğudur benim için ikon olmasının sebebi.

Beni heyecanlandıran tarafıysa, tekdüze olmak yerine riske rağmen yapısı öyle emrettiği için değişime açık oluşu ve deneyselliğidir. O yüzden geçici bir yıldız değil, hayat boyu ışığı sönmeyecek yıldızlardandır. 40 yıl önce yaptıkları hala yapılamıyor ve hala geleceğin müziği konumundaysa, tarz olarak tüm zamanların müziğini yapmasındandır. Klişe bir tabirle içinde hepsi vardır müziğinin. Yaptığı zaman burun kıvrılan işleri hala anlaşılamamıştır bile. Nükhet Duru ve tamamlayıcıları hayatı müzikal yolla anlatan evrensel formüle dayalı müziğin koordinatlarıdır. Sanatlarının ana temasıysa umuda dairdir. Yapıcıdır hep, yıkıcı değil. Pozitif mesaj vardır içinde. İnsana, her şeye saygı vardır ama kişinin kendine saygısı vardır en önemlisi. Demek ki iletişimciliğinin yanında verdiği mesajın anlamı da önemliymiş benim için. Şarkılarını yan yana koyduğunuz zaman bunu çok rahat görebiliriz zaten.

Haydi uzatma arkadaş, yeter artık topla kendini, dünya hepimizin cenneti, aç bak gözlerini...
Gerisi vız gelir bana, güzelliğe inanmışım... Şu kalbimi açmışım ben insanlara....
Benim benimle bırak giderken, gerisi senin olsun...
Bak dostum her şey yolunda şimdi, sakın meraklanma sen, korkum yok gelecekten...
Kararan gönlümü alın yıldızlar, beni de götürün aydınlıklara...

Bu şarkılar, yazıyı yazarken dinlediğim 45'lik dönemine ait şarkılarından bazıları. Oysa 250 şarkılık keşfedilmemiş müzikal, sanatsal bir mesajı var Nükhet Duru'nun geleceğe bıraktığı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder