12 Haziran 2014 Perşembe

Transseksüellerin bedenleri hakkında devlet karar veremez

Arjantin'den sonra Danimarka da ameliyat olmasızın, yani bedensel geçiş işlemi yapılmadan, kişilerin kendi beyanatları doğrultusunda, yani kendilerini hangi cinsiyette hissediyorlarsa hiçbir operasyonel işlem olmaksızın kimlik belgesi alabileceklermiş. Bu ne demektir biliyor musunuz; medeni olmanın, insan olmanın en üst seviyelerinden biri. Yani insanların dış görünüşüne bakarak "sen kadın değilsin, sen erkek değilsin" deme densizliğinin ortadan kalkması demektir. Senin algıların sadece A'dan B'ye kadarsa, o sadece senin sorunundur; senin dar kapasitene uymayanların değil!

Sanırım şu dünyada örnek alınacak ve eşitlik, özgürlük, insan hakları gibi demokratik anlamda takip edilecek bir ülke varsa, sanırım en başta Danimarka gelmektedir. Sen kendini erkek bedenine rağmen kadın mı hissediyorsun, altı ay sonra elinde kadın kimliğin. Sana, ne "sen kadın olamazsın", ne de "erkek olamazsın" diyebilecekler artık.

Yasaların önemi işte burada ortaya çıkıyor. Mutlaka dar zihniyetli cinsiyetçi insanlar çıkacaktır karşına Danimarka'da bile olsa ama yasalar senin yanında olduktan sonra, arkanda kendini savunmak adına koskoca bir dayanak olacaktır. İnsan yasal güvenceyi bulduktan sonra da, kendini müdafa edecektir elbette. Heteroseksist ülkelerin heteroseksist iktidarları, işte farklılıkları koruyan yasaları bu yüzden çıkarmıyorlar. "Bırakın ayrımcılığa maruz kalsınlar" demek istiyorlar.

Evet, bu yasayla birlikte Danimarka'da trans bireylerin bedenleri hakkında devlet değil, transseksüeller özgür iradeleriyle kendileri karar verebilecekler artık. Bu yasanın aslı şu; trans bireyler cinsiyet kimliklerini değiştirmek için bedensel operasyonun yanı sıra kısırlaştırma işlemine de tabi tutuluyorlardı. Bu ameliyatlar da transseksüellerin isteği dışında gerçekleşiyor. Ve bu şekilde dünyada hakları ihlal edilen 1,5 milyon transseksüel var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder