12 Haziran 2014 Perşembe

Dün bir transseksüel intihara kalkışmayabilirdi


İntihar edenlere pek iyi gözle bakılmaz. Çünkü rivayete göre onlar evrenin bahşettiği hayatın kıymetini bilememişlerdir veya dini açıdan Tanrı'ya karşı gelmişlerdir. Hem de geride bıraktıklarını, "onlar üzülecekler mi, zorda kalacaklar mı?" diye hiç düşünmeden. Oysa durum transseksüeller veya eşcinseller için hiç de öyle değildir. Onlar ne doğaya karşı gelmişlerdir intihara kalkışarak, ne de Tanrı'ya. Onlar hayatlarını zehir eden heteroseksizmin, erkek egemen sistemin baskısına, zulmüne, ayrımcılığına, yaşarken ölmenin acısına katlanamadıkları için bu hayattan vazgeçmişlerdir veya vazgeçmek istemişlerdir.

Kim durduk yere yaşanılacak hayattan vazgeçer ki eğer psikolojik bir problemi yoksa? Daha önceki bir kaç yazımda dediğim gibi, her eşcinsel veya trans intiharı toplumsal bir cinayettir. Cinsiyetçi sistemin farklı gözle bakıp ötekileştirdikleri kesimi kurallarıyla baskı altına alıp yıldırması, hayattan vazgeçirmesidir kendine benzetemediği için. İnsan ne kadar dayanabilir ki sevgisizliğe, açlığa, dışlanmaya, aşağılanmaya, şiddete, kısaca nefrete hedef haline getirilmeye...

Tamam, pes etmemek gerek, yılmamak gerek heteroseksizme rağmen ama herkesin direnç kat sayısı çok yüksek olmayabilir. Hem niye eşcinseller ekstradan hayatta kalma ve insanca yaşamak mücadelesi versinler ki? Dünyayı heteroseksistleştirenlerin ve bu hale getirilen dünyaya çaresizce sığınıp bu şekilde bir sistemi kabul edenlerin niye ayrıcalığı olsun ki? Dünya niye sadece heteroseksistlere hizmet etsin ki?

Eşcinseller ve translar da bu hayatın birer parçaları; olmasalar niye varolsunlar ki? Sorun hayatın gerçekleri mi, varolan gerçeklere karşı gelenler mi? Evet heteroseksizm bu dünyanın bir baş belasıdır bir an evvel kurtulunması gereken, topyekün savaşılması gereken. Heteroseksistler de bir düşünseler, bu cinsiyetçi sistem yüzünden hayatlarının ne kadar kısıtlandıklarını ve insanca yaşayamadıklarını görecekler.

Evet bir transseksüel Antalya'da bir binanın 10. katından atlayarak intihara kalkışmış ve ağır yaralanmış. Dediğim gibi bu bir cinayettir. Heteroseksizm denilen sustalı silahla işlenen bütün toplumun sorumlu olduğu bir cinayettir. Eşcinsel ve transseksüel ölümlerinde hayatın farklılıklarını kabul etmeyen herkes suçludur. Akan kanda herkesin parmağı vardır. Bir transseksüelin intihara kalkışmasından kılı kıpırdamayan her duyarsız bu cinayete ortak olmuştur.

Tabi heteroseksistlerin vicdan denilen insanlık özelliği var mıdır bilmiyorum. Olsaydı translara potansiyel potansiyel ahlaksız veya suçlu gözüyle bakmazlardı, onları anlamaya çalışırlardı, onların da insanlığın bir parçası olduğunu görürlerdi. Zaten translara, eşcinsellere insanca muamele yapılsaydı, ne öteki olurlardı, nede heteroseksizmin kurbanı olurlardı; hayata karışırlar ve insanca yaşarlardı ve bugün bir trans intihara kalkışmazdı, en azından kalkışmayabilirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder