26 Haziran 2014 Perşembe

Sanatçılar neden istenmeyen gelindir?

Sanatçı veya magazin kesimden kadınlar neden erkek tarafının ailesi tarafından kabul edilmezler? Kadınlık yapamayacağına mı inanılır? Kadınlık dediğin nedir ki? Yemek yapmak, bulaşık yıkamak, çocuk doğurup-çocuk bakmak... Bunlar marifet mi gerçekten yapılamasın? Yoksa bu kadınların daha önce başka erkeklerle adlarının çıkması, özgür bir yaşamlarının olmasından dolayı geçmiş yaşam tarzlarının geleneksel aile yapısına uymaması mı?

Ahlakçı bir aileyse erkek tarafı, tabi ki de bu büyük bir gerekçe sayılabilir bu durum. Çünkü daha önce nasıl ayrılıklar yaşadıysa, kendi oğullarından da çok rahat ayrılabilirler. Ama en büyük gerekçe, sanatçı kesiminin zengin koca avcısı olduğuna inanılır. Evlenirken evlilik sözleşmeleri yapılarak önlemler falan alınır eğer aile engel olamadıysa bu evliliğe. Hatta erkek evlatlıktan reddedilir, kredi kartları iptal edilir... Sanatçı veya magazin kesimi kadınları ahlaksızlığa hedef gösterilir resmen; o kadın bizim ailemize yakışmaz, denilerek. Düğüne katılınmaz, o evliliğin yürümeyeceğine dair beyanatlarda bulunulur...

Aileler çocuklarının geleceklerini düşündükleri için böyle bir evliliğe karşı çıkabilirler ama daha çok kendi düşüncelerine karşı çıkıldığı için onaylamazlar bu evliliği. Çünkü geleneksel toplumlarda gerçekten bu çağda bile hala evlenilecek veya eğlenilecek diye ayırt ediliyor kadınlar. Bir de hala evlilik için "kız" olma şartı da var. Çünkü ailelerin hesap verecekleri ahlakçı bir çevre var. Sanatçı kesimi de bu kıstasa uymuyor ne yazık ki.

Bu dünyada özgürlüğü seçmişsen, öteki olmaya, istenmeyen olmaya mahkumsundur. Özellikle kadınsan da heteroseksizm seni asla kabul etmeyecektir dünyanın en mükemmel insanı olsan bile. Çünkü heteroseksizmin çizdiği bir kadın profili var aile kurabilmen için. Aile kurabilirsin ama geleneksel aileye gelin gidemezsin. Çünkü geleneksel aileler tecrübeli ve güçlü kadın istemezler. Söz dinleyen ve güç yeterliliği yapılabilecek gelin isterler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder