22 Haziran 2014 Pazar

Herkes kafasına göre tahammül sınırı çiziyor

Bazı insanların, bazı sanatçıları profillerine bakarak en baştan reddetmelerini doğru bulmuyorum ama gerçekten bazen sanatçıların hayata bakış açıları dar çerçeveden olunca insan ister istemez itiliyor. Aslında bu itilme yaptığı işe karşı olmasa da, kendisiyle birlikte yaptığı iş de gümbürtüye gidiyor, profili takipçi olarak kendisine ters gelenler için. Sanatçılar da taraflarını belli etmeliler, siyasi görüşlerini açıklama hakları var ama özgürlük karşıtlığı sanatçılıkla bağdaşmaz. Sanat bağnazlıkla mücadele için bir isyandır. Başına tokmak vurulunca, "oh ne güzel" oldu diye sanat yapılmaz.

Bir sanatçımız diğer müzik sanatçılarının kliplerini açık bulmuş ve "Akıllı olun, burası Türkiye" diye mesaj göndermiş meslektaşlarına. Bazıları da demez mi insana, "Burası Türkiye, senin yaptığın iş de Türkiye'ye, geleneksel yapıya, dinimize aykırı" diye. Siz hiç geleneksel aile yapısına inananların dekolte giyip şarkıcılık yapan kadınlara iyi gözle baktığına şahit oldunuz mu? Sanatçılığa bu ülkede iyi gözle bakılmadığı % 100 bir gerçektir.

Neye göre "Burası Türkiye" denilip de herkes kendini doğru görüyor, haklı buluyor? Kafalarına göre bir doğruluk ve ahlak çıtası belirliyorlar, kendilerinkinden daha özgür olana, "Burası Türkiye" sopası gösteriyorlar. Oysa "Burası Türkiye" diyenlere de gösterilecek çok sopa var. Bugün sana toleranslı olan sopalar, sen bağnazlığı savunduğun sürece, sana da gösterilecektir.

Aslında herkes çıkarına uygun şekilde tahammül sınırları çiziyor. Yarın özgürlükçü fırsatlar ve yönetimler olsa, bu sefer "Burası özgür ve demokratik bir ülke" denilecektir şüphesiz. Ben bu durumu çıkar için duyarsızlık olarak görüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder