Yıllarca, internetten takip edinceye kadar biriktirdim bile Radikal gazetesinin kağıt baskısını sıralanmış bir şekilde. Çünkü o benim hayat arkadaşım, can yoldaşımdı. Gün, işe giderken Radikal gazetesi almakla başlardı benim için. Benimle beraber iş ortamındaki herkes Radikalleşirdi Radikal gazetesi sayesinde! Benim etiketim gibiydi Radikal'im.
"İki" ekinden önce, ana gazetesi kadar değeri olan ve takip edilen başka bir ek olmuş mudur acaba? Radikal İki! Başlıbaşına bir dergiydi, gazeteydi. Bazen bu ek bazı bayilere gelmezdi. Benim felaketim olurdu o gün. O gün bütün bayileri dolaşırdım İki ekini bulmak için. İstanbul'u, Ege basımının yapıldığı İzmir'i arar, kavgalar yapardım 'neden Denizli'ye İki eki gelmedi?' diye. Sanata, politikaya, kısaca hayata çok içten, çok entellektüelce bakan tek ekti İki.
Peki yazarlarına ne demeli... Benim okumamı, yazmamı şekillendirdiler. Mehmet Y. Yılmaz, İsmet Berkan, Türker Alkan, Hasan Bülent Kahraman, ve ve Perihan Mağden, MİNE KIRIKKANAT ve diğerleri. Radikal okumak kadar, Radikal'de yazmak bile bir ayrıcalıktır. Radikal'sen koskoca bir sistemi doğruluk adına karşına almışsın demektir. Radikal işte yazarlarıyla ve okuruyla bunu yapıyordu.
Radikal bir dünyadır, bambaşka bir dünyadır. Aslında normal olan ama anormalleştirilen dünyanın normal olduğunu anlatan bir düşünce sistemidir. Ve bu düşünce sistemi çağa uygun olarak internet üzerinden dijital bir şekilde kendini ifade etmeye devam edeceği için de çok şanslıyız. Bir gazete kapanabilir ama Radikal bir şekilde yoluna devam eder. Varolmanın tek yolu değişimse, Radikal, gazete dünyasında bunun da öncülüğünü yapmaktadır şu an.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder