24 Haziran 2014 Salı

Eşcinseller birbirlerine karşı tahammül sınırlarını esnetmeliler

Eşcinseller birbirinin eleştirisine hiç gelemiyor. Hep kendileri haklı. Oysa eleştiren haksız olsa ne çıkar. O da kendi düşüncesini ifade ediyor. Varsa eleştiriyi çürütecek argümanların, sen de onları sunarsın saygı çerçevesinde. Biribirimize bile hiç tahammülümüz yok. Bu tahammülsüzlüğün arkasında, kendi haksızlığımız da yatıyor olamaz mı? Eşcinsel hakları konusunda başarıya ulaşmak için tek bir yol mu vardır gerçekten?

Onur Yürüyüşü haftasında bir arkadaşımız grubunun düşüncesinin sözcüsü olarak Onur Yürüyüşlerinin için boş olduğunu ve amacına hizmet etmediğini söyledi, Trans Güzellik Yarışması'ndan jüri üyesi LGBTİ'ler de heteroseksizme hizmet ettiği gerekçesiyle jüri üyeliğinden çekildi.

Benim de karşı olduğum bazı taraflar var ama bu karşı olduğum taraflarına rağmen bazı eylemlerin yapılmasını istemediğim anlamına gelmez. Ben de Onur Yürüyüşü'ne katılanların, işin ciddiyetine çok inandıklarını ve yürüyüş dışında gerekli mücadeleyi yaptıklarına inanmıyorum ama Onur Yürüyüşlerinin gereksizliğine inanmıyorum. Mücadelemizi daha güçlü yaparak yürüyüşlerle taçlandırsak belki daha anlamlı olabilir ama karnaval havasındaki yürüyüşlerin de bir işlevselliğini gözardı edemem. Güç güçtür ve güçlü bir şekilde varoluş bir günlüğüne de olsa iz bırakacaktır zihinlerde.

Aynı düşüncem heteroseksizme hizmet eden etkinlikler için de geçerli. Heterosekiszme benim kadar karşı olan bir kişi olamaz diye düşünüyorum ama bu LGBTİ'lerin kendilerini bu tür etkinliklerden soyutlamasını gerektirmez. Bireyin bir rşekilde varolması gerekir ve doğru şekilde varoluncaya kadar da egoların tatmin edilmesi gerekir. Eğer, gerçekten kazasız-belasız bir LGBTİ varoluşunun gerçekleşeceği tek bir yol varsa, hepimiz oradan gidelim ama o yola gidinceye kadar da bir şekile bireysel olarak öğrendiklerimiz kapasitesinde kendimizi gerçekleştirmemiz gerekiyor.

Kalıcı varoluş için hak mücadelesi tek başına yapılamayacağına ve LGBTİ bireyleri birden değiştiremeyeceğimize göre orta bir yol bulup birbirimizi dönüştürmek belki de daha sağlıklı olacaktır. Haklarımza karşı duyarsızlığımıza ben de çok sinir oluyorum ama bu, aramızdaki ipleri koparmamız için bir gerekçe olamaz. Birbirimizi anlamamız için birbirimizi dinlememiz, birbirimizin düşüncelerine saygı göstermemiz gerekiyor. Biz kendi aramızda kutuplaşırsak, heteroseksizmin bizleri ötekileştirmesi çok daha kolay olacaktır.

Biz LGBTİ'ler diğer farklılıklarla işbirliği yaparak güç oluşturmadan önce, kendi içimizde birlik-beraberliği sağlamalıyız. Onur Yürüyüşü'ne katılmayana da saygı göstermeliyiz katılana da, güzellik yarışmasını düzenleyene de bu yarışmayı protesto edene de. Haa, hiç eleştirme hakkımız yok mu? Zaten eleştiriyoruz da, eleştiriye tahammül edemiyoruz. Tahammül sınırlarımız da aynı içinde yaşadığımız heteroseksist kültür gibi bencilce.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder