10 Haziran 2014 Salı

45 yaşım


Bugün, ben doğalı 45 sene oldu. 45 yaşındayım. Klasik bir rakam. Sanki yaşta bir dönem, bir eşik gibi. Ama ben çok da farklı hissetmiyorum bu açıdan. Yani hayatsal tecrübeleri oluyor insanın ama rakamsal yaşıma göre değil hayallerim, umutlarım. Hala bir şeyleri yakalamanın, bir şeyleri başarmanın peşinde, telaşındayım. Yani hala amatörce yaşıyorum. Ama fiziksel yetersizlikler bana yaşımı hatırlatıyor. Yoruluyorum mesela. Belki de yorulmuyorum da, yaptığım sporlar ağır geliyor. İnsan 45 yaşında aralıksız 5 saat dinlenmeden badminton oynar mı; hem de smaça dayalı maç şeklinde. Yalnız, bir zamanlar başkalarında eleştirdiğim yaşın getirdiği fiziksel yıpranmışlık kaygılarını ben de hissediyorum. Fotoğraf çektirmek istemiyorum veya fotoğrafların en güzelini seçmeye çalışıyorum mesela.

Aslında ben doğum günümü insanlarla paylaşan ve kutlayan bir insan değilim ama sosyal medya kayıtları ne yazık ki doğum günü gibi özel hayatımıza dair kayıtlarımızı herkese duyuruyor. Ben de bundan nasibimi aldım ve sürpriz bir doğum günü partisiyle karşılaştım spor salonunda. Badminton öğretmenimiz Ulaş bey'in yapmış olduğu organizasyonla çok güzel bir paylaşım yaşadık badminton'cı arkadaşlarla.

En güzel doğum günlerimden biriydi. Çünkü çok sevdiğim 1 numaralı sanatçım da bu yaş günümde beni yalnız bırakmamıştı. En yakın arkadaşım da tabi. Düşünüyorum da kan bağımızın olduğu aile bireyleirmiz değil gerçek ailemiz, hayatı paylaştığımız kişiler. Peki neden kan bağımızın olduğu ailemizi daha öncelikli tutuyoruz ki? Geleneksel toplumsal yaşamın içselleştirmemizden olsa gerek.

Bu özel günümde beni yalnız bırakmayan, unutan-unutmayan, geçmişte yüreğimde yer edinmiş herkese, her şeye teşekkür ederim.

3 yorum: