27 Mayıs 2014 Salı

Plak hastalığına yakalanmadım!


O zamanlar bant dediğimiz kasetler benim çocukluğumda da vardı plaklarla birlikte. Abimin pikabı ve plakları vardı ve imrenirdim benim de öyle plaklarımın ve pikabımın olmasını müziği çok sevdiğim için ama olmadı. Çünkü 80'lerin ortaları olan ergenlik dönemimde zaten plak devri sona ermekteydi. Arşivciliğim kasetlerle başladı benim. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde yaşamadığım için de öyle sahaflar falan yoktu. Yani plakçılar vardı ama kasetçiye dönüşmüş plakçılar vardı ve ellerinde de öyle arşiv yapacak kadar çok plak yoktu artık. Zaten kaset altın devrini yaşarken CD dediğimiz Compact Disc'ler çıkmıştı ve kaset arşivine genişletmeden ben CD arşivine geçiş yaptım. Öyle bazı müzikseverler gibi de hiç plak peşine düşmedim. Çünkü ben takıntılı birisiyim. Öyle kırılırsa iğne derdiymiş, çizilirse plak atlar derdiymiş uğraşamam. Bir de bazıları gibi çok çalarsam plağın ömrü kısalır diye dinlememezlik de yapamam. Haa, plağın ses kaydı çok daha temizmiş, odanda canlı müzik yapılıyormuş gibi oluyormuş. Ben de canlı değil de kayıttan dinliyormuş gibi oluvereyim, ne olacak ki. Hatta CD'mi alırım ama daha pratik olduğu için gene bilgisayarımdan dinlerim müziğimi. Çünkü zaman çok değerli benim için ve aynı anda çok iş yapmayı seviyorum zamandan tasarruf etmek için. Arşivim olsun, hatta dünyanın bütün müzik albümlerine sahip olayım ama plak şeklinde değil. Bir kere ben onları çok iyi koşullarda yaşamadığım için özenle koruyamam. Oysa CD çizilmedikten, kırılmadıktan sonra dünyanın sonuna kadar özelliğini kaybetmiyor. Plak hastalığı bulaşsaydı, o hastalıktan kurtulamaz mıydım bilmiyorum ama o hastalığa yakalansan ne olacak; albümlerin plak versiyonu basılıyor mu, basılanlar da CD'nin iki-üç katı. Yok  öyle fazla masrafa giremem ben. Hatta şöyle olsa; dünyanı bütün müziklerini Hard Disc'lere aktarıp da elime verseler ve ben küçücük kutulardan dünyanın bütün müziklerini dinleyebilsem daha iyi olurdu. Duyan da seninki arşivcilik mi diyebilir ama olaya biraz da pratik bakma taraftarıyım ben. İnanın CD'leri alıyorsam, kalıcı oldukları ve sevdiğim müziklerin elimde olması için. Hani Hard Disc'lerin % 100 güvencesi olsa, inanın hiçbir şeyin arşivini istemem. Hatta dünyadaki bütün bilgiler, veriler, müzikler küçücük çiplerde olsun, vücudumuza takılsın veya bütün veriler beynimize aktarılabilsin... Ben eşyasızlığı seviyorum. Yani gittiğim yere bütün bilgiler, veriler, müzikler ağırlık yapmadan taşınabilsin. Yoruldum artık aynı yerde kalıcı olmaktan.

Bir de bilgilerin internet ortamında saklanması çok işime geldi benim. Eskiden sadece müzik kaydı biriktirmezdim. Gazetelerden ve dergilerden haber de biriktirirdim. Şimdi okuduklarımı bloğuma kaydediyorum, hem kendim faydalanıyorum, hem de ihtiyacı olanlar. Tabi ben de başkalarının sitelerinden faydalanıyorum. Evet internet ortamı çok iyi oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder