30 Mayıs 2014 Cuma

Oyun çağındaki çocukların dağa çıkma iradesi olabilir mi?

Milliyetçiliğin her türlüsüne karşıyım, ezilen milletlerin milliyetçiliğine bile

Kaç gündür düşüncemi ifade etmiyorum bu konuda; özgürlük mücadelecisi denilen ama bana göre azılı bir terör örgütü olan PKK'nın çocukları dağa kaçırması konusunda. Önce, başkasını bilemem, kendimce fikrimi açıklayayım, terör örgütünün de demek olduğunu söyleyeyim. Terör örgütü ne kadar haklı olursa olsun, orası beni ilgilendirmez, çünkü ben daha fazla haklıyım ama elime silah alıp da birilerini öldürmüyorum, eline silah alıp haklı davası için birilerini öldürüyorsa, terör örgütüdür. Karşındaki seni anlamıyor mu; anlayıncaya kadar anlatacaksın. Anlamak mı istemiyor; gene anlatacaksın. Ne zaman eline silah alıp birilerine silahla karşılık veriyorsan, sen de haksız duruma düşmüşsün demektir. Çünkü çözüme, silahla gidilemeyeceğini bilmiyorsan, senden de çözüm gelmez o zaman ve masum insanları da haklı davana alet ederek haksızın da haksızı duruma gelirsin.

Şu anda PKK'nın yaptığı budur. Küçücük, oyun çağındaki çocukları dağa kaçırıyor, önce kendi gönülleriyle dağa çıktılar diyor, sonra da bu çocukları dağdan indirecek olan biz değiliz diyor PKK'nın parlemıontadaki muhatapları. Evet, parlemontadaki bazı partiler ve milletvekilleri PKK'nın siyasi ucudur. Zaten kendileri de saklamıyor bunu. Liderleri olarak Abdullah Öcalan'ı görmüyorlar mı, bunu ağızlarıyla itiraf etmiyorlar mı?

Öfkeliyim bu konuda. Çünkü ağlayan, feryad eden anneler var çocuğumuzu istiyoruz diye. Ne diyor kürt milletvekilleri; bu bir provakedir. Çocuklar kendi rızasıyla dağa çıkmıştır.  O yaşta bir çocuğun eline silah alıp kanlı mücadele etme iradesi olabilir mi? İnsanlık mıdır bu? Sonra da devleti suçluyor. Devlet suçlu olsa bile, bunun cezasını küçücük çocuklara çektirmek nasıl bir vicdandır, nasıl bir insanlıktır. Eğer çözüme silah yoluyla ulaşılacaksa Selahattin Demirtaş kendisi çıksın dağa o zaman?

Şu dünyada eşcinseller kadar acı çeken kesim yoktur. Biz niye dağa çıkmıyoruz. Dağa çıkarsak, hem de eşcinselleri töre cinayetine kurban edenlere karşı dağa çıkmamız gerekir. Çünkü kadınları tavuk bacağı kadar görmeyen, eşcinsel oldukları için çocuklarının başlarına kurşun sıkan babalar, amcalar kimler malumunuz. Evet bu dünyada eşcinseller kadar zulüm gören hiçbir kesim yoktur. Bir insan, vatansız da yaşar, milletsiz de yaşar, dinsiz de yaşar, dilsiz de yaşar ama temel ihtiyaçlarını gerçekleştiremeden yaşayamaz. İşte eşcinseller temel ihtiyaçlarından mahkum ve dünyanın en ötekisidirler. Ve ben, beni tamamen yok sayan bir zihniyetin haklı mücadelesine inanmam. Ve çok iyi biliyorum ki kürt partilerinin eşcinselleri desteklemeleri falan, eşcinselleri siyasi ideolojilerine malzeme etmekten başka hiçbir şey değil.

Ve bir Radikal yazarı da kalkmış, dağa kaçırılan çocukların suçunun PKK olmadığına getiriyor lafı. Böyle atıp tutanlar acaba hiç kendilerini ölümün kucağına atmışlar mı? Siyasisinden gazetecisine kadar soruyorum. Siz hiç dağa çıktınız mı, çıkarıldınız mı, ölümü ensenizde hissettiniz mi? Ben şu anda yaşamıyor olabilirdim bu kanlı mücadele yüzünden ve PKK'nın kanlı mücadelesinin tamamen karşısındayım, biline. Eşcinselliğimi de sahtekarca ağızlarına almasınlar. İstemiyorum onların samimiyetsiz desteğini falan.

Bu yazıyı dün yazdım, bugün yayınlıyorum. Çocukları dağa kaçırılan aileler Selahattin Demirtaş'tan özür dilemişler. Yani bu ne demek oluyor; çocuklarımız dağa kaçırılabilir, PKK'ya katılabilir, eline silah alıp ödürebilir. Ve bu haberin altında, yani Radikal gazetesinin haberinin altındaki yorumda biri de diyor ki, "PKK halk kahramanlarının olduğu barışçı bir ordudur. Aslında onlar da çok pişmandırlar. Kimseyi öldürmek istememişlerdir." Ben de diyorum ki, "Lanet olsun böyle bir barış anlayışına!" Öldürmenin, silahın, kan akıtmanın barışla alakası olamaz. Özellikle savaşa karşı olan bazı antimilitarist geçinenlerin terör örgütlerini barış örgütü diye desteklemeleri falan akıllara ziyan bir durum. Karşıtlığın içinde silah varsa, kan varsa, ölüm varsa, bunun adına barış denemez.

VE BAZILARI ZORBA, ŞİDDETVARİ DİYE BENİM DE ÖYLE OLMAM GEREKMEZ. BARIŞ, BÜTÜN OLUMSUZLUKLARA İNATLA İYİ NİYETLİ BİR ŞEKİLDE DİRENMEKLE GELİR. YOKSA GERİ TEPER. PKK'NINKİ BARIŞ MÜCADELESİ DEĞİL, İKTİDAR MÜCADELESİDİR. BÖYLE ELİ KANLI ÖRGÜTLERİN İKTİDARA GELMESİ FALAN ÇOK KORKUNÇ BİR ŞEY. BU ÜLKEYE BARIŞ GELMİYORSA, PKK YÜZÜNDEN GELMİYORDUR. HAK MÜCADELESİ AYRI BİR ŞEYDİR, İKTİDAR SAVAŞI AYRI BİR ŞEYDİR. PKK'NINKİ İKTİDAR SAVAŞIDIR. ÇÜNKÜ HAK MÜCADELESİ İNATLA KONUŞARAK YAPILIR. BİNLERCE YIL SÜRSE BİLE. İKTİDARA SİLAH AÇARSAN, O DA SİLAHLA KARŞILIK VERECEKTİR. SİZE BİR ŞEY SÖYLEYEYİM Mİ, PKK'NIN BARIŞ İSTEDİĞİ FALAN YOK, ONLAR SADECE İKTİDAR OLMAK İSTİYOR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder