27 Mayıs 2014 Salı

Homo-transfobinin bahanesi bu sefer Kandil


İnsan her LGBTİ saldırısında da ne diyeceğini, konuyu hangi açıdan ele alacağını bilemiyor. Saldıranları eleştiriyorsun, devleti eleştiriyorsun, eşcinsellerin bilinçsizliğini veya mücadelesizliğini eleştiriyorsun... Konuyu haber dışında dile getirmek, kendini tekrar etmekten başka bir işe de yaramıyor.

Kandil nedir, kimler içindir, kimlerin tekelindedir? Kandilin anlamını biliyor mu acaba eşcinsel veya transseksüellere Kandil bahanesiyle saldıranlar? Mersin'de bir transseksüel "Kandil'de sokakta ne işin var, sizi burada barındırmayacağız" diye saldırıya uğramış. Polis saldırıya uğrayanın transseksüel olduğunu görünce olayla ilgilenmediği gibi, konunun üstünü daha kapatmaya çalışmış. Hastanede doktorlar ilgilenmek istememiş sırf transseksüel diye. Kafatasında kırıkları olmasına rağmen ve yatması gerektiği halde, hastanedeki transfobi yüzünden eve gitmek zorunda kalıyor saldırıya uğrayan transseksüel.

2006'dan beri Mersin'de 4 nefret cinayeti işlenmesine rağmen kayıtlara nefret cinayeti olarak geçmediği için, saldırganlar da hak ettikleri cezayı almamışlar.

Bana Türkiye'nin resmini çiz deselerdi, eşcinsellere karşı toplumun, devletin ve birimlerinin, hatta medyanın eşcinsellere, transseksüellere karşı duyarsız tutumunu örnek gösterirdim. Sırf cinsel yönelim veya cinsiyet kimliklerinden dolayı insan yerine koyulmuyor eşcinseller ve transseksüeller. Kim tarafından; herkes tarafından. İnsanlıktan bahsediyorlar, eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından, dinden, vesaireden bahsediyorlar ama konu eşcinsellik olunca hiçbiri akla gelmiyor. Heteroseksizmin dini-imanı bile sözde ve kendi çıkarına göre. Heteroseksist bir dünyada insanca yaşayabilmek için, heteroseksüel olmak dışında hiçbir seçenek bırakılmıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder