28 Nisan 2014 Pazartesi

Seher Şeniz aseksüel miydi?


Aseksüellik, herhangi bir cinse karşı cinsel çekim gücünün olmama hali ve eşcinsellik, heteroseksüellik ve biseksüellik gibi cinsel yönelimleirn yanında diğer bir durumdur. Dünya üzerinde % 1 aseksüel bulunmaktadır. Aseksüellik, dini veya kişisel inançlar sebebiyle cinsellikten kaçma değil de, kişinin, cinsel ilgisizliğinin doğuştan ve kalıcı olduğuna inanmasıdır. Bazı kişiler cinsel isteksizliğine rağmen karşı tarafı memnun etmek adına cinsel ilişkiye girebilmektedir.

Seher Şeniz çocukluğumdan beri adını hep duyduğum bir fenomendir. Striptizci, dansöz, seks filmi yıldızı ve magazin çıplaklarından ve ailesiyle sıcak ilişkileri olmadığı için evlenerek özgürlüğüne kavuşacağına inananlardandır o da. 16 yaşında evlendiğinde, daha erkekle kadın arasındaki bedensel farkı bile bilmemektedir. Verdiği bir röportajında, ilk ilişkiden sonra 2,5 saat banyondan çıkamadığını ve 10 yıl boyunca bir daha seksi düşünmediği için lezbiyen olduğundan şüphelenmeye başladığını anlatır. Hayatı boyunca da hiç aydınlıkta sevişmemiş ve seksin onun için hiçbir önemi olmamıştır. Romantizmden hoşlanmaktadır ama seksten değil.

Striptizcilikten dansözlüğe geçmesi, dansözlüğü çok ayıp bulduğu için zor olur. İlk altı ay dansözlükten iğrenmesine rağmen devam eder bu işe. Dansözlükten neden iğrenir; çünkü Arap dansözler dansın yer bölümünde sevişmeyi canlandırdıkları için, dansözlük ona seksi çağrıştırmaktadır ama o yaptığı işin seks olmadığına dair kendini savunur "benim dansımda yer bölümü yok" diye. Daha sonra sinemaya geçer ama 70'lerin sonuna doğru sinemadaki seks furyası sebebiyle yurt dışına kaçar. Yurt dışında da striptiz yapmaya devam eder.

Farkındaysanız seksten hep kaçmış ama seksi çağrıştıran işler de geçim kaynağı olmuş. Ayrıca sekse ilgisizliğine rağmen ismi erkeklerle de anılmıştır. Tanrı'ya da inanıyor, reenkarnasyona-yeniden doğuşa da. Ölmeden önce, “Bir dahaki sefere dünyaya erkek olarak geleceğimi de biliyorum” der.

Seher Şeniz 1992'de intihar ettiğinde 44 yaşındaydı. Başucuna bıraktığı mektupta, “Nihayet bu iğrenç dünyadan gitmeyi başardım. Ölmenin, ölmeye çalışmanın bu kadar zor olduğunu söyleselerdi alay ederdim. 15 yaşında anladım insanların ne mal olduğunu. Ben fahişe olmak için yaratılmamışım, hassas ve duygusalım. Öldüğümü kimse bilmesin."

Manga grubunun son albümlerinde yer alan "Eriyorum Nihayete" isimli şarkısına ilham olan Seher Şeniz'in, Hürriyet'ten İpek İzci'nin haberine konu olan hayat hikayesini okuyunca, kafamda "Seher Şeniz acaba aseksüel miydi?" sorusu oluştu. Wikipedia'dan teyit ettiğim aseksüellikle, Seher Şeniz'in cinselliğe bakış açısı örtüşüyor gibiydi. Sekse ihtiyaç duymama, hatta seksten, hatta hatta seksi çağrıştıran dans, çıplaklık gibi durumlardan nefret etme, partnerini memnun etmek vesaire amaçlarla isteksiz de olsa cinsellikten kaçamama hali insanın aklına bu soruyu getiriyor otomatik olarak. Lezbiyen olup-olmadığını sorgulaması, reenkarnasyona inanıp dünyaya erkek olarak geleceğine inanması da, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini de sorgulatıyor.

Cinselliksizlik, heteroseksist toplumlarda namuslu olmakla eş tutulmasına ve kadının konumu bakımından makbule geçmesine rağmen, ölmüş bir kişinin arkasından konuşmak aslında hiç de ahlaki değil ama sadece eşcinseller gibi öteki konumda olan aseksüellerin varlığına ve aseksüelliğe dikkat çekmek istedim. Yoksa Seher Şeniz ve ruhuna saygısızlık etmek değildi amacım. Seher Şeniz ve onu sevenlerden özür diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder