10 Nisan 2014 Perşembe

Popüler kültürümüzün en fenomen figürü Ferdi Tayfur


Sanatçıların özel hayatları hakkında konuşmayı hiç sevmem. Biz hayranları için o kadar güzel şeyler yapıyorlar ki (Belki öncelikle kendileri için yapıyorlar, zaten sanat da halkın talebine göre yapılmaz, kendi düşüncesiyle o dönemki yaşama dair şeyler harmanlanarak mesaja dönüşür. Her sanat mesaj barındırmalı mıdır; her sanatın estetik ölçüler içersinde bir mesajı vardır zaten. Sonuçta sanat duygu işidir. Hassasiyet barındırır, empati barındırır, vicdan barındırır, insanlığa, hayata  dair şeyler barındırır... Yüksek sanatın yapılmadığı kültürlerde sanat daha çok eğlence amaçlı yapılabilir ama sonuçta onun da sosyokültürel bir tarafı vardır), özel hayatlarını dillendirmeye hiç ihtiyaç duymam. Zaten buna da gerek yoktur.

Ferdi Tayfur... Bir döneme damgasını vurmuş bir sanatçımızdır. Hatta en alt ve tepe noktadaki kitlelere ulaşan 1 numaralı sanatçıdır ve hiçbir sanatçının hayranı onunki kadar sanatçısını derinden sevmemiştir. Çünkü Ferdi Tayfur'un insanlara samimi şekilde geçen hümanist bir ifadesi vardır hayata dair.

Yaptığı müziğe Arabesk deniyor ama bana göre Pop Müzik yapıyor Ferdi Tayfur. Şarkıları Pop formunda olduğu için, alt yapıyı Batı tarzında yapınca resmen pop oluyor. Genelde Arabeskçiler hiç tarzım değildir ama Ferdi Tayfur'u dinlemişimdir. Çünkü ağdalı değildir şarkıları ve baymaz. 90'larda da Pop tarzına yakın güzel albüm çalışmaları yapmıştır. Günümüz popçularına bakarsanız, Ferdi Tayfur'dan da Arabeskçi olduğunu görebilirsiniz. "Ne yaptın, basbayağı Arabesk yapıyor Ferdi Tayfur" diyebilirsiniz ama diğer Arabeskçilerin ağır, katlanılamaz melankolisini göremiyorum ben Ferdi Tayfur'un şarkılarında. (Özellikle düzenlemelerini Gülden Karaböcek'in kendisinin yaptığı ve söylediği Ferdi Tayfur şarkıları Pop'un çok güzel örnekleridir; Bana Gerçekleri Söyle, Kır Çiçekleri, Bir Dinle Sevgili... Gülden Karaböcek'in her tarzı poplaştırarak dinlenebilir kıldığı gerçeğini de hafife alamayız. Türküler de bir başka Pop olup dinlenebilir hale gelmiştir onun yorumuyla, Arabesk şarkılar da.)

Şeker rahatsızlığı yüzünden daha önce kangren tehlikesi atlatan sanatçı, son dönemlerde yüz felci yüzünden konuşma zorluğu çekiyor. "O da bir insan, bundan doğal ne olabilir" diyebilirsiniz... ama insan, sanatçılarla çok yakınında olan biriyle yaşadıklarından bile daha özel anlar yaşayabiliyor beyninin içinde. Duygularımıza hitap ediyor sanatçılar ve ruhumuzla bütünleşiyorlar bu sayede. Onların duygularının ifadesiyle hayat buluyor duygularımız. O yüzden de onlara bir şey olunca çok üzülüyoruz. Onlarla hiç birarada olamasak da, duygularda buluştuğumuz için uzaktaki birisi için değil de, içimizdeki birisi için acı çekiyoruz sanki. İnsanın duygularının yaralanması kadar acı veren bir şey de olabilir mi? Sanatçılarla birlikte duygularımız da yara alıyor...

Milyonların sevgilisi Ferdi Tayfur aşklar yaşıyor, çocukları oluyor... şu anda bir sahil kasabasında ilk sevdiğiyle birlikte yaşıyormuş okuduğumuza göre. İlk sevdiğinin aşkı da ne büyük bir aşkmış ki, araya giren onca zamana ve başka sevgilere, sevdalara rağmen zerre eksilmemiş. Bu da gerçek aşkın başka bir boyutu, derin boyutu olsa gerek.

Ferdi Tayfur filmcilerimizdendir de. Filmleri en çok gişe yapanlardandır.

Orhan Gencebay'la da birbirlerine hep rakip gösterilmişlerdir.

Bana tek cümleyle Ferdi Tayfur'u anlat deselerdi, "popüler kültürümüzün en fenomen figürü" derdim. Bu fenomenlik de boş bir fenomenlik değil. Çünkü Ferdi Tayfur besteci, söz yazarı, düzenlemeci, kısaca tam teşekküllü bir müzisyen, müzik yapımcısıdır da. Sinema da bu fenomenliği taçlandırmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder