22 Nisan 2014 Salı

Adım adım Jack White'ı keşfetmek


Bazen bir müzisyeni ihmal ettiğiniz için kafanızı duvarlara vurasınız gelir mi?
Onu tanıyorsunuzdur, şarkılarını dinlemişsinizdir, beğenmişsinizdir de ama gereken itinayı göstermemişsinizdir.
Jack White'dan bahsediyorum. Solo çalışmaya yönelmeden önce The White Stripes'tan tanıdığımız kişi. Hani "Seven Nation Army" şarkıları falan meşhurdur, müzik kanallarında falan görmüşsünüzdür.
Aynı Lenny Kravitz, Prince gibi iç gıcıklayıcı ve tahrik edici bir adam Jack White sesiyle, yorumuyla, tavırlarıyla. Dinlerken insanın iliklerine işliyor. Bakınız "Icky Thump" şarkıları da mest ediciymiş.
The White Stripes grubunun 15 yıllık geçmişi, 6 da stüdyo albümü var
mış; geç ama ben keşif yolculuğuna çıkıyorum utanarak da olsa keyifle.
Tabi öncelik Jack White...
Radyo Eksen'in Jack White'ın 3 saatte plak yayınlayarak rekor kırdığına dair sosyal medyada paylaşımıyla dikkatimi çekti Jack White ve takıldım kaldım özellikle "I'm Shakin'" klibini izledikten sonra.
Olsun, her şeyin bir başlangıcı vardır. Hiç keşfedememekten iyidir geç de olsa keşfetmek.
"High Ball Stepper" şarkısını dinliyorum şu an ve kendimden geçiyor, ölüyorum resmen.Tabi arada bir kafamı duvara vurmak istiyorum Jack White'ı geç yakaladığım için.
Jack White ayrıca çok iyi bir gitarist. Dinleyince de anlıyorsunuz zaten. Adete gitar dersi veriyor.
"Lazaretto" şarkısını dinliyorum; süper.
"Love Interruption" videosunu izliyorum. İnsanda mükemmel, kusursuz duygusunu uyandırıyor. Türler üstü tüm zamanların müziğini yapıyor resmen.
"Sixteen Saltines"... İnsanın müzik zevkini tepe taklak ediyor. Bir an, daha önce müzik dinlediğinden şüphe ediyorsun.
Tanrım bu ne... "Love Is Blindness" nasıl bir şarkıdır... Çok pişmanın, çok pişmanım... Jack White'a geç kaldığım için. Bu en güzeliydi şimdiye kadar dinlediğim şarkılarınIN içersinde. Bin defa dinleyebilirim bu şarkıyı (https://www.youtube.com/watch?v=ZWir6wUkPtw). Hayat durdu bir an benim için.
Ay ben bu adamı çok kıskandım şimdi ve aşık oldum düpedüz! Şarkıyı paylaşıyoruım ama bir yandan da Jack White'ı ya benden çok severlerse duygusuna kapılıyorum.
"Freedom At 21"... John White yüzünden bütün sevdiklerimi sattım sanırım. Çünkü ayaklarımı yerden kesen bir enerjisi var Jack White'ın. Özgür ruhumla ilk defa bir enerji bu kadar birebir örtüşüyor.
"I Fought Piranhas"... Müzik dahisi ilan ediyorum seni Jack... Müzikle karşısındakini hipnotize etmek bu olsa gerek.
Artık bende Jack White'lı günler başladı. Müzikçalarımda "Blunderbuss" albümü var. Ne zamana kadar çalar tarih veremiyorum.
"Weep Themselves to Sleep"... Takıldım kaldım şarkıya. "I'm Shakin'" nasıl kafa bulduruyorsa, gitarla piyanonun mükemmel uyum içersinde olduğu "kafa tutan" şarkı da bu olsa gerek.
"Trash Tongue Talker"... "Anlatılmaz, yaşanır" türden Jack White ve şarkıları. Hani müzik diye bir şey vardır ve dört dörtlük yaratılmıştır, kusur bulamazsınız ve temel bir ders niteliği taşır, herkes de saygıda kusur etmez bu esere, işte öyle bir şey. Albümü ilk dinlediğimde heyecan fırtınası yaratmıştı, dinledikçe kasırga esmeye başladı bu sefer de içimde. Tüm hücrelerime nüfus ediyor Jack White.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder