11 Mart 2014 Salı

Nasıl bir seyirciliktir bu sayın seyirciler?!


Bugün herkes, her şey yasta; dağlar-taşlar, kuşlar-böcekler, melekler bile...
Bazılarının hala yüreğinde, vicdanında bir kıpırdanma var mı çok merak ediyorum.
Bugün koptuk, çözüldük...
Bugün yaşadığımız coğrafyada yeni bir başlangıç, bir dönüm noktası.
Çünkü giden, daha doğrusu gönderilen bir çocuk.
(Gönderen de?)
Kendisinden çok sevdiklerini düşünecek yaşta daha.
O yüzden gidiyor ekmek almaya.
Annesine "Kötü bir şey olursa sen koşamazsın" diyor.
Daha bencilliğin ne olduğunu bilmeyecek yaştaydı.
Daha oyun çağında.
Yoksa çatışma seslerini duyunca kaçmak yerine merak edip seyretmeye gider mi?

Öldürmek, ölüme sebep olabilecek emirler vermek...
Bunları aklın alabilmesi için nasıl bir insan olmak gerekiyor ki?
Anlayamıyorum.
Bir şeyler için hayatların bitmesine sebep olanların yerine koyamıyorum kendimi.

Ve neden hala durmuyorlar, dur denilmiyor, dur demiyorlar...
Nasıl bir seyirciliktir bu sayın seyirciler?!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder