10 Ocak 2014 Cuma

Yeni internet yasası "torba" yolunda


2-3 gündür yeni internet yasağının torba yasasına dahil edilmesiyle ilgili haberler okuyoruz, mailime internet yasaklarına dur denilmesi için imza davetleri alıyorum. Bazen, sanki duyarsız kalınca o acıyı hissetmeyecekmişim gibi veya gelip geçici bir söylenti olacağını umut ederek çok canımı acıtacak şeylere karşı duyarsız kalmayı tercih ediyor yapım. Oysa içten içe canım yanıyor. Olayın vahametinin boyutunu ve ciddiyetini hissetmeye başladığım zaman, konuyla yüzleşmek kaçınılmaz oluyor artık. İnsan emin olmak için de bekliyor bir süre. Ama görünen köy klavuz istemiyor. Bütün paranoya dedikleri gerçek olmadı mı referandumdan beri?

Yeni internet yasağıyla, tabi yasayı çıkaranlara göre yasak değil yasadır o, Ulaştırma Bakanlığı istemediği, daha doğrusu kendilerini rahatsız eden haberleri mahkeme kararını falan beklemeden kendi kafasına, pardon yasasına göre kaldırtacakmış. Gerekçesi de özel hayatın korunması. Özel hayat dediği de kişisel hayat olamaz tabi ki. Hükümetin çıkarlarına ters düşecek haberler. Mesela son yolsuzluk olayları gibi. Yoksa dert edinilen özel hayat meselesiyle vatandaş Rıza'nın özel hayatını korumak falan değil gaye. Mesele özel hayat olsaydı, öğrenci evi baskınları yapılmazdı. Kendilerinin yaptığı ve vatandaşı ilgilendiren bir şey yanlış olsa da kimse bilmesin, görmesin, duymasın istiyorlar. Kendi kafalarına göre, tabi ki de çıkarlarına göre halletmek istiyorlar konuyu. Yolsuzluk gibi yanlışlarla iktidar irtifa kaybetmemeli.

Aslında yandaş çoğunluk bu tür yanlışları görmüyor, görmek istemiyor. Zaten sorun çıkaran ve sorun olan da onlar değil, doğrucu olanlar, hak hukuk peşinde koşan bir avuç insan. Muhafazakarlar ideolojilerinin, gerçeklerin dile getirilmesiyle aksamasını istemedikleri için, tam anlamıyla muhafazakar bir devlet oluncaya kadar kendi yasalarını koyup, kendi uygulamalarını hayata geçirmek istiyorlar. Yani amaç adaleti de kendi çıkarlarına alet emek.

Adalet dedikleri de onlara göre, kendi ideallerini, kendi çıkarlarını korumak. Diğerlerinin adaleti; eşitlik, özgürlük, demokrasi anlayışları doğru olamaz. Diğerleri olsa olsa düzen bozucudurlar. Düzen dedikleri tabi ki de tartışmasız kendileri oluyorlar. Diğerlerininki doğru olsa da, umurlarında değil zaten. Çünkü kendi politikalarının doğruluğuna o kadar inanıyorlar ki, amaçlarına ulaşıncaya kadar birilerinin hakkının yenmesi mübah oluyor.

İktidar aslında kendi bindiği dalı kendi kesiyor bu tür uygulamalarla, yasaklarla ama yandaş çoğunluk kesilen dalların yeniden fışkırmasını sağlıyor. Yani onların politikalarını destekleyen, onlar için kendi kollarını bacaklarını feda eden yandaşlar olduğu sürece, iktidara bir şey olmaz. Yandaşlar kolsuz bacaksız bir şey yapamayacak hale gelince de zaten herkes zapturapt altına alınmış olacak, çıkıntılar zaten çoktan törpülenmiş olacaktır. Kaybetmeyi göze alarak varolmaya çalışıyor muhafazakar iktidar. Muhafazakar iktidarların politikasıdır bu zaten. "İki ileri bir geri" tutmazsa, "yap ya hiç" politikasına geçerler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder