11 Ocak 2014 Cumartesi

Sarı (renk giyiyorum, çünkü erkek değilim!)

Arkadaşım geçen yıl sarı renkli polar cins bir sweat hediye etmişti. Sarı gerçekten giyilmesi en çok cesaret isteyen bir renktir. Kırmızı giy, yeşil giy, hatta pembe giy ama sarı kadar dikkat çekmez. Sokağa çıktığım zaman kimsenin de üzerinde görmem. Gerçi sokakta siyah ve griden başka renk görebiliyor muyuz? Artık ben kıyafet renklerime mor, yeşil, kırmızı, turuncu, pembe ve diğerlerinden sonra sarıyı da eklemek istiyorum. Çünkü içimi açıyor, bana da yakışıyor. En azından ben yakıştırıyorum. İkizler Burcu'nun rengi de sarı zaten. Biliyorum herkesin dikkatini çekiyorum, küçücük çocuklardan bile kız muamelesi görüyorum ama olsun. Zaten amacım da cinsiyetçiliği kırmak değil mi? Bir de şu gökkuşağı renkli şemsiyelerin normal ebatta olanı yok mu? Sanki sadece temsiliyet amaçlı olsun diye kocman kocamanları var. Ben günlük hayattaki eşyalarda da istiyorum tüm renkleri. Sadece moralimiz düzelmeyecek bu çok renklilikle, içimizde bastırdığımız kimliklerimiz de ortaya çıkacak, daha özgüvenli, daha cesur olacağız. Gerçekten toplumun kabul etmediği bir şeyi yapınca insan birden cesurlaşıyor ve bir süre sonra o cesareti benimsiyorsun. Artık sindirilmişlikten arınmak istiyorum. Hayatımı her anlamda kendim gibi, içimden geldiği gibi yaşamak istiyorum. İnsanın kendinden utanması kadar saçma bir şey olabilir mi? Bir arkadaşım sormuştu "toplumda kimliksizleşmek mümkün mü?" diye. Mümkün olmalı. Ama benim kimliğim çok kimlikli bir kimliksizlik. Hiç biri diğerinden daha üstün değil. Hepsi birbiriyle eşit.

Facebook'taki paylaşımlardan birinde Harold Norse'nin "Ben erkek değilim" yazısıyla karşılaştım. Toplumda erkek denilince önce biyolojik erkeklik geliyor, sonra da toplumsal erkeklik. Oysa cinsel yönelimi, yani eşcinselliği bir tarafa bırakın, heteroseksüel olup da, toplumdaki genel erkekliğin görevlerini yerine getirmek istemeyen o kadar çok erkek var ki. Toplumsal erkeklik koşullarının hepsine birden hayır diyemeyebiliriz ama erkekliğe en ters olan şeyi veya içimizden gelip de en çok yapmak istediğimiz şeyi yaparak başlayabiliriz işe, insanın doğasına ters gelen erkeklik hapishanesinden çıkabilmek için. Gerçi ben zaten % 99'unu yerine getirmiyorum toplumsal erkeklik koşullarının. Kala kala bir sarı renk kalmıştı, onu da giydim ve rahatladım!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder