14 Ocak 2014 Salı

"Evde kedi beslemek günah mıdır?"ın yansımaları kedi cinayetleri

Size bir şey söyleyeyim mi? Belki saçma gelecek ama ben hayvanların ölmesine insanların öldürülmesinden daha çok üzülüyorum. Neden mi? Çünkü "ağzı var dili yok derler" ya, öyle bir durum. Bu hayvanlar acaba konuşsalardı, acılarını dile getirselerdi, gene vahşice öldürülürler miydi? İnsanın üstün özelliklerinin olması, başkalarına güç yeterliliği yapma hakkı vermez. Eğer o hakkı kendilerinde görüyorlarsa, bu durumun insanlıkla alakası olamaz. İnsansan göster insanlığını. Savunmasız hayvanları öldürerek insanlık mı olur? Din adına hayvanları kesiyorlar ama bir de spor olsun diye keyfi bir şekilde öldürüyorlar hayvanları. Utanç verici bir durum değil mi? Nasıl bir vicdandır, nasıl bir insanlıktır, nasıl bir yürektir anlamam söz konusu bile değil. O yüzden hayvanların ölmesine, öldürülmesine insanlardan daha çok üzülüyorum. Hatta hayvanların tarafını tutuyorum bu konuda. Yani ben hayvanlar tarafındayım. Beni insan sınıfında saymayın. Son bir yazı okudum. Kediler insanları kendilerinden büyük kediler olarak görüyorlarmış. Düşünün hayvan bile karşısındaki türü kendisinden görüyor da, gelişmiş kabul ettiğimiz insan diğer türlerin yerine koyamıyor kendini ve vicdan mekanizmasını çalıştıramıyor. Bodrum'da kediler seri şekilde öldürülmüş gene. Protesto ediyorum Bodrum'u. Bir daha Bodrum'a gidersem iki olsun. Tamam bu durumdan tüm Bodrumluları sorumlu tutamayız ama kaç kişi hassasiyet gösteriyor kedilere karşı bu cinayetlere rağmen. Sessiz kalmak, suça ortak olmaktır!!! Çok öfkeliyim, çünkü bir yılda dört kedim öldü. Bir tanesi zehirlendiği için kollarımda inleye inleye öldü. Bu kediler intihar etmiyorlar herhalde. Ya trafik canavarına kurban gidiyorlar, ya da insanlar tarafından zehirleniyorlar. Kedi cinayetlerini veya hayvan katliamlarını hasta ruhlu insanların münferit eylemleri diye de işin içinden kolaycacık sıyrılamayız. Bu işlenen suçlar nefret suçudur bana göre. Çünkü sırf hayvan oldukları için böyle bir muameleye maruz kalıyorlar. Suçlusu da içinde yaşadığımız kültürdür. Hayvanlara layık görülen insanlık dışı bu davranışlar, içinde yaşadığımız kültürün duyarsızlığının bir yansımasıdır. Geçen gün karşı komşum işgüzarlık yapıp, benim için evde kedi beslemenin günah olup-olmadığını bir hocaya sormuş. Kendimi kedilerden, hayvanlardan biri olarak gören biri olarak, benim böyle günah gibi bir kaygım olabilir mi? Neymiş, kediler sokakta seks yapıyormuş da, menileri üzerlerine bulaşıyormuş da, insanların ayak bastığı bir yere kedilerin semenleri değerse çok günahmış. Ne diyebilirdim, ne anlatabilirdim. Anlıyorum dedim ve geçiştirdim. Kültür derken işte bundan bahsediyordum. İstanbul'da da hayvan özgürlüğü aktivistlerine, 155'e ihbar geldi gerekçesiyle çevreyi kirletme cezası kesilmiş. Haklara karşı duyarsız, çevreye karşı sözde duyarlılık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder