Ne düşünüyorum biliyor musunuz? Bu ülkede değeri bilinmeyen, hakkı teslim edilmeyen çok sanatçı var ama Seyyal Taner bunların en başında gelir. Tamam zamanında fırtınalar estirmiş, tozunu attırmış piyasanın ama Seyyal Taner sadece marjinal görselliğiyle insanları kendine hayran bırakmaktan çok, sahne ve müzik dünyasının yenilik açısından da 1 numaralı sanatçısı olmuş. Ne demek istediğimi anlamanız için de YouTube girip Seyyal Taner yazarsanız anlarsınız. Ben şarkı söylerken bu kadar orjinal dans edeni bırakın Türkiye'yi, dünyada görmedim. Neden mi? Çünkü Seyyal Taner'in koreografisinde doğaçlamanın getirdiği bir samimiyet var. Ruhunu dansına tam anlamıyla yansıtıyor. Dünya starlarına bakıyoruz, tamamen mekanikler dans hocaları tarafından öğretilen figürler yüzünden. Ülkemizdeki sanatçılara bakıyoruz, taklitçiler. Günümüz popçuları hani diyorlar ya, "Sahnede ilk büstüyeri ben giydim, mayoyla sahneye ilk ben çıktım" diye... O zaman Seyyal Taner ne yapmış oluyor peki? Onun cüretkar şovlarına TRT bile engel olamamış. Çünkü döneminin çok ötesinde olan giyimi ve şovlarında bayağılık yok, özgün bir ruh varmış.
Herkes gibi ben de çocukluğumda "Gülme Komşuna" ile tanıdım onu radyolardan falan. Ama magazin ve müzik dergilerinin kapaklarında da hep o vardı hiç kimselere benzemeyen görüntüleriyle. 70'lerin sonları ve 80'lerin başındaki fırtınalı döneminden sonra 90'lara doğru bir iniş grafiği çizmiş olabilir Seyyal Taner ama 90'larda ülkemizde Türk Pop Müziği'nin tekrar patlamasına en büyük katkıyı sağlayanlardan biri de O'dur "Alladı Pulladı" albümüyle. Milyonluk tiraj yakaladı satışıyla. Albüm daha çıkmadan TRT'de çalınan üç şarkısıyla ortalığı yıktı ve albümün ne zaman çıkacağının sorulmasından kasetçilere gına geldi. Ve Seyyal Taner'in son büyük çıkışı oldu bu. Ondan sonra bir albüm daha yaptı ama tutmadı. Uzun süre ara verdi müziğe. Sonra eski şarkılarını yeniden yorumladığı bir albüm daha çıkardı, gene olmadı. Son olarak bir albüm daha çıkardı, gene olmadı.
Neden mi olmadı? Çünkü yapay piyasada orjinallere yer kalmadı. Ayakta kalmak için de, senin de yapaylaşman gerekiyor. Orjinal olarak iş yapan yeni müzisyenler var ama onlara da prim verilmiyor. Müzik piyasamızın ilerleyememesinin sebebi sanat veya sanatçıyla alakalı değil, piyasayı tüccarların ele geçirmesi. Gerçekten ben bu piyasada ticari kaygı gütmekten çok müziği gönül işi olarak yapan ve ayakta kalan tek bir firma tanıyorum. Müziğe aşkla başlayanlar pes ediyor, başlamak isteyenlerde de heves bırakılmıyor. Artık gerçek anlamda müzik üretmek cesaret işi. Aranjeler tek düze yapılıyor, enstrümanlar canlı çalınmıyor, parası olana ve para kazandıracak olana albüm yapılıyor... İtirazı olan var mı?
http://www.youtube.com/watch?v=x7PBdASi7Kw
http://www.youtube.com/watch?v=gSfDJkt7ZX4
http://www.youtube.com/watch?v=_RLS-Wx42WY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder