3 Kasım 2013 Pazar

Küpe erkeği kadınsılaştırıyorsa, uzun saç daha feminen değil midir?


Dövme haramsa, suçlusu kim; Haramın sebebi yasaklardır

Bu insanların benim sinirlerimi zıplatmaya ne hakkı var? Din sanki insan haklarından, insanın özgürlüğünden daha üstün bir şeymiş gibi niye fetva verilerek insanlar koşullandırılır birilerini ötekileştirmek ve nefrete hedef haline getirmek için. Dindar toplumlarda, özellikle dinin insanların yaşamları üzerinde baskı kurduğu ülkelerde yapılan bir şeyleri kimseye zarar vermediği halde kötülemek, o şeyleri yapanlara karşı nasıl ayrımcılığa sebep olunduğu bir gerçektir.

Muhafazakar erkek egemen sistemin amacı, din aracılığıyla bir şeyleri kötülemek, kendine benzetemediklerini dışlama gibi dolaylı da olsa yaptırımlarla kontrolü altına almak, alamadıklarını da ötekileştirmek değil mi zaten? Ben dövme yaptırarak, küpe takarak günah işlemişim kime ne? Eğer mutlu olacaksam, kendimi iyi hissedeceksem, Tanrı bile kimseye zarar vermeyen, egomu tatmin eden şeyleri yapmama izin verirdi.

Siz hiç heteroseksizmin normal karşılayıp da günah olan bir şey biliyor musunuz? Ama ben sevap olup da insanlığa zararı olan çok şey biliyorum. İnsanlara doğru yolu göstermek adına bir şeyleri dikte etmek ve dolayısıyla yapısına uymadığı için ona zarar vermek bile başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken çok önemli bir konudur. Ağacın yaş iken eğildiği felsefesine sığınırsınız ama, o ağaçlar hayat boyu sakat kalıyorlar ne yazık ki düşünsel anlamda. Bütün olumsuzlukların sebebi, insanlara din gibi unsurlarla kabul ettirilmeye çalışılan normlar işte.

Zaten insanlar niye vücutlarında dövme veya küpe gibi aksesuarlara ihtiyaç hisseder? Heteroseksist toplumun baskısına karşılık, bireyin varoluşunun ifadesi olarak bir dışa vurumudur. Sen insanları belli bir şekle şemale sokmaya çalışma, içlerinden geldiği gibi olmalarına izin ver, bunlara ihtiyaç olmayacaktır.

İnsanları toplumsal veya dini anlamda günaha sokan dövme veya küpe değildir, kendileri olmasına izin vermeyen heteroseksist yapının kendisidir. Bu durumu kendimden örneklendirebilirim. Eşcinsel olarak açılımımı yapmadığım 20 yaşına kadar ki süreçte ben de uçuk-kaçık giyiniyordum, ben de kulağıma küpe falan takıyordum. Ne zaman kimliğimi çevremle barıştırdım, sade ötesi sade oldum. Bırakın küpeyi, saat takmak falan tonlarca yük taşımak gibi gelmeye başladı. Ne zaman tam anlamıyla doğama döndüm, bez bir ayakkabı, bir tişört veya kazak ve kotla ömrümü geçirmeye başladım. Hele dövme yaptırmak falan bedenime bir saygısızlık.

Saygısızlık dememe rağmen, herkes ne istiyorsa onu yaptırmalı diye düşünüyorum. Çünkü öyle mutlu oluyorlar, dediğim gibi kendilerini heteroseksist toplumda o şekilde gerçekleştiriyorlar. Bu durum sadece bastırılmışlığın bir dışa vurumu da değil. Özentililik, heteroseksist yapının zorunlu kıldığı bir tarzdır. Heteroseksist yapı yasaklarla insanların kendilerine göre toplumsal bir yaşam tarzı oluşturmalarına sebep oluyor farkında olmasa da. Bakıyor gençler, herkes dövmeli, herkes küpeli, bir anlamı olmasa bile o da dövme yaptırmak, o da küpe takmak istiyor. Sonuçta her halükarda, yasak diyen, günah diyen, mekruh diyen yapının baskısının bir neticesi bu yasaklanan ve yapılınca haram ve mekruh ilan edilen şeyler. Sen insanları özgür bırak bakalım, bir de öyle dene bakalım, belki senin bu yasaklarına hiç ihtiyaç kalmayacak. Ama önce bir şeyleri yasaklamalısın ki, sonra insanları kontrol altına, egemenliğin altına alabilmelisin.

İnsanlar günah olunca az mı dövme yaptıracaklar? Artık dijital çağda dini baskılar ne kadar etkili olur acaba? En fazla insanları iki yüzlü olmaya iter. Dışarıda farklı, iç dünyalarında farklı olurlar. Heteroseksist sistemin sarsılmaması için "gizli gizli yap da, ne yaparsan yap" mı diyorsunuz? Biz de öyle yapıyoruz zaten. Siz de boşuna fetva veriyormuşsunuz gibime geliyor. Çünkü ben bir şeyin doğru mu, yanlış mı olacağına kendim karar veririm. Sizin kendi yapınıza uygun doğru olarak düşündükleriniz insanların bir kulağından girer, öbür kulağında çıkar. Çünkü aslolan doğadır.

Eğer yasaklarınız gerçekten herkese uyan doğrular olsaydı, şimdiye kadar tek tip insan topluluğu olurdu. Amacınız zaten bu ama imkansız bir şey. Siz şansınızı denemekten ve zorlamaktan asla vazgeçmeyeceksiniz biliyorum. Ne kadarımızı kendinize dahil edebilirseniz, o kadar kar diye düşünüyorsunuz. Ama bu dünyada akıl ve mantığa, bilime inananlar ve asla yolundan döndüremeyecekleriniz de var.

KÜPE ERKEĞİ KADINSILAŞTIRIYORSA, UZUN SAÇ DAHA FEMİNENDİR

Bu yazıyı dövmenin haram, küpenin mekruh olduğuna dair yazının sadece başlığını okuyarak yazmıştım. Küpenin mekruh olmasının sebebiyse, küpenin kadının süslenme aracı olmasından dolayı erkeklerin bu kadınsı eşyalardan uzak durması gerektiğindenmiş. Çünkü erkeklere benzemeye çalışan kadınların veya kadına benzemeye çalışan erkeklerin dinimizde yeri yokmuş. Bu ne demektir, eşcinsellik yasak demektir. Eğer küpe erkekliğin sembolü haline gelseydi, erkeklerin bir numaralı eşyası olur, kadınlara yasaklanırdı ama.

Erkekte uzun saçın ise, temizliğine dikkat ettikten sonra sakıncası yokmuş. Bir şey söyleyeyim mi? Bence saçlarını uzatan erkeklerin çoğunda ifade edilememiş, açılımı yapılmamış bir eşcinsellik var. Nereden biliyorum? Çünkü eşcinseller kendileri ifade ediyorlar bunu. Hem bastırılmışlığın bir sebebiymiş erkekte uzun saç, hem de kontak kurmak istedikleri hem cinslerine "ben burdayım" sinyali vermekmiş. Dikkat ederseniz lezbiyenlerde, trans erkeklerde de saçlar kısalıyor. Diyanete buradan duyurulur!

Diyanetin açıklamasında bir çelişki yok mu? Dövmeyi yaratılıştan olan güzelliği bozmak olarak görüyor ama kadının küpeyle güzelleşmesini normal karşılıyor. Yaratılışın gerçekten küpeye ihtiyacı mı var güzellik açısından? Ne katabilir ki ayrıca küpe kadına? Olsa olsa, toplumsal cinsiyet babında kadına bakış açısını pekiştirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder