"Eşcinsel değilim" demek bir hakarettir!

Neden bazı ünlüler gibi Hakan Ural da eşcinsel gibi gelir bana. Feminen bir yüz, takılar falan... Böyle dediğim için, beni mahkemeye falan verir mi acaba? Çünkü oğlu Engin Can'ın giyim tarzıyla uğraşılmasından rahatsız olup, "Giyim stili hakkında yorum yapanlara sıkıntı veririm" demiş. Bu cümleden homofobi sezinledim şahsen ama kendisi de çocukluğuyla ilgili çok cesur bir açıklamada bulunmuş bir dönem çektirdiği fotoğraflarla örtüşen. Hürriyet'ten Ömür Gedik'le yaptığı röportajda, "Saçlarım uzun, çok da güzel bir çocuktum, o yüzden Filiz Akın derlerdi bana" demiş.

Yazım bakalım Radikal'de yayınlanacak mı? Oysa gelişmiş demokratik toplumlarda artık sanatçılar eşcinsel zannedilmekten çekinmedikleri gibi, "eşcinsel değilim" demeyi eşcinselleri üzmemek adına hakaret sayıyorlar. Ama bizde tam tersi eşcinsel zannedilmek ve de eşcinsel olarak imada bulunmak bile onur kırıcı sayılıp şikayette bulunulabiliyor. Çünkü toplumda ve yargıda eşcinselliğin hakaret olduğuna dair bir karşılığı var. Zaten oğlunun giyim tarzının gündem yaratmasından falan rahatsızlığının sebebi de bu diye düşünüyorum. Çünkü toplumumuzda, kültürmüzde feminenlik eşcinsellik olarak algılanıyor ama bu algı da boş yere değil ki. Çünkü eşcinseller de bu algıya göre şekillendiriyorlar kendilerini. Önyargının da, hakaretin de altını dolduran insanların kendileri. Eşcinsellik normal karşılansa ne hakaret olarak algılanacak, ne de insanlar toplumsal cinsiyet anlamında kimlik arayışlarına girip, yanlış kimlik tanımlamalarına kalkışacaktır.

Not: Bu yazım bir sıkıntı yaratacaksa, Hakan Ural'da özür dilerim. Amacım, homofobinin sağlıksız bir durum olduğunu, eşcinsel olunsa da olunmasa da eşcinsellikle barışılması gerektiğini anlatmaktı. Kendisine çocukken Filiz Akın denilmesini cesur bir dille ifade etmesinden aldığım cesaretle yazdım bu yazıyı.