6 Mart 2013 Çarşamba

Türkiye'de ne kadar eşcinsel var?

Benim bir transseksüel arkadaşım var, anket yapılarak çıkarılan istatistiklere hiç inanmaz; "Herkese mi sormuşlar da inanayım bu araştırmalara?" der. Bu tip verileri eşcinsellerin protipleştirilmesi olarak görür. 300-500, kaç kişiye sordularsa, böyle bir sonuç çıkmış mı? Çıkmış. Sonuçta araştırmanın kaç kişiyle, kiminle, nerede yapıldığı belirtilmiyor mu? Doğru bir veridir-yanlış bir veridir, genellenebilir-genellenemez ayrı konu ama, istatistiki anket verilerine hepten karşı çıkmanın sonuçlara inanmamakla da alakası yok. Bu resmen gerçeklerle yüzleşememekle alakalı. Burada verilerin yanlışlığından çok, eşcinsellerin bilinçsizliği tartışılılabilir ancak. Gerçekleri yok sayarak da hiç kimseyi doğru bir şekilde bilinçlendiremezsin.

Eşcinsellerle ilgili bir çok ülkede 20 yıldır yapılan bir araştırma, bu yıl ilk kez Türkiye'de de yapılmış. Buna göre;

Cinsiyetlerini belirtmeleri istenen katılımcılardan, diğer seçeneğini işaretleyenlerin oranı % 8.5'ken, kendilerini gay olarak tanımlayanların oranı % 64.5'muş. Yalnız aynı özgüven cinsel kimliğini işyerinde belli etme konusunda ne yazık ki yok. % 75 eşcinsel, açık eşcinsel olurlarsa, kariyerlerinin engelleneceğine inanıyor.

Doğrudur ama o engelleri aşmanın açık eşcinsel olmaktan başka bir çıkar yolu var mı? Tabi onlara göre gizli eşcinsel olmak tek çıkar yol. Bana göre yanlış ama. Sen işini düzgün yaptıktan sonra, hem cinsel yönelimin, yani eşcinselliğin yapılan işle alakasının olmadığını göstermiş olacaksın, hem de eşcinselliğin varlığı ve kabul edilmesi konusunda en sağlam mücadeleyi yapmış olacaksın.

Resmi olmayan bilgilere göre Türkiye'de 3 milyondan fazla eşcinsel yaşıyormuş. Bu 3'ün yanına bir sıfır atın, bence doğru rakam bunun bile üstündedir. Eşcinsel sayısı 3 milyon da, kendi cinsiyle seks yapan onca kişi ne oluyor acaba? Onlar kazaren veya mecburiyetten mi deniyorlar eşcinsel ilişkiyi? İster eşcinselce olsun, ister biseksüelce, ister transseksüellerle, eğer bu tür bir ilişkiyi gerçekleştiriyorsan veya gerçekleştirmek isteyip de içinde tutuyorsan, sen de bir LGBT bireyisindir. Heteroseksüel evlilik yapman, çoluğa-çocuğa karışman,  sadece aktif olman seni LGBT'likten kurtarmaz.

Aslında bana sorarsan eşcinsel olmayan kimse yoktur. Sadece heteroseksist bir dünyada ya bastırılmış eşcinseller vardır, ya da kendini keşfedememiş eşcinseller-LGBT'ler vadır. Çünkü her ne şekilde olursa olsun kendi cinsinle yatman eşcinselliğe dahil olduğu gibi, eşcinsel karşıtlığı olan homofobi de eşcinselliğe dairdir. Eşcinsel olmayan bir insan homofobik olmaz çünkü. Bu da bir araştırma ve tecrübe sonucudur. Çünkü ben yaşadığım şiddetleri beraber olduğum kişilerden gördüm. Nefret cinayetleri işleyen katiller de genelde beraber oldukları LGBT'leri öldürmüyorlar mı?

Araştırmaya göre LGBT'lerin ekonomik pazardaki payları heteroseksüellerden daha fazlaymış. Mesela kredi kartını daha fazla kullanıyorlarmış, bakım ürünlerine daha fazla para harcıyorlarmış, modayı ve iletişim araçlarını heteroseksüellere göre daha yakından takip ediyorlarmış. Denemekten çekinmiyorlarmış yani. "İlk adapte olan" denen kitlenin önde gelenlerindenmiş eşcinseller.

Yarıdan fazlası üniversite mezunuymuş eşcinsellerin. % 61'i evlenmeyi, yarısı da ileride ebeveyn olmayı düşünüyormuş. Şaşırtıcı! Yarısı sözlü tacize uğruyormuş. % 16.4'ü hizmet veya ürün alamamaktan şikayetçiymiş. % 12.4'ü fiziksel şiddete maruz kalmış. İşte bu rakam inanılmaz derecede düşük. Çünkü eşcinseller şiddete maruz kaldıklarını onurlarına yediremedikleri için saklıyorlar. Bana göre şiddete maruz kalmayan eşcinsel yoktur. Türkiye genelinde % 93.8 gibi önemli bir kesimin bara gitmek gibi bir alışkanlığı yokken, eşcinsellerin % 78.7'sine göre tatillerde gece hayatına dahil olmak çok önemliymiş. İşte buna yürekten katılıyorum. Eşcinselliğe "eğlenceli" anlamında bakış açısını da tescil eden bir tespit bu oran. % 59'unun bir ilişkisi yokmuş şu an. Yalan! İlişki derken sürekli bir ilişkiden bahsediyorlar sanırım. % 6.3'ü eğitim-öğretim sektöründe görev alıyormuş.  Çocuklarına kimlerin eğitim verdiğini aileler duymasın!

Şimdi bu araştırmanın bazı maddelerine katılmamam ve eleştirmem, benim bu tür araştırmalara karşı çıktığım anlamına gelmemeli. Eşcinsellikle ilgili yapılan araştırmalar ve istatistiki veriler, eşcinsellerin varoluşu ve eşcinselliğin kabul edilişiyle doğru orantılıdır. Eşcinsellikten ne kadar yazılı veya sözlü olarak az bahsediliyorsa, eşcinsellik o derece de yok sayılıyordur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder