4 Şubat 2013 Pazartesi

Denizli'yi Bekleyen En Büyük Sorun Eşcinsellikmiş!


Ülke gündemini takip ederken, bazen insan burnunun dibinde olanları gözden kaçırabiliyor. Pamukkale Üniversitesi Tavas Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi ve Psikolojik Danışman Bülent Eşki de, eşcinselliğin çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir sapma olduğunu söylemiş. Düpedüz homofobiden başka bir şey değil tabi bu açıklama. Onlara göreyse eşcinsel karşıtlığı homofobi sayılmıyor. Homofobik değilseniz niye eşcinselliği korkularınız depreştikçe dilinize doluyorsunuz. Heteroseksist bir dünyada veya ortamda akademisyen olmanın kaçınılmaz işgüzarlığı mı? Olayın psikolojik ve sosyolojik boyutunu gözönünde bulundurup da nasıl objektif olmaz ki bir akademisyen? Eşcinselliğin sapma olmadığını savunan uluslararası bilimi nasıl yok sayabiliriz? Onlarınki bilimse, eşcinsel karşıtlarınki homofobiden, karşıtlıktan öte nefretten başka ne olabilir?

Sosyo ekonomik şartların, içinde yaşanılan toplumsal yaşamı şekillendirmesinin eşcinselliğe sebep olabileceğinin düşünülmesinin de toplum bilimle alakası olamaz tabiki de. Bu akademisyenimiz Denizli'deki boşanma oranlarının yüksekliğinin, gelecek nesillerinin eşcinsel olmasına sebep olacağını söylemiş ama eşcinselliğe karşı nasıl bir önlem alınması gerektiğini söylememiş. Acaba kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanıp, mutsuz aile yaşantısını devam ettirmemelerinin önüne mi geçilmesini tavsiye edecek? Kadınların, çocukların eşcinsel olmaması için mutsuz aile yaşantısına katlanmasını, kocalarına her şeye rağmen bağımlı kalmalarını mı önerecek?

Bu kişi akademisyen olmasına rağmen tabiki de eşcinselliği bilmiyor ve de sebebi ne olabilir bilmiyorum ama düpedüz homofobik. Bu kişi bu kadar homofobikken nasıl bulunduğu görevinin altını hakkıyla doldurabilir? Öğrencilere eşcinsellik konusunda nasıl doğru bilgi verebilir? Araştırmacı öğrenci kimliği olmayanların bu akademisyenin homofobik öğretilerinden etkilenmemesi ne kadar mümkündür?

Eşcinsellik bir tercih değildir diye deva etmek istiyorum ki, cinsel yönelimin cinsiyet kimliğinden, biyolojik cinsiyetten ve toplumsal cinsiyetten farklı olduğu için, otoriteyle de, baba figürüyle de alakası yoktur. Cinsel yönelim bu kadar yüzeysel bir şeyse, baba figürü olmayan heteroseksüeller nasıl açıklanabilir, anne ve baba, hatta otoriter bir baba figürünün olduğu ortamlarda yetişen eşcinseller nasıl açıklanabilir? Gerçekten eşcinsellikten nefret edenlerin bilimsel bir dayanağı var mı, yoksa niye laf olsun diye konuşuyorlar? Heteroseksist lobi mi yapıyorlar?! Hem çocuk gelişimiyle ilgili bir öğretim görevlisi nasıl otoritenin sağlıklı olduğunu söyleyebilir ki?

Annenin baskın olmasının da kız çocuklarının gelecekte baskın karakterde olmasına sebep olabileceğini, cinsel sapmalara maruz kalabileceğini söylemiş. Bu kişi homofobik olmakla beraber sanırım koyu bir heteroseksist ki, toplumsal cinsiyeti şekillendiren toplumsal rolleri şiddetle savunuyor.

Boşanmaların yüksek olduğu ilimizde, gelecekte en büyük sorunun eşcinsellik olduğunu söylemiş. Peki eşcinselliğin zararları ne ki acaba? Sosyo ekonomik yaşamın belirleyicisi cinsel yönelimler mi? İnsanlar hayatlarını cinsel yönelimleriyle mi idame ettiriyorlar? Eşcinseller heteroseksüellerden eksik insanlar mı?

Bu akademisyenimiz doğadaki eşcinselliğin olması gerektiği kadar olmasından da bihaber ki, görünür olup-olmamasını eşcinselliğin varolması veya olmaması olarak algılıyor. Şöyle bir açıklama yapsa anlayabilirim; Yanlış da olsa heteroseksist yapının korunması için, heteroseksist birimlerin, kurumların devamlılığı için, eşcinselliğin görünür hale gelmesi, eşcinsellerin gasp edilen haklarına sahip çıkması, heteroseksizm için bir tehlike oluşturabilir. Eşcinseller haklı olmalarına, onlar da birer insan olmalarına rağmen, biz heteroseksistler bencilce eşcinselliğe karşıyız. Ama bu da eşcinselliğin doğallığının bir kanıtı ve varolmasının haklı bir göstergesi olabileceği için, gerçek dışı saçmalıklarını zırvalamaya devam edecekler.

2 yorum:

  1. Kaçıncı yüzyılda kalmış bu arkadaş?

    YanıtlaSil
  2. Sanırım miyadı dolmuş ama tedavülden kaldırmamışlar daha.

    YanıtlaSil