30 Kasım 2012 Cuma

Eşcinsellere olan nefretde mi Allah için?

Eşcinselleri öldüren bıçakların üzerinde de "Allah için" diye bir ibare var mı acaba? Eşcinsel ve transseksüel katilleri vicdanlarını ne ile rahatlatıyorlar? Nasıl olsa içinde eşcinselleri, transseksüelleri koruyan tek bir kelime bile bulunmayan kapı gibi Anayasa'mız var. Bundan daha büyük bir vicdan rahatlatıcı olabilir mi? Bu ülkede her gün nefret cinayeti işlenmese de, her saat, her dakika nefret suçu işleniyor. Koskoca Devlet bunu görmüyor mu? Ben öldükten sonra sesim çıkmayacak ki. Zaten evlerimize kapanmış birer ölü gibiyiz. Teslim edilecek bir canımız, akacak iki litre kanımız var! Yaşayan birer ölü olmayı bile çok görüyorlar ki, adımızı ağızlarına almaya bile layık görmüyorlar.

Libya'da 12 eşcinsel sırf cinsel yönelimlerinden dolayı rehin alınmışlar ve Facebook'ta resimleri yayınlanan bu kişiler öldürüleceklermiş. Sayfaya gelen yorumların çoğu da eşcinsellerin öldürülmesi gerektiği yönündeymiş.

Zaman Gazetesi yazarlarından biri, bir televizyon programında gençliğinde "Allah için vur" yazılı sopalarla solcuları dövdüğünü anlatmış. Açıklaması kısaca şöyle:

"Ben de gençliğimde insanları çok ötekileştirdim. Bana göre solcu herkes komünistti. Ve komünist dövmeyi vatanseverlik zannediyorduk. O kavgalarda bizim hazır sopalarımız vardı. Bir de bu dövmeyi Allah rızası için yapıyorduk. Ama nefsimiz karışmasın diye sopanın üzerine 'Allah için vur.' yazarak kendimizi uyarıyorduk. Kendimizi öyle rahatlatıyorduk. Halbuki vurduğun bir insan, kim kafasına vurularak değişmiştir? Namazdan çıkıyorduk, adam dövmeye gidiyorduk. İşte dini anlamamak dediğimiz şey bu."

26 Ocak 2011'de Kampala'daki evinde öldürülen Ugandalı insan hakları eylemcisi ve ülkedeki eşcinsel hakları hareketinin babası sayılan David Kato adına lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüellerin haklarını savunan bireylere verilen 'David Kato Görüş ve Söz Ödülü' Türkiye'den Kaos Gay Lezbiyen Derneği kurucu başkanı Ali Erol'a verilmiş.

Bu üç haber arasında bağlantı kurmamın sebebi ötekileştirme, ötekileştirilenler, ötekileştirenler, ötekileştirmenin olmayan dayanağı ve insan haklarından önce insanların canı için mücadele veren benim gözümde bir kahraman olan Ali Erol.

Lİbya'da adamlar kalkıyor ve sırf eşcinsel diye insanları rehin alıyorlar ve halk tarafından da eşcinsellerin öldürülmesi gerektiğine inanılıyor. Eşcinseller insan değil mi? Nerede eşitlik? Nereden buluyor bazıları, bazıları hakkında hüküm vermeyi? Dayanakları ne bazılarını ötekileştirmek için?

Zaman Gazetesi yazarlarından biri ötekileştirdikleri kişileri Allah için dövdüklerini söylüyor ama buna vicdanlarını rahatlatmak için inandıklarını söylüyor. O zaman bu eylemi yapan bu kişiler kendilerini Allah yerine koymuş olmuyorlar mı? Allah'ın adına kötüye kullanmış olmuyorlar mı? Sonra da bunu gençlik hatası görüp hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorlar.

Ne değişti? Benzer düşüncedeki kişiler ve bazı şeriatçı gazeteler hala Allah için eşcinselliği ahlaksızlık olarak ilan edip, eşcinselleri hedef göstermiyorlar mı? Ne kadar kurnaz şu insan denilen tür? Kendisi için değil Allah için, din için yapıyor ne yaparsa. Peki elalemin günahından, ahlakından size ne? Her koyun kendi bacağından asılmıyor muydu hani? Sevap kazanmak için mi nefretiniz, yoksa ahlak bekçiliği görevi size mi verildi? Peki  eşcinselleri, transseksüelleri öldüren katillerin bıçaklarının üzerinde de "Allah için" yazıyor mudur acaba?

LGBT'ler ne için öldürülüyor bilmiyor musunuz hala? Hiç kimseye hiçbir şey yapmıyorlar oysa. Sırf ötekileştirildikleri için, sırf eşcinsel, transseksüel oldukları için. Başka bir sebebi yok bunun. Sadece bahanesi var; "Bana ters ilişki teklifinde bulundu, ben de tahrik oldum öldürdüm!". Ters ilişki teklifi öldürme sebebi midir peki? Her ilişki teklif edilen kişinin öldürme yetkisi mi var Devlet tarafından verilen? Peki Devletin korumadığı, korunması gerektiğine inanmadığı için yasal olarak tanımlamadığı LGBT bireyler, yani eşcinseller, transseksüeller ve diğerleri ne yapsınlar? Devlet ölsünler demek istiyor ki hiçbir şey yapmıyor. Yapıyor da bizim mi haberimiz yok? Yapıyor ama eşcinselliği suç sayarak, eşcinsellerin en ağır ceza ile cezalandırılması için, eşcinsellerin Ordudan atılması gerektiğine dair bir yasa çıkartıyor. Bugün Ordu, yarın her yer, bütün eşcinseller...

Türkiye'nin ilk LGBT hakları mücadele derneği Kaos GL'nin kurucu Başkanı Ali Erol'a geçen yıl öldürülen LGBT hakları aktivisti David Kato ödülü verilmiş ya, bu haberi okuyan Devlet yetkilileri falan, "Bu insanlar ne için mücadele ediyor da, dünyanın öteki tarafından ödüllendiriyorlar?" diye düşünmüyor mu? Birazcık insanlık varsa, biraz insanca düşünürlerse, "Bu insanlar adam öldürmüyorlar, hırsızlık yapmıyorlar, hiçbir suçları da yok. Sadece bizim ahlaksız bulduğumuz eşcinsellerin hayatlarını kurtarmak için mücadele ediyorlar" diye düşünebilirler. İnsan olan insan sormaz mı kendine "Acaba biz mi yanlış yapıyoruz bu insanları sadece sevgilerinin kendi cinslerine olmasından dolayı yok saymakla, tanımamakla, haklarını görmezlikten gelmekle?" diye. İnsanlık var da iktidar hırslarına mı yeniliyorlar? Oy kaybetmekten mi korkuyorlar insan olan insanlara-eşcinsellere canlarını bağışlamakla. Biz insanız ya... Senin, benim gibi hiçbir farkımız olmayan insanız. Onu da boş ver can taşıyoruz. Siz nasıl olur da bizi, bizim haklarımızı yok sayarsınız ki?

Sayarlar tabi... Eşcinsellerimiz ünlü muhafazakar modacımız gibi insan hakları yok gerekçesiyle eşcinsel haklarına inanmazsa, eşcinseller, LGBT'ler yok sayılırlar, yok sayılmaları için hakları duymazlıktan, görmezlikte gelinir, hatta suçluymuş gibi ceza bile verilir. En önemlisi de eşcinsellerin kendilerine olan bu duyarsızlıklarından dolayı nefret suçlarına prim verilir, bu suçu işleyenlere cesaret verilir. LGBT bireylere karşı işlenen suçlara ne yazık ki LGBT'ler de ortak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder