Denizli Gay LBT bloğumdaki haber paylaşımlarımı paylaştığım Facebook'taki Gay Denizli sayfam kaçıncı defa oluyor hatırlamıyorum ama müstehcenlik bahanesiyle tekrar kapatıldı. Bin küsur kişinin üye olduğu sayfamda her gün her haber birkaç yüz kişi tarafından tarafından okunuyordu. Arkadaşlarım bundan sonra hazır servis yerine direkt bloğuma girme zahmetinde bulunacaklar.
İnsanların kendi gerçeklerini takip edebilme yetisi olsa, ne heteroseksizmin teknolojisine asılma durumumuz söz konusu olur, ne de insanlara ulaşabilmek için gerçeklerimizle barışabilme, barıştırabilme zahmetine gireriz. O noktada olsak eşcinsel haklarına sahip oluruz ve eşcinsel hak mücadelesine bile gerek kalmaz.
Bu sayfada amacım haber paylaşmak dışında bir şey olmadığı için, heteroseksizmin Facebook fedailerinin yaptıkları ahlak bekçiliğinden başka bir şey değil. Ha insanlar bu sayfa sayesinde birbirleriyle kontakt kuruyorlardı seks amaçlı. E bundan doğal ne olabilir? Seks öyle veya böyle hayatın, doğal yaşamın bir gerçeği değil mi? İlla ki heteroseksizmin istediği şekilde olacak seks dahil her şey! Açık yaparsan ahlaksızlık oluyor, kapalı yaparsan normal oluyor. E sen insanları kontrolün altında tutmak için seksin şeklini çıkarına uygun belirlersen, insanları da buna göre şartlandırırsan, seks üzerinden ahlakçılık yapabilirsin kolay bir şekilde.
Oysa her zaman diyorum ya, bir şey iyiyse iyidir, kötüyse kötüdür. Onun iyiliğini, kötülüğünü açıkta veya kapalı alanda olması belirlemez. Cinsellikle ilgili olumsuzlukların tek sebebi cinselliğin ahlak sınıfında tutulup, özgürce yaşanamamasındandır. İnsanları doğal hallerine bırakırsan üzerlerinde nasıl tahakküm kuracaksın değil mi?
İnsanları özgür bırakırsan Facebook bile olmaz zaten. Onlar kapatacak, sen açacaksın ki, maddi-manevi sömürülerine alet olabilesin. İnsanlarımız o sömürüden, yani heteroseksizme alet olmaktan kurtulabilse, zaten onların araçlarına ihtiyaçları bile kalmayacak. İçimizdeki heteroseksist sayfaları kopartarak onların sayfasına ihriyaç duymayabiliriz ama kendi sayfamızla varolmak istemiyoruz bizler de. Onların bize açtığı sayfalar kadar varolmaya çalışıyoruz fırsattan istifade. Heteroseksizm de kölelerini kaybetmemek için kısa süreli ve kısıtlı fırsatlar sunuyor.
Eşcinseller açılsalar ve aşk ve sekslerini çekinmeden yaşasalar, neye, kime ahlakçılık yapabilir acaba heteroseksizm? Heteroseksizme bekçilik fırsatını bizler veriyoruz. Cinselliğin, eşcinsel aşkın, veya seksin maddi-manevi her türlüsünün ayıp olduğuna bizler kanaat getirtiyoruz heteroseksizme. Bizler cesaret veriyoruz üzerimizde oynanmasına.
Tekrar sayfa açmak istemiyorum aslında. Çünkü ben insanların sayfamı seks amaçlı kullanmalarına karışamam ki. Çünkü seks hayatın bir gerçeği ve insanlar da bunu hayatın her biriminde gönül rahatlığıyla kullanabilme hakkına sahiptir.
Ben heteroseksizmin istediği gibi olmam da, olamam da. Heteroseksizm doğanın gerçeği değil doğanın düşmanıdır, doğa katilidir. Hayatlarımızı mahveden, katliamlar yapan zararlı ve yapay bir araçtır kendisi olamayan bencillerin bizlere karşı kullandığı.
Ben, ben olursam varolabilirim hayat ve birimlerinde. Heteroseksizmin istediği şekilde köleden, robottan bir farkım olmaz. Facebook sayfalarında da, yapıma uygun aşkımla, seksimle, bedenimle varolabilirim ancak.
Adamlar iç çamaşırlı kalça resmini bile hazzedemiyorlar. Umarım tekstil sektörü iflas ederde, çırılçıplak yaşayıp aslımıza döneriz. O yüzden çıplaklığı sonuna kadar destekliyorum. Bu hayatı, hayatımızı heteroseksizmden kurtaracak olan çıplaklık ve özgür sekstir.
Ha bunlar ahlaksızlık mı oluyor heteroseksizme göre? Sonuna kadar ahlaksızlık diyorum. Çünkü benim ahlaksızlığım benim gerçeğim, benim yaşam şeklim, benim varoluş şeklim olduğu için, bana göre ahlaksızlık değil, asıl heteroseksizm ve araçlarının yaptığı ahlaksızlık benim istediğim gibi olmamı engelledikleri için. Benim bedenim, benim boşalmamı ve rahatlamamı sağlayan seks eylemim nasıl ahlaksızlık olabilir ki heteroseksizmin kalıplarına uymuyor diye?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder