Can Bonomo Birinci? (Gönlümde)
Futbol Maçı İzler Gibi Dakika-Dakika Eurovision Şarkı Yarışması Anlatımı!
Azerbaycan'da yarışma öncesi sokakları temizlemek adına yapılan köpek katliamından dolayı Eurovision Şarkı Yarışmasını bu yıl izlemeyecektim ama gene de televizyonun başına geçmeden edemedim. Biz gay'ler olarak başka kaç ortak uluslararası eğlencemiz var ki televizyondan takip ettiğimiz?
Ne kadar şarkı yarışması olsa da solistin iyi olması çok daha önemli bence. İngiltere'yi izleyince bir şarkıcının boş yere uluslararası olmadığını anladım. Diğerleri onun yanında sinek vızıltısı gibi kalıyor. Yani gerçekten şarkı yarışması bile değil bu yarışma, bir şov yarışması. Bir de herkes tüm zamanların en iyi şarkılarının yarıştığı şarkı yarışması olarak tanımlıyor bu yıl ki yarışmayı. Belki de herkesin müzik anlayışı şova doğru kayıyor. Müziğe artık önem verilmediği bu yılki yarışmanın en iyi şarkısı Latviya'nın elenmesinden belliydi.
Bu yarışma, yarışmanın düzenlendiği ülkeleri ekonomik olarak zora soktuğu gibi yarışmanın yapılma amacı müziğe yeni besteler kazandırmasıyla da alakasının kalmamasına rağmen, en azından sanatsal organizasyonların yapılacağı büyük kapasiteli salonları kazandırıyor ülkelere. Bu yılki salonun dizaynı şimdiye kadar ki en modern sahne düzenlemesi olarak geldi bana.
Arnavutluk adına katılan yarışmacı tipik bir Björk taklidiydi. Litvanyalı şarkıcının gözlerini bağlayarak şarkıya başlaması dikkat çekmenin bir başka yöntemiydi sanırım. Şarkısının 80'lerin disco soundunu barındırması güzel olmuş.
Rusya'yı ninelerin temsil etmesiyse, yarışmanın ne hale geldiğinin bir göstergesi. Türkiye'de bir gün tamamen eşcinsel ve transseksüellerden oluşan bir grup gönderme cesaretinde bulunabilir mi?
Kuzey ülkelerinin şarkılarının güzel ve şarkıcıların çok profesyonel olmalarına rağmen şarkılara istenilen duyguyu katamamaları, iklimlerinin soğukluğundan mı acaba? Bir de o kadar cinsiyetsiz bir görüntüleri var ki, insan hepsini gay zannediyor.
Müslüman ülkeler dışındaki ülkelerde de din var ve onların da inançları bayağı fanatik ki, eşcinselliğe onların dinleri de bizimki kadar karşı çıkıyor ama kadınların çıplaklığı bizdeki gibi bu ülkelerin dinlerine hiç tehdit oluşturmuyor sanırım. Neredeyse sahneye yarı çıplak çıkıyorlar. Din heteroseksist bir kültür meselesi mi?
EBU'yu kuran ülkelerin yarışmadaki egemenliklerinin bitmesinin sebebi, kısa mesajlarla beraber müzikalitelerinin düşmesiyle de alakalı ama İtalya'yı Amy Winhouse taklidiyle seviyeyi korumuş.
Yarışmanın müzikalitesinin düşmesinden dolayı bence yarışmayı ayakta tutan renkli şovlarıyla eşcinsel ruhu aslında. Bu yarışma bir gün tamamen eşcinsellerin eline geçtiği zaman asıl hedefine ulaşacaktır başarı anlamında. Çünkü cinsiyetler arasındaki savaş bitip herkesin birbirine eşit olarak yaklaştığı bir karnavala dönerse dünya, bundan daha büyük başarı olabilir mi?
Norveç'te bir Kuzey ülkesi ama şarkıcının gay ruhu bu yılki yarışmanın temasına uygun olarak sımsıcak ve semseksiydi. Evsahibi gerçekten iyi hazırlanmış yarışmaya. Girişteki beyaz donlu erkek dans grubu büyük ihtimal bilinçsizce seçilmiş ama tam yarışmanın gay ruhuna uygundu. Yarışmacıları ve şarkıları da tam bir "Sam Brown - Stop"ın Azeri Kültürcesiydi. Çok başarılıydı bence. Birinci olursa hak etmiş olur.
90'larda Joan Osborne veya 4 Non Blondes gırtlaklı Pop Rock şarkıcı ve şarkıları ne kadar gündemdeydi. Danimaka'yı dinleyince Pop Rock'ın da bir moda olduğu duygusuna kapıldım bir anda. Yunanistan da bizim seksenlerdeki tavernayla seks satmaktan yorulmadı bir türlü. Biz mi çok yenilikçiyiz veya gündem taklitçisi, onlar bizden daha mı Milliyetçi anlayamadım.
Kuzeyden bir daha ABBA veya Celine Dion çıkmasının da bir anlamı yok artık. Herkes İsveç'i yerlere-göklere sığdıramadı ama Celine Dion cover'ından başka bir şey değildi benim için.
Ve Can Bonomo. İşte özlediğim Eurovision soundu, işte özlediğim Eurovision ruhu, işte özlediğim doğallık ve içtenlik. Koreografisiyle, şarkısıyla, dansçılarıyla, şarkının konusuyla tam Eurovision'lık bir konsept. Resmen kuralları yıkan tiyatral bir samimiyet. Eğer bu güzel ve özel ruh yakalanamazsa, kültürlerin milliyetçiliğe teslimiyetindendir
Can Bonomo'dan sonra diğer şarkıları ve şarkıcıları görmez ve duymaz oldum ama Almanya referans grubu olmanın hakkını verdi. Eurovision'a gay gözüyle bakmam benim de tarafsız olmamı engelliyor sanırım. Eşcinselce bir şey çıkınca dikkatim birden oraya odaklanıyor. Başka da bir anlamı var mı bu yarışmanın? Eşcinsellik dışında bir şeyine tahammül edemiyorum gerçekten. Bu yarışmada en çok hangi ülkeyi seviyorum biliyor musunuz; Ukrayna. Çünkü en iyi şovu onlar yapıyorlar, hem de hiç aksatmadan her yıl düzenli olarak. Bu yıl sanki Gloraia Gaynor'dan "I will Survive" dinler gibi oldum onlardan. Moldavya yarışmanın ruhuna, bu yılki temaya ve de kapanışa uygun eğlenceli ve sıcak bir şarkıyla performans bölümüne noktayı koydu.
Sağanak yağmur altında Bakü'deki yarışmanın salondan TRT sunumuna bu yıl Bülend Özveren'e Erhan Konuk, Ankara'dan da Ömer Önder eşik etti.
Ve...
Can Bonomo Birinci!
Oylamaya geçildi, bakalım tahminim tutacak mı?

Açıkçası bu yıl çok gay havası da yakalayamadım yarışmada.
Can Bonomo 112 puanla Yedinci oldu ama o bizim gönlümüzün birincisiydi. Komşuculuk yarışmasında kazanamadı ama biz onu kazandık. Eurovision sayesinde Can Bonomo'nun farkına vardık. Bugüne kadar Eurovision'da birinci olana ne olmuş ki? "Rus Nineler" bile birinci olabilirdi. Bu kadar basit işte.
İlk turda elenen Latviya, Azerbaycan ve Türkiye en iyi ve tek iyileriydi bu senenin. Müziğe deli-divane biri olarak bir şey vardı da ben mi göremedim İsveç'in şarkısında anlayamadım. Aklınızda ne kaldı bu şarkıdan. Bağıran bir kadına remix yapılmış, o kadar. Ama Azerbaycan ve Latviya'nın şarkıları daha sonra dinleyebileceğim şarkılar, Can Bonomo ise hayatımızdan hiç çıkmayacak.
Yarışmayı özetleyen söz ise Aylin Aslım'dan geldi; "Ninelere ayıp oldu büyüğe saygı kalmamış."
İlk turda elenen Latviya, Azerbaycan ve Türkiye en iyi ve tek iyileriydi bu senenin. Müziğe deli-divane biri olarak bir şey vardı da ben mi göremedim İsveç'in şarkısında anlayamadım. Aklınızda ne kaldı bu şarkıdan. Bağıran bir kadına remix yapılmış, o kadar. Ama Azerbaycan ve Latviya'nın şarkıları daha sonra dinleyebileceğim şarkılar, Can Bonomo ise hayatımızdan hiç çıkmayacak.
Yarışmayı özetleyen söz ise Aylin Aslım'dan geldi; "Ninelere ayıp oldu büyüğe saygı kalmamış."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder