Yatakta Başka, Sokakta Başka Erkekler!
Bir adam düşünün ki görsel olarak çok maço. Hatta fiziksel olarak doğuştan maskülen. Feminenlikle uzaktan yakından alakası yok yani anlayacağınız. Feminen olmaya çalışsa da, zaten homofobik bir oyuncunun eşcinsel rolü yapması kadar çok komik durur üstünde. Üstelik bu adam tam bir kazanova. Her gün üç-beş kadına "Bana mısın" demiyor. Kadınlar da onun peşini bırakmıyor zaten erkeklik-cinsellik performansı yüzünden. Aklınıza da çok yakışıklı, işi-gücü olan, entellektüel bir tip gelmesin sakın. Hiç alakası yok. Harçlığını amelelikten çıkaran, fiziksel olarak, davranışsal olarak, kültürel olarak tam bir toplumsal erkek.
Bu adam erkeklerle de beraber oluyor ama ruhunu olduğu kadar, bedenini de karşısındakine tamamen teslim edecek şekilde. Ve bu adam kendini daha erkek hissetmek için bir mafya dizisinin kahramanının adını kullanarak daha erkek görünmeye çalışıyor. Kendi adının bilinmesinden, kullanılmasından rahatsızlık duyuyor. Gerçek adı da öyle "hafif" bir isim değil. Bayağı toplumun gurur duyacağı isimlerden. (Hadi Ali diyelim adına.) Ama erkek dünyada yaşadığımızdan dolayı onun daha çok erkekleşmeye, erkek görünmeye, en erkek olarak algılanmaya ihtiyacı var ki, bu eksikliği en maço, en kaba, "vurdu mu oturtacak" türden çok erkekçe bir isimle tamamlamaya çalışıyor. Oysa "vurdu mu oturtacak" cinsten fiziksel bir gücü var ama demek ki güç beyinde olan ve kendine güven duymakla alakalı bir şey. İnsanın kendine inanması gerekiyor güçlü olması ve korkmaması için. Erkeklerin daha erkek görünmelerinin arkasında, eşcinsellik gibi şüphelenilmesinden korktukları bir gerçek var sanırım. Çünkü insan erkekse ve erkekliğinden şüphesi yoksa, niye daha fazla erkek olmaya çalışsın ki.
İşte bu adam yani Ali dün gece, beraber olduğu eşcinsel erkeğe (Ona da "Veli" diyelim) başka erkeklerle beraber olup-olmadığını sordu. Veli de bunu maçosal bir kıskançlık zannetti. Ali de öyle olduğunu söyledi ama öyle değilmiş. Ali o akşam kadınlarla da beraber olduktan sonra Veli'yi tekrar aradı başka bir adamla tanıştırmak için (Ona da "Hasan" diyelim).
Buluştular. Hasan Veli'yle beraber olurken, Ali'nin de ısrarla yatağa gelmesini istiyordu. Ali bugün Veli ve kadınlarla olan üç performansından dolayı biraz isteksizdi ama bir porno filmi seyrediyormuş gibi takip ediyordu Veli'yle Hasan'ın seksini. Veli zaman-zaman korkuyordu "Acaba Ali'nin erkek kıskançlığı depreşir, kavga çıkarır mı?" diye.
Sonunda Ali Hasan'ın ısrarlarına dayanamayıp guruba katıldı. Ama ne katılış. Ali Hasan'ın cinsel organını eline alıp Veli'nin içine girmesine yardımcı oluyordu. Hasan'sa Ali'nin erekte halini izlerken daha bir zevke gelip kendini tutamamıştı ve daha çabuk orgazm olmuştu. Hasan o günden sonra Veli'yi aracı ederek başka erkeklerle temas etmeye devam edecek, inkar ettiği eşcinselliğini tatmin edecekti.
Bastırılmış erkeklerin en orgazm noktalarının, hassas olmasından dolayı namusa indirgenmiş anal bölgeleri olduğunu biliyor muydunuz? O bölgeye dokunduktan sonra ne sevişmeye, ne de ilişkiye ihtiyaçları kalıyor orgazm için. Çünkü o bölge mahrem hale getirildiği için, saklaya-saklaya patlamaya hazır saatli bir bombaya dönüşmüş sanki. Kendilerini gerçekleştirmeyince tatmin olamadıkları için de, erkekçe hovardalık yaparak yapay mutluluklar peşinde koşuyorlar. Yani erkeklik gibi her gösterişin altında, inkar edilen eşcinsellik gibi bir bastırılmışlık yatıyor.
Veli kıskançlıktan oluşabilecek kavga korkusunun yersiz olduğunu anlayıp rahatlamıştı. "Bastırılmışlar"ın yani Ali ve Hasan'ın "erkek" arzularına aracı olma durumunaysa hiç üzülmeyip sevinmişti hatta. Çünkü cinsel enerji nefrete dönüşmeyip evrene orgazm yoluyla pozitif olarak dağılmıştı.
Tabi ki hangi yönelimden olurlarsa olsunlar, testosteronun fazla salgılandığı bir ortamda şaka yollu da olsa birbirine horozlanmalar, argo konuşmalar, küfürler her an kavgaya dönüşebileceği için, Veli ilişki sonrası her zaman yaptığı gibi bir an evvel uzaklaşmak istiyordu ortamdan. Ayrılırken erkek-imsi-ler yani Ali'yle Hasan erkekçe kafalarını tokuştururlarken, Veli'yle öpüştüler. Görünüşte Veli'nin rolü kadın tarafı ama yatakta rollerin ters yüz olduğu akla getirilmiyordu ayrılırken. Aynı dünyada iki ayrı dünyanı yaşanması gibi bir şey bu durum. Gece başka-gündüz başka, yatakta başka-sokakta başka erkek yani.
Eve dönerken beraber olduğu başka bir adamla, Kaya'yla karşılaşıyor Veli. Saçlı-sakallı en erkeğinden bir erkek ama Kaya. Tanışmışlıkları 15-20 yıllık ortalama. Ama görüntüsünün tamamen tersi bir cinsel dünyası var Kaya'nın da. Sadece selamlaşıp geçiyorlar.
Bu yazıyı yazdıktan aylar sonra, Veli yıllardır beraber olduğu Hüseyin tarafından, Kazım'la tanıştırıldı. Hüseyin Veli'ye cinsel yönden hep erkeklik yapmıştı. Oysa Kazım ona iki yıldır erkeklik yapıyormuş. Veli tabi bunlara şaşırmıyor. Aslında kimse şaşırmıyor. Şaşıranlar sadece gerçekleri bilmezlikten gelip şaşırıyormuş gibi yapıp, insanları şaşırtmaya çalışıyorlar.
Gerçekler yüzleşmek istenildiği kadar vardır, gerçeklere yüzleşmek istenildiği kadar inanılır ama bilinir, tahmin edilir ve gerçektir ne kadar bilinmek, inanılmak istenmese de, inkar edilse de..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder