Arama motorunda eşcinsellikle ilgili bir haber araken, "Futbol sevmeyen erkekte gizli eşcinsellik vardır" başlığıyla karşılaştım. Şimdi bu başlığa eşcinsel olmadığını iddia eden erkekler de bozulacak, eşcinselliğin belli protiplere indirgenmesinden rahatsız olan eşcinseller de bozulacak.
Heteroseksist bir dünyada her erkek eşcinsel olmadığını inkar etmek zorunda hisseder, heteroseksüellik zaten olunması gereken bir şey olduğu için de, eşcinsellerin heteroseksüel olduklarını inkar etme durumu söz konusu olamaz. Erkeklerin eşcinselliklerini inkar etme politikası, sadece erkekliklerine laf getirmemek için midir, yoksa var olan eşcinselliği ört-bas etme çabası mıdır? Şu lafla çok karşılaşmışımdır. "Herkesin cinsel tercihine saygı duyarım, eşcinsel dostum da çoktur ama eşcinsel değilim". Niye eşcinsel sanılmaktan gocunuyorsun öyleyse? Hem öyle sansalar bile ne olacak? Eşcinsel olmayan birini eşcinsellikle mi itham edecekler?
Eşcinsel olup da, eşcinselliğini inkar etmekle, eşcinsel olmayıp da eşcinselliğini inkar etmek arasında bir fark ise; Eşcinsel olanlar kendilerini maddi-manevi korumak ve içselleşmiş homofobileri olduğu için inkar edebilirler eşcinselliklerini. Erkeklerse, bakmayın "eşcinsel dostuyuz" diyenlerin falan insancıllıklarına, onlar da homofobik oldukları için eşcinsel değiliz deme ihtiyacını hissederler. Homofobi de illa ki bariz bir nefret şekilde olmayabilir. Bunun da değişik seviyede yansımaları olabilir. Bir erkek de niye homofobik olabilir ki? Niye ayrımcılığa maruz kalanlardan birisi olarak bilinmek istemez ki? Sadece maddi-manevi zarar görme kaygısı mıdır? Yoksa herkesin en büyük fobisinin eşcinsellik olmasından mıdır?
Peki siz kaç tane futbol seven eşcinsel gördünüz? Ben top üstüme gelince bile korkanlardanım. Gerçek hayatta korktuğum bir oyuna niye ilgi duyayım ki? En fazla futbolculara ve gol attıktan sonra sevinçlerini paylaşırken ki birbirlerine yaklaşmalarına ilgi duyabilirim. Çünkü o anda dudaklar birbirine yapışabiliyor, eller olur-olmadık yerlere kayabiliyor. Sevinç anları bazı futbolcuların eşcinselliklerini tatmin fırsatları mı oluyor acaba? Çünkü bunu gerçek hayatta gerçekleştirirlerse, adları topçuyken top'a çıkabilir. Zaten eşcinselliğin olmadığı bir alan olmadığına ve futbolcular arasında da eşcinseller olduğuna göre, sevinç gösterilerinin arkasında eşcinselliğin olmasından doğal ne olabilir? Olabilir diyorum bakın, olmayabilir de.
Futbol dünyası eşcinsel çağrışım yapıyor ki, futbolcuların ana malzeme olduğu eşcinsel görsel web siteler bile var. Özellikle şortlarda belirgenleşen penisler bu siteleirn ana malzemeleri ve de tabiki de güzel kalçalar ve fit vücutlar, doğal olarak futbolcuları birbirlerine yakınlaştıran sevinç sahneleri, öpüşme sahneleri de.
Sporcu vücutların görsel show yaptığı bir futbol oyununa eşcinsellerin genelde ilgi duymamasının sebebi ne olabilir acaba?
Toplumsal erkekliğin en görsel şöleninin dışında oldukları için mi?
Futbol erkekliğe dair hırstan kaynaklanan, şiddetvari agresiflikler barındırdığı için mi?
Dolayısıyla 90 dakika boyunca içinde eşcinselleri eğlendirecek bir şey barındırmadığı ve eşcinseller için sıkıcı olduğu için mi? Çünkü uzaktan-uzağa bir erkeğe de ne kadar bakabilirsin ki değil mi?
Ama ben futbolsever gizli eşcinseller de gördüm. Futbol erkek oyunu ya, erkekliğe dair şeyleri sevince eşcinselliklerinin anlaşılmayacağını sanıyorlar. Ama bu futbolseverlik bazılarında taraftarlık bazında kalabiliyor. Yani pek maçlara gitmiyor, pek maç izlemiyor, sadece taraftarlık yapıyorlar. Eşcinsel olarak bile hani alışmışız ya toplumsal cinsiyetçi yaşama, işte futbol seven veya seviyormuş gibi yapan eşcinseller kendilerini hemen belli ediyorlar. Çünkü sırıtıyor erkeksi davranışlar eşcinsellerde, eğreti duruyor. Tabi erkekliğin sırıtmadığı eşcinseller de var ama onlar kendilerini iyice inandırmışlar toplumsal erkekliğe. Pek eşcinsel olarak tanımlamıyorlar da kendilerini. Eş-cinselliği yaşayıp geçiyorlar.
Eşcinsellerin eşcinsel olduklarını anlamak için bir şeyi sevip-sevmemesine gerek yok aslında. Ne kadar eşcinsellerin belli bir tipi yok dense de, ister toplumsal cinsiyetin eşcinselleri de şekillendirmesinden olsun, isterse yapılarından kaynaklı olsun, istisnalar dışında, (O istisnalar da ne kadar samimiler acaba?), eşcinsellerin eşcinsellikleri anlaşılıyor.
Ben çelişkilerin altında hep bir bit yeniği, bir bastırılmışlık, bir gizlilik ararım. Yoksa insan durduk yere niye çelişkili olsun ki? Dümdüz olan bir insan, heteroseksizme rağmen bilindiğinin aksine yersiz korkularla kendisiyle çelişmez. Tıpkı heteroseksizmin o kadar gücüne rağmen homofobik olması gibi? Gerçekten erkeksen, erkek bir dünyada erkek dışındakilerden korkuya dayalı niye bu kadar nefret edersin ki? Tıpkı hakeminden futbolcusuna, kulüp başkanından seyircisine futbol dünyasının homofobik olması gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder