- Alo Polis Merkezi mi? Ben bir eşcinselim ve yeni birisiyle tanıştım da. Can güvenliğim için acaba sabıkası var mı-yok mu kontrol edebilir misiniz?
Şimdi bir eşcinsel olarak veya özellikle trans cinayetlerinin eşcinsellerden daha fazla işlendiği (veya basına eşcinsel cinayetlerinden daha çok yansıdığı için de diyebiliriz, çünkü bir çok erkek öldürülüyor ama bunların eşcinselliklerinden dolayı öldürüldükleri anlaşılamayabiliyor. Çünkü bir çok aile eşcinsel olduğu için aile şereflerine laf getirmemek için olayın üzerine gitmeyebiliyor. Eşcinselliği açık olanların veya transseksüellerin cenazeleri yakınları tarafından sahiplenilmeyip ortada kalırken, bir de eşcinselliği bilinmeyenlerin eşcinselliğini mi deşifre etsin yakınları?) ülkemizde, eşcinseller ve transseksüeller de kadınlar kadar risk altında yaşamıyorlar mı? İngilizler kadın cinayetlerini önlemek için böyle bir uygulamaya geçebiliyorsa, biz niye geçmeyelim. Bu ülkede yaşayan LGBT'ler veya kadınlar İngilizler kadar erkek şiddeti ve cinayetlerine karşı güvenliği hak etmiyorlar mı?
Hak etmiyorlar demek ki, kadınları koruyan şiddet yasasına eşcinseller ve transseksüeller eklenmedi. Kalkıp şimdi kadınların namusunun erkeklerden sorulduğu bir kültürde, kadın şiddeti ve cinayetine karşı yeni-yeni önlem alınıyorken, polis bir de alenen nikahsız beraberlik yaşayacak kadınlar için beraber olacakları erkeklerin sicilini mi araştıracaklar? Tövbe estağfurullah!
Oldu hiç işleri-güçleri kalmadı da bir de eşcinsellere, transseksüellere güvenli beraberlik için yardımcı olsunlar beraber olacakları erkeklerin sabıkalarının olup-olmadığını kontrol ederek. E ne var? Şartlar ve yaşam koşulları, insanlık anlayışı değişiyor, gelişiyor, heteroseksizmin egemenliğinden kurtuluyor. Paralelinde polislerin güvenlik anlayışının da değişmesi gerekmez mi? Al bir "tövbe-tövbe"lik durum daha değil mi? Bizimkilere göre zinaya, fuhuşa giren bu tür cinsel eylemlere bir de çanak mı tutsunlar? Adamlar eşcinselliği, transseksüelliği sindirmek-bitirmek için çaba sarf ederken, LGBT'lerin güvenliklerini sağlayarak onları ahlaksızlığa mı teşvik mi etsinler?
İngiltere'deki bu yasa tasarısına geçen yıl değinmiştim ve bu yaz bazı pilot bölgelerde uygulanmaya başlayacakmış. Clare Wood aynı bizim kadınlarımız gibi sevgilisinin tehdit ve şiddeti sonucu defalarca polise baş vurmasına ve sevgilisinin bir çok sabıkası bulunmasına rağmen kefaletle serbest bırakılan sevgilisi tarafında yakılarak öldürülmüştü."Clair Yasas" denilen bu yasa Clare Wood'un babası Michael Brown'un başlattığı imza kampanyası sonucunda kabul kabul edilmiş artık.
"Darısı bizim başımıza diyeceğim" ama buna eşcinsellerimiz de, transseksüellerimiz de kahkaha atacaktır eminim. Daha cinsel yönelimleriyle barışamayan eşcinsellerimiz eşcinselliklerini saklarken veya inkar ederlerken, transseksüellerimiz polisin şiddetinden kaçarken bırakın polisten yardım talebinde bulunmayı, kalkıp bir de sevgililerinin sabıka kaydını mı isteyecekler? LGBT'lerimiz güvenlik veya yasal talepte bulunamama konusunda toplum ve birimlerinin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine bakış açısından dolayı haklılar. Ama heteroseksist bir dünyada talep olmadan LGBT haklarının oluşmayacağını, değişimin ancak LGBT'lerin çabasıyla olacağını öğrenmeleri gerekiyor artık. Clair'in babası gibi bizim babalarımız bizim için imza kampanyası yapmayacağına göre, iş başa, LGBT'lere düşüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder