3 Nisan 2012 Salı

Bu Ülkede Sadece Türkler, Müslümanlar ve Heteroseksüeller Yaşamıyor

Eşcinseli Varsa, Eşcinsel Belediye Başkanı da Olur

Bir Belediye Başkanımız örf ve adetlerimize uymadığı için Berlin ve Paris'teki gibi Belediye Başkanımızın olamayacağını söylemiş.

Nasıl benim adıma karar verebilir ki bir başkası Belediye Başkanı da olsa?

Türkiye'de 15 Milyon eşcinselin varlığından haberi yok mu acaba?

Türkiye'de eşcinseller Belediye Başkanı olamaz diye bir yasa mı var?

Yok ama o noktaya kadar önünün kesileceğinden emin olduğu için böyle konuşuyor tabi.

Peki Meclis'te eşcinsel Milletvekilleri olduğu söyleniyor. Seçildikten sonra eşcinsel olduklarını açıkladılar diyelim, aynı şekilde Belediye Başkanları da ve bir çok Vekil ve Başkan da eşcinselliklerini itiraf ettiler. Ne olacak o zaman?

Çünkü öyle bir şey olmayacak hiçbir zaman değil mi?

Çünkü her eşcinsellik konusu geçtiğinde eşcinselliği lanetler gibi konuşursa tepedekiler, alttakiler nasıl kendileriyle barışabilirler, nasıl kendileri olarak ortaya çıkabilirler, nasıl üst noktaya gelebilirler değil mi?

Bir kere iktidardakiler egemen oldukları kültürlerde, sadece kendilerine benzeyenlerin yaşamadığını bildikleri halde % 99 çoğunluk gibi konuşmasınlar, örf ve adetleri demokratik çoğulculuğun önünde bir engelmiş gibi empoze etmesinler.

Bu ülkede her dinden, her dilden, her renkten, her cinsiyet ve cinsel yönelimden binbir çeşit insan yaşıyor ve kimsenin onlar adına konuşmaya hakkı olamaz.

Bu insanların sadece Türk, Müslüman ve Heteroseksüel olmadıkları için, baskıyla ve korkutmayla kendilerine küsmelerine sebep olmaya kimsenin hakkı yoktur.

Bu insanları sindirip heteroseksist çoğunluğa teslimiyete zorlamanın da kimsenin hakkı yoktur.

Bırakın herkes istediği dini, dili, ve cinsel yönelimiyle kendi temsilcisini aday göstersin.

Şimdi "Partiler eşcinsel temsilci aday göstermiyorlar" diye eşcinselleri yok sayıp, onlar adına konuşmak ve kararlar almak ne kadar hakkaniyetli acaba?

Şu anda T.B.M.M'de benim temsilcim yok ne yazık ki bir eşcinsel olarak. Ben temsil edilemiyorum ve dinlenmiyorum da. Hatta hiç kaale alınmıyorum. Çünkü iktidara göre eşcinseller "hasta ve ahlaksız".

Oysa ben insan olarak heteroseksüellerden eksik değilim. Hatta eksiğim yok fazlam var empatikliğimden, duyarlılığımdan dolayı. Onların yaptıkları işi daha hak temelli yapabilirim. Politika yapmak egemen güçlerin diğerlerini baskı altına alıp kendi öğrendiklerini, bildiklerini dayatmak olmamalı. Politika yapmak asıl kendine benzemeyenleri anlamak ve sorunlarını çözmek olmalı. Yoksa kendine benzeyenleri idare etmek o kadar zor olmasa gerek.

Sırf anüsüm ve penisimi özgür irademle istediğim şekilde kullandığım için, örf ve adetler bahanesiyle bana- eşcinsellere ayrımcılık yapılamaz, adımıza konuşulamaz bile. Ne olacağımıza, ne yapacağımıza eşcinseller olarak biz karar veririz. Kendi yapısına uymayanlar aleyhinde konuşmak bir ayrımcılık ve nefret suçudur.

Geçen hafta 20 sene önce Almanya'ya işçi olarak giden okul arkadaşımla karşılaştım. Bana dedi ki; "Orada ne kadar demokratik bir ortamda yaşarsak yaşayalım, kendimizi ezik hissediyoruz. Yapamayacağım ve döneceğim. Çünkü bana bu ülkede Türklüğümün, Müslümanlığımın ve erkekliğimin yegane ve çok yüce bir şey olduğu öğretildi. Oraya gidince bu sıfatlarım hiçbir işe yaramadığı için kendimi çok değersiz hissetmeye başladım. Bu kadar derin bir içselleşmeden dolayı da tamamen adapte olamadım o kadar özgür ve esnek bir kültüre. Orada bir şey olduğun için değil, kendine benzemeyen farklılıklara saygı gösterdiğin ölçüde insan yerine koyuluyorsun." dedi.

Bu deneyimleri yaşayıp, bize öğretilenlerin tek doğru şey olmadığını anlamak ve insancıl olabilmek için illa ki "dışarı"ya mı çıkmamız gerekiyor? Oysa bu deneyimleri yaşayabileceğimiz farklılıkları, dünyada bizden daha çok birarada barındıran bir insan topluluğu var mıdır acaba? Bu kadar birarada yaşayan farklılıkla, çoğunluğu çoğulculuğa dönüştürüp dünyanın en demokratik ülkesi bile olabiliriz oysa. Ama doğaya karşı gelip, "Bizden eşcinsel başkan çıkmaz" demekle demokrasi olmaz.

Ben eşcinsel doğmuş biri olarak heteroseksüel, Müslüman, Türk olarak yetiştirilmiş olsam da bu şekilde yaşamama hakkım var ve herkesin de olmalı. Ben birilerine nasıl eşcinselliği, başka bir dini, dili ve milliyeti dikte edemiyorsam ve böyle bir şey suç teşkil ediyorsa, kimse de kimseye kendi doğru bildiklerini dikte edemez ve suçtur.

Zaman Gazetesi'ni kapı-kapı dağıtırlar ya, bizim kapımızın önüne de bırakılıyor. Dinci yazarlardan biri diyor ki, "Çocuğa dini küçük yaşta öğretmezsen, sonra öğretemezsin". Muhafazakar kesimin bu kadar boşboğaz olmasının-herkesin kafasına estiği gibi konuşmasının, eğitim sisteminin değiştirilmesinin falan altında da bu dindarlık ideolojisi yatmıyor mu?

Din de toplumsal kültürün esinlendiği ve cesaret bulduğu bir mecra değil mi?

Dinin baskısının üzerimizde olduğu bir kültürde ne kadar eşcinsel olarak varolabiliriz?

Bir de şöyle bir korku vardır. Din hakkında konuşmak kişilik haklarına hakarettir. Peki egemen olan dinin baskısı altına yaşayanların başlarına gelenler ne oluyor? Onlar insan değiller mi?

Dindarlar eşcinsellik "ahlaksızlık, hastalık" diyecek, eşcinseller de tedaviye ihtiyacı olan mahluklar gibi susacaklar öyle mi?

Hadi or'dan!

Bunu son zamanlarda özellikle okuduğum Radikal gazetesinin dinle ilgili haberlerine yaptığım yorumların yayınlanmamasında çok yaşıyorum. Yani adları Radikal ama kimler adına radikallik yapıyorlar bilmiyorum. "Egemen güçleri ürkütüp üzerimize gelmelerine sebep olmayalım" korkusu hakim galiba. Zaten işten çıkarılan gazetecilerin durumu ortada. Bir de gazeteleri mi kapansın?

Yani demek istediğim, birileri benim doğal yapım-eşcinselliğim aleyhinde konuşuyor, ne olup-olamayacağıma dair kararlar veriyor, birileri bunu haber yapıyor ama ben birilerine din konusunda veya heteroseksist değerleri konusunda söz söyleyemiyorum. Oysa benim eşcinselliğim bilimsel, genetiksel bir gerçek ve özgür irademle kendimin ne olduğunun-eşcinselliğimin bilincindeyim. Eşcinselliğim hakkında konuşmak, hele ki beni kötülemek, aşağılamak, dışlamak ve hedef göstermek kimin hakkı olabilir ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder