Eşcinselsen İkiyüzlü Ol, Sağlıklı Sayıl!

Eşcinsellerden Futbol Federasyonu'na 15 Milyon Kırmızı Kart!

75 milyonluk bir ülkede 15 milyon Halil İbrahim Dinçdağ yaşıyor. Peki neredeler? Eşcinsellerin insanca yaşayabilmesi ve eşit haklara sahip olabilmesi için açık eşcinsel olmaktan başka hiçbir seçeneği yok. Çürüğe çıkarılması gereken eşcinseller değil, eşcinselliği hastalık olarak gören köhne zihniyet. Futbol Federasyonu ve Devlet'e yanlış bilgi ve kararından, uygulamasından ve çifte standardından dolayı 15 milyon Kızrmızı Kart göstermemiz gerekiyor!

Bilindiği üzere futbol hakemi Halil İbrahim Dinçdağ sırf eşcinsel olduğu için "hasta" diye hakemliği elinden alınmıştı. Nasıl bir hastalık ki mesleğini yapması engellenirken Devlet acaba geçim kaynağı olarak sorumluluğunu üstüne almışmı ki? Eğer bir insanın "hasta olduğu için mesleğini yapamaz" diye mesleğini yapması engelleniyorsa malulen emekli olması gerekmez mi?

Futbol Federasyonu'nun gerekçesi Devlet'in eşcinsellere cinsel yönelimlerinden dolayı  "hasta" diye çürük raporu vermesi. Yanlış tabi ki devletin futbol kurumundan önce devletin kendisi. Yani bir insanı kendine benzemediği veya kendi istediği gibi olmadığı için cinsel yöneliminden dolayı "hasta" diye çürüğe çıkarıyor.

Ne alakası var ki cinsel yönelimin hastalıkla. Fiziksel olarak hasta görülüyorsa heteroseksüellerle eşcinseller arasında zerre kadar fark yok. Ama cinsel ilişkinin şeklinden dolayı bence asıl fiziksel olarak hastalık olarak görüyorlar eşcinselliği. Çünkü eşcinselliğini içinde tutup cinselliğini yaşamadığın sürece bir sorun oluşturmuyor genellikle eşcinsellik.

Psikoseksüel bozukluk deniyor. Psikolojinin cinsellikle ne alakası var ki? Ha yolunu şaşırmış eşcinseller yani! Karşı cinse ilgi duyması gerekirken, kendi cinsine ilgi duyuyor. Psikolojisi sağlam olsa diğerleri ne yapıyorsa onu yapması gerekir, karşı cinse yönelmesi gerekir cinselik olarak!

Yani kendi kendilerine hastalık tanımı yapıyorlar, kendi kendilerine tanı koyuyorlar. Eşcinsellik hastalık olsa herhangi bir sakıncası, zararı olur değil mi? Kim görmüş, kim duymuş eşcinselliğin zararını?

Devlet diyormuş ki, "eşcinsellik hastalık olduğu için askerlik yapamaz." Yapanlar nasıl yapıyor peki? Herkesin eşcinsel olduğunu nereden anlıyorsunuz? Ben de askerlik yaptım, neden çürüğe çıkarmadınız beni? Hastaysam hastalık belirtisi göstermez miydim?

Eşcinselliğini açıklayanlara çürük raporu verenler, eşcinsel olduğunu söylemeden askerlik yapanların eşcinselliklerini fark edemedikleri için yanlış yapmış sayılmazlar mı? Çürük çürük askerlik yapmanın sorumluluğunu kim üstlenecek? Üstelik sadece ben gitsem askere eşcinsel olarak neyse. % 20 üzerinden askere giden eşcinsel sayısını varın siz hesaplayın. Üstelik bu eşcinseller askerlik hayatları boyunca eşcinsel ilişkiye de giriyorlar.

Demek ki eşcinsellik hastalık, psikoseksüel bozukluk değil. Demek ki eşcinselliğin hastalık olması sadece sözde. Demek ki "ben eşcinselim" demediğin sürece eşcinseller sağlıklı sayılıyor. İki yüzlü ol, sağlıklı sayıl yani kısaca!

Futbol Federasyonu hatasını anlayıp Halil İbrahim'e hakemlik görevini iade etmiş ama bu geçen süre zarfında yaşının geçmesinden dolayı, klasman grubuna yükselme şansını kaybetmiş.

Koskoca Futbol Federasyonu birilerinin canını yaktıktan, iş işten geçtikten sonra mı doğru kararı vermek zorunda? Devletin kurumları-birimleri bu kadar bilinçsiz, bilgisiz, duyarsız kişiler tarafından mı yönetilmek zorunda? Doğru bilgiden yoksun insanların karar verme mekanizmalarında ne işi var? Futbol Federasyonu madem çark edecekti, karar vermeden ve bir insanın geleceğiyle oynamadan önce gerekli işlemleri yapamaz mıydı? Yapabilirlerdi ama bile bile yapmadılar. Çünkü Halil İbrahim'in dişli çıkacağını, haklarının peşini bırakmayacağını tahmin etmiyorlardı. "Nasıl olsa eşcinsel değil miydi, kıçına vurunca tekmeyi kuzu kuzu giderdi. Eşcinselliğinin arkasında duracak hali yok ya!" diye düşünmüşlerdi sanırım.

Futbol Federasyonu verdiği kararın arkasında duramadı ama gene de allem edip, kallem edip zaman kaybettirerek, bir eşcinselin yükselmesini engellemeyi başardılar.

Devlet ve kurumları, birimleri olarak onlarda vicdan denilen duyarlılık olsaydı, bir insanı cinsel yöneliminden dolayı mahkeme mahkeme süründürmezler ve haklarını iade ederlerdi. Çünkü hepsi de birbiriyle danışıklı döğüş halindeler. Öyle olmasa eşcinsellik sorunun yasal olarak kökünden hallederlerdi. Ne "suç" diyorlar, ne de kabul ediyorlar eşcinselliği.

Şimdi Halil İbrahim'e heteroseksüeller kadar hakları tam olarak verilecek mi? Geçen süre boyunca maddi olarak kayıpları tanzim edilecek mi? Ya heteroseksist bir toplumda manevi olarak yaşadığı sıkıntıların telafisi mümkün mü?

Şimdi Federasyon kendini haklı görerek, "Bizde kurallar böyle veya böyleydi, elimizden bir şey gelmez." diyerek kendini savunabilir. Ama sen-siz bir insan değil misin-iz? Yoksa robot musun-uz? İnsansan-ız ve bir yanlış varsa bunu düzeltmek için Devlet'e müracat edemez miydin-iz? Yoksa kişisel olarak sende-sizde mi homofobiksin-iz? Benim hiç şüphem yookkk!!

"Burası Türkiye!" diye her insanın insanca ve eşit yaşayabilmesi için 100 yıl daha geçmesi gerektiğine inanılan bir zihniyetin hakim olduğunu hepimiz biliyoruz, Bakan'ın da izah ettiği gibi. Şimdi gerçekten bu bir dayanak mı? Dayanak değil de bir bahene olduğunu da herkes biliyor. Demek ki hepimizin Halil İbrahim olması gerekiyor tüm eşcinseller olarak.

75 milyonluk bir ülkede 15 milyon Halil İbrahim Dinçdağ yaşıyor. Peki neredeler? Eşcinsellerin insanca yaşayabilmesi ve eşit haklara sahip olabilmesi için açık eşcinsel olmaktan başka hiçbir seçeneği yok. Çürüğe çıkarılması gereken eşcinseller değil, eşcinselliği hastalık olarak gören köhne zihniyet. Futbol Federasyonu ve Devlet'e yanlış bilgi va kararından, uygulamasından ve çifte standardından dolayı 15 milyon Kızrmızı Kart!

Futbolcusundan hakemine kadar Halil İbrahim'den başka eşcinsel yok mu gerçekten futbol dünyasında? Günah keçisi neden sadece açık ve dürüst olan Halil İbrahim oluyor? Diğer eşcinsel hakem, futbolcu ve yöneticiler eşcinselliklerini itiraf etseler onlara da hasta muamelesi yapılacak mı? Lafa gelince hepsi cesur yürek, dürüstlüğe gelince hepsi ödlek!