Kadın cinayetleri gerçekten çok canımı yakıyor, çok canımı sıkıyor. Kadını malı gibi gören erkekler ister kardeşi olsun, ister babası olsun kendi güdümünden, kendi sözünden, kendi adetlerinden, kurallarından azıcık çıkınca hiç gözünün yaşına bakmıyor, hemencecik öldürüveriyor kadını. Bir eşya gibi onların olup olmaması, yaşayıp yaşamaması hiç önem taşımıyor. Varsa yoksa şerefleri, namusları.
Oysa şeref ve namuslarını lekeleyen veya lekeleyecek olan da gene erkekler, erkeklik değil mi? Kimi kimden koruyorlar? Kendileri dışındaki erkekler kadınların namuslarını kirletmek için "hazır ol"da bekliyorlar da, sadece bir kendileri mi başkalarının namusuna göz dikmiyorlar? Bütün erkekler namus bekçisi, bütün erkekler namusun timsali haline getirdikleri kadınların namusuna göz dikmiyorlar da, kadınları kimden koruyorlar peki?
Kadınları koruyarak namuslarını korumak gerekçesiyle heteroseksist dünyaya fedailik yaptıklarının farkında olsalar bu kadar cani olurlar mıydı? Çıkar dünyası işte. Heteroseksizm ile erkeklik birbirini destekleyen, birbirine cesaret veren, birbirini var eden, koruyan-kollayan bir bütünün parçaları, hatta aynı egemenlik değil mi?
Kadına söz hakkının hiç verilmediği Doğu bölgemizde gene bir kadın yok yere iki erkek kardeşi tarafından polislerin gözleri önünde bıçaklanarak öldürülmüş. Üstelik daha 21 yaşında. Tek sebebiyse evden çıkmama kuralını ihmal etmek.
Kız karakola giderek ailesi tarafından ölümle tehdit edildiğini, Devlet birimleri tarafından korunmak istediğini söylemiş. Evden eşyalarını alırken çıkan kargaşada polisler kızın kardeşleri tarafından bıçaklanmasına engel olamamış, kısaca kadını koruyamamışlar işte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder