Önceki yazdığım yazılardan birinde Türkiye'de eşcinselliğin yasak olduğunu söylemiştim, yasağın illaki yasalarda geçmesi gerekmediğine dayanarak. Çünkü bir insan özgür değilse, doğal yapısını içinde yaşadığı toplumda, kültürde gerçekleştiremiyorsa, hatta engelleniyorsa yazılı olmasa da yasak sayılır.
Konumuz gereği mesela Türkiye Anayasa'sında eşcinsellik yasak olarak geçmiyor (Yasal Olarak da geçmiyor.) ama eşcinsellikle ilişkili yaşamsal faaliyetler resmen suç teşkil ediyor. Örneğin eşcinsellerin kan vermesi üç yıla kadar hapis cezası içeriyormuş kan bağışlarken bilgilendirme formundaki "Erkek erkeğe ilişkiye girdiniz mi?" sorusuna doğru cevap vermediğiniz ve de kanınızda bulaşıcı bir hastalığa rastlandığı takdirde. Çünkü eşcinselliğini gizlemediğiniz takdirde zaten kan veremiyorsunuz? Verirseniz de dediğim gibi herhangi bir bulaşıcı hastalığa rastlanırsa verdiğiniz kanda, suçlu ilan ediliyorsunuz. Eşcinsellikle beraber muhafazakar yapıya ters olduğu iddia edilen (Oysa muhafazakar değerlere aykırı ne çıkarsa bu değerleri savunanlardan çıkıyor.) çok eşlilik, seks işçiliği, vücudunuzu deldirmekle ilgili sorular da var bu formda.
Peki bulaşıcı hastalıkların bulaşma yolu sadece bunlar mıdır? Yani eşcinselsen bulaşıcı hastalıkları kapma ve yayma potansiyelin daha mı fazla oluyor? Bulaşıcı hastalık bahanesi veya kan bağışı yüzünden insanlar cinsel yönelimlerini-eşcinselliklerini gerçekleştiremeyecekler mi? Bu bir anlamda insana yarım insan, eksik insan, hasta insan muamelesi yapmak değil midir diyeceğim ama zaten hastalık gözüyle bakmıyorlar mı eşcinselliğe?
Bulaşıcı hastalıklar bahane aslında "eşcinsel ayrımcılığı yapılmıyor" denmesin diye. Çünkü eşcinsellik ne heteroseksüel cinsel yöneliminden daha fazla bulaşıcı hastalık taşıma riskine sahiptir, ne de bir hastalıktır. Hasta olan birileri varsa eşcinselliği hastalık ve hastalık taşıma riski yüksek sınıfına sokanlardır. Araştırma yapılsın bakalım, heteroseksüellerde mi bulaşıcı hastalıklar daha çoktur, eşcinsellerde mi?
Sanki heteroseksüeller eşcinsellerden daha bilinçliler bulaşıcı hastalıklardan korunma konusunda? Sanki kan bağışlama formunu dolduranlar eşcinsellik veya çok eşlilik konusunda doğru bilgi verecekler? İnsanlar 3 yıl hapis riskini göze almaktansa ya kan bağışlamayacaklardır artık, ya da 3 yıllık hapis cezasını göze alacaktır içinde yaşadığı kültürün gevşekliğinin verdiği "Bir şey çıkmaz!" cesareti ve güveniyle.
Hem nasıl ispat edecekler peki bulaşıcı hastalık çıkan adamın eşcinselliğini, çok eşliliğini? Anal muayene mi yapacaklar? Ya adam sadece aktif olarak sürdürüyorsa eşcinsel ilişkilerini? Çok eşli olanlar da ben eşimi aldatmadım derse, direkt olarak diğer eş aldatan konumuna düşmez mi? Yani kanında bulaşıcı hastalık çıkmışsa ya eşcinsel olarak kabul edileceksin, ya da çok eşli veya seks işçisi veya vücudunu bir aletle deldiren.
"Bir kan bağışladım, bütün hayatım alt-üst oldu" hikayesine dönüşür artık bu kan verme macerası. Düşüncem çok art niyetli olabilir ama yetkililerin amacı ahlaklarına uymayan kesimlere göz dağı vermek, onları toplumsal hayattan tamamen izole etmek. Direkt olmasa bile dolaylı yollardan nefret yoluna giriliyor kaçınılmaz olarak.
Şimdi İngiltere gibi bazı gelişmiş medeni Batı ülkelerinin eşcinsellerin kan bağışlamasını serbest bırakması suç mu oluyor? Amaçları bulaşıcı hastalıkları eşcinsellik aracılığıyla herkese bulaştırmak mı oluyor?
Ne zor bir şey insanın dünyadan bihaber yaşaması ve kendi bildiği yanlışları doğru olarak insanlara dayatması? Hayır böyle bir hakkı nereden buluyorlar? Bilimsel dayanakları ne?
Tabi karşılarında bunun sebebini soracak ve yanlış dayatmaları sorgulayacak bir kitle yok ne yazık ki? Çıksa 80 milyonluk ülkede en az 10 milyon eşcinsel "Sen benden nasıl kan bağışı kabul etmezsin hastalık bahanesiyle?" diye itiraz etse ne yapabilir ön yargılı zihniyet?
Ahlakçılık baskısı yüzünden insanlar ikiyüzlü bir ahlakın arkasına sığındıkları ve ahlaksız sınıfına sokulanlar ahlaksızlık tabir edilen yaşam biçiminin sadece görünür yüzü olduğu için, bu ayrımcı sorular ne yazık ki insanları daha da iki yüzlülüğe, gizliliğe ve de hastalık risklerine itecektir. Eşcinseller kan veremez denmese, eşcinsellerin kanlarını tahlil ettirme imkanları kolaylaştırılsa ve böyle bir soruya maruz kalmasalar kan bağışı artabilir. Ama eşcinseller kan veremez denilince kim "ben eşcinselim" diyecek veya eşcinsellerin kan vermeme garantisini sağlayacak mı bu üç yıllık hapis cezası? Bu hapis cezası adil olacak mı peki? Adam gerçekten eşcinsel ve çok eşli değilse, seks işçiliği yapmıyorsa ve vücudunda hiçbir delik yoksa? "Olamaz böyle bir şey!" mi denecek? "Bulaşıcı hastalık varsa eşcinselsindir veya diğerlerisindir, inkar edemezsin" mi denecek?
Oysa eşcinsellik gibi, çok eşlilik gibi doğal gerçekler ahlak bahanesiyle yok sayılmaya, yok edilmeye çalışılacağına, insanlar bilgilendirilse, bilinçlendirilse daha iyi olmaz mı bulaşıcı hastalıklara karşı korunmak için? Yok olmaz! O zaman hepten ahlaksız olurlar? Bulaşıcı hastalıkların eşcinsellikten değil, korunmamaktan bulaştığını keşfederse insanlar, eşcinsellik yüzünden ahlaksızlık alır başını gider değil mi?
Bence eşcinsellerin ve çok eşlilerin, seks işçilerinin kan vermelerinin önündeki tek engel, ister hasta olarak ilan edilsinler, ister sapık, isterse potansiyel hastalık taşıyıcı olarak görülsünler, onlarla hiçbir şekilde temas kurmak istemeyen gerici zihniyet tabanından alınan cesaret ve bilgilendirme formu aracılığıyla bu ayrımcılığı uygulayan yönetimdir. Dediğim gibi hastalık-mastalık bahanedir. Eğer eşcinsel ayrımcılığı veya ahlakçılık yapmıyorlarsa, toplumsal yaşamda da bu kesimlere eşit davransınlar.
Daha şimdilerde polis, "konsomatrris" diye kadına darpta bulunmuyor mu, yargı kadını koruyacağına suçlu ilan etmiyor mu, toplum mahalle baskısı yapıp kadını mahalleden uzaklaştırmıyor mu, kocasını işsiz bırakmıyor mu? Hem de "konsomatris" diye? Ya konsaomatris olsaydı? Olsa ne fark eder gerçekten? O konsomatris denilerek veya başka şekilde ayrımcılığa maruz kalanlar uzaydan başka bir canlı türüne mi konsomatrislik veya diğer şeyleri yapıyor?
Bir eşcinsel olarak bu ülkede benim kan verme hakkım olmalıdır. O zaman ben de heteroseksüellerden kan bağışı kabul etmem daha fazla bulaşıcı hastalık taşıdıkları için.
Hem eşcinsel olmamı istemiyorlar, olsam bile görünür olmamı istemiyorlar, sonra da eşcinselsen "kan bağışında bulunamazsın" diyorlar. O zaman insanların kan bağışlamasını istemeyeceksiniz. Böyle bir ahlakçılık karşısında kim samimi olabilir veya kan bağışında bulunabilir? Bunlar eşcinselleri insanlıktan, canlı türünden, doğadan apayrı bir oluşum olarak mı görüyorlar acaba? Sanırım öyle? Vah, vah ki ne vah vah! Kan bağışında bulunanları da katışıksız heteroseksüel olarak görüyorlar, sadece karşı cinsle ilişkiye giriyor sanıyorlardır. Oysa bastırılmış toplumlarda erkek geçinen, heteroseksüel geçinen eşcinsel, eşcinsel olarak kabul edilen pasif eşcinsellerden daha fazladır. Yanisi size kalmış.
Lafın kıs-s-ası eşcinselliğin hastalık kabul edildiği bir toplumda eşcinselliğinizin ortaya çıkmaması, gizli bir eşcinsel olarak yaşamak için ya kan bağışlamayacaksınız ( Zaten onlar da istemiyor), ya da insan olarak insanca yaşamak, eşit haklara sahip olmak için, eşcinsel olarak kan bağışlama hakkınız için mücadele edeceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder